“Metro” mu, “Kemancı” mı?

SHOLOM Aleichem takma adını kullanan Yahudi asıllı Rus yazar Solomon Naumovich Rabinovich’in Yidiş dilinde yazdığı “Sütçü Tevye” öyküleri ABD’li oyun yazarı Joseph Stein tarafından senaryolaştırılıp sahneye uyarlandı.

Haberin Devamı

 

Şarkı sözlerini Sheldon Harnick yazdı ve bunlar Jerry Bock tarafından bestelendi.
Türkçe adıyla “Damdaki Kemancı” müzikali ilk kez 1964’te Broadway’de sahnelendiğinde 3 yaşındaydı Joshua Bell...
Perdelerini seyirciye 10 yılda 3 binden fazla açan “Damdaki Kemancı”dan “Metrodaki Kemancı”ya geçişimiz, Weingarten’in The Washington Post için 2007’de yazdığı
ve kendisine Pulitzer kazandıran makaleyle oldu.
Bir sosyal deneyi popüler kültür sorgulamasıyla anlatan bu çok bilinen öyküyü burada tekrarlamayacağım. Meraklısı bir tıklamayla kolayca ulaşabilir. Ben şunu hatırlatmakla yetineceğim: “Uluslararası İzmir Festivali 30’uncu yıla adım atarken, sahnede 1713 yapımı ‘Stradivarius’u ile ‘Metrodaki Kemancı’ olarak (da) tanınan Joshua Bell olacak! Kendisine piyanoda Sam Haywood eşlik edecek.”
Festivalin açılış konserindeki bu görkemli ağırlama, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, 17 Mayıs 2016 Salı günü (yarın akşam) saat 21:30’da. Açılış seremonisi için kapıların 20.30’da kapanacağı duyuruldu.
Şiir okuyanlar için “30 yıl” demek...
Orhan Veli hesabıyla “yolun yarısına beş kalması” demektir.
Dünyadaki saygın örneklere baktığınızda ise 30 yıl bir festivalin yaşam çizgisinde hâlâ gençliğin dinamizmini tarif eder.
Benim “Festivaller Kenti” düşümdeki İzmir, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) ufkuyla o kadar örtüşüyor ki, seçkin programları ve tarihi mekânları sanatla yaşatan etkinlikleriyle Avrupa Festivaller Birliği’nin prestijli bir üyesi olan Uluslararası İzmir Festivali’ni ister istemez çok önemsiyorum.
Bu satırları Eskişehir’den yazıyorum. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü (DOBGM) işbirliğiyle düzenlenen Türkiye’nin tek opera ve bale günlerinin 6’ncısı ile kesişti yolumuz. Önce Eskişehirlinin ilgisini sordum, “Mükemmel” dediler. “Peki Başkan, tiyatro, konser, opera ve bale izleyeme gelir mi?” dedim, “Bir tanesini kaçırmaz, özellikle bütün açılışlarda kentliyle yan yanadır” yanıtını aldım.
Öyle anlıyorum ve alkışlıyorum ki, “Metrodaki Kemancı” bahsinde sayın Büyükerşen popülist davranmıyor ve tercihini (bunun bir diğerini ihmal etmek anlamına gelmediğini bildiği için) “Metro”dan değil, “Kemancı”dan yana kullanıyor. Yani şunun farkında: “Orada çalacak kemancınız yoksa, metronuz hiçbir işe yaramaz.”

Yazarın Tüm Yazıları