“Ön seçimi” boşver, “son seçim”den ne haber?

VELİ Dede’nin Hicaz Hümayûn Peşrevini dinlemekteyim.
Pek konuyla ilgisi yoksa da peşrev, Türk musikîsinde, (giriş taksiminden sonra) faslın başında çalınan büyük formlu saz eserinin adıdır malûm ve Farsça, “önden giden” anlamındaki “pîş-rev” sıfatından gelir.
Her ne kadar, Pargalı İbrahim’den sonra sadrazamlığa getirilen Ayas Paşa ile pek ilgisi yoksa da, çocukluğumda, dışarıdaki soğuğun şiddetini anlatmak için, “Ayaz Paşa kol geziyor” denirdi.
Benim de içimden, termometrenin İzmir’de bile eksileri gördüğü bu gece, konuyla pek ilgisi yoksa da yazıya, Şevki Bey’in Hicaz şarkısından bahsederek başlamak geldi.
Bir yandan yazıyorum, bir yandan da Zeki Müren’i dinliyorum; “Kış geldi firâk açmadadır sîneme yâre...”
Konuyla pek ilgisi yoksa da, CHP’nin, “ön seçim yapacağız” üfürmesi de, kulağa Ayaz Paşa’nın gezinmesi gibi geliyor; “sînede yâre açmak için” edilmiş bir lâf sanki.
“Düzgün insanlar”ın, üye olmak için kapısında çürüdüğü bir parti, Şevki Bey zamanından kalma delegeleriyle, ön seçim yaparak tabanın nabzını tutacakmış.
Cumhurbaşkanı adayını yangından mal kaçırır gibi seçen partinin, “bari örgütün derdine çare bulayım” diye ürettiği parlak formül bu anlaşılan!
Sizlerle gevezelik edeyim derken, şarkının nakaratını kaçırdım; meyâna geldik:
“Bârî bulayım söyle de sen derdime çâre...” demiş, şarkının güftekârı Saffet Bey; konuyla pek ilgisi yoksa da...
Bu arada, ana muhalefet partimiz, peşrevle vakit kaybederken, kendi seçmen tabanının hemen hemen tamamına yakın bir bölümü, (nedense ?!) “bu seçim, son seçim olabilir” diye feryat ediyor.
Böyle bir endişenin, iktidar olmayı aklından bile geçirmeyen CHP ile pek ilgisi yoksa da, hani insan istiyor ki vuslat, her seçimde bir sonrakine kalmasın.
Derken, şarkının da sonuna geldik.
Nakarat şöyle efendim; siz şimdiden söylemeye başlayın:
“Vuslat yine mi kaldı güzel başka bahâre?”
Demem o ki, biraz da “sokaktaki adam”ın endişelerine kulak verseniz, “peşrevi boşverin, nakarattan ne haber?” diye sorduğunu fark edeceksiniz...