Arşivler “Bitti !” Demeden Bitmiyor !

“...KSK’nın “100. yılında yaşattığı sevinç, ‘averajla kümede kalma’ tesellisinden ibaret... / Yeşil-kırmızı yöneticiler, futbola gösterdiği ihtimamın yarısını ‘Basketbol Şubesi’ne göstermiş olsalardı, ‘kazanan, başaran, deviren, iz bırakan armada’ olmamak için sebep yoktu. Gelecek için de ısrarım aynı yöndedir: Kulübün ‘Amiral Gemisi’, bir süre Basketbol takımı olmalıdır...”

“...Hazır KSK’da kriz filan yokken / 5 Ekim 2012”

“...Efendim, Karşıyakalı dostlarımın ağzı kulaklarında... /... ‘Alex Fenerbahçe ile karşılıklı sözleşmeyi fesh etmiş. Şampiyonluk yaşamak için, taraftar görmesi için KSK’ye bekleriz’ yollu sevimli abartıları bile tebessümle karşılıyorum; nazar değmesin! Oysa asıl her şey yolunda giderken, birinin çıkıp şu soruyu sorması lâzımdır: “Neden acaba her şey bu kadar yolunda gidiyor? Acaba gözden kaçırdığımız bir şeyler mi var?

“...Barselona ve KSK taraftarı ! / 13 Mart 2015”

“...Neptunas Klaipeda’ya konuk olup, sahadan 83-90’lık galibiyetle ayrılıp, grup maçlarını nâmağlup unvanıyla bitirip, Eurocup son 32 M Grubu’nu lider olarak bitirmeyi garantilediği gün, Pınar Karşıyaka’lı bir dostla beraberdik. Yüzünden düşen bin parça... ‘Hayrola?’ dedim. ‘Sormayın’ dedi, ‘pek keyfimiz yok...’ ‘Nasıl olur ?’ diye üsteledim saf saf. Önceden hazırlanmış ve taraftara çok zevk veren bir kumpasa düşmüşüm meğer. ‘Şimdi Barselona taraftarını anlıyoruz’ diye devam etti; ‘hep kazan hep kazan, bir an geliyor bıkıyor insan. Heyecan kalmıyor... Bilmiyoruz bu işin sonu ne olacak ? Ondan pek keyfimiz yok...’ Arkasından, karşılıklı bir kahkaha krizi... / ...Basketbolun rızkını başkasına yedirmeyin. Birkaç takviye ile kanatlanabilecek bu takıma sahip çıkın. Kazanınca fotoğraf karesine girenlerden olmayın”. Bu son cümleye, ‘yerel yöneticileri’ de siz ekleyiverin; ben yazınca kızıyorlar!

“...92 yaşında kaç markan var İzmir? / 16 Haziran 2017”

“...KENT belleği dediğin, yazlık sinema anılarından fazlası olmalıdır. Kent belleği o kente sorduğunuz sorulara, kentin verdiği yanıtlardan oluşur. ‘Sen neler hatırlayabiliyorsun?’ sorusunun yanıtı değil, ‘O kent neler hatırlayabiliyor?’ sorusunun karşılığıdır önemli olan.

Göztepe’nin getirdiği onurlu esintiyi arkanıza alın ve sorun İzmir’e, yanıtı İzmirliyi asıl mahcup edecek soruyu; ‘92 yaşında kaç markan var İzmir?’ Hoş geldin Göztepe! Hoş getirdin... Safâ geldin, safâ getirdin...”

“...Ne yapıyorsun sen GÖZTEPE ? / 28 Ağustos 2017”

“...Eski köye yeni âdet getirme ! Ne yapmaya çalışıyorsun ? Fenerbahçe’yi hırpaladıktan sonra, Trabzon’u da eli boş göndermek neyin nesi ? 7000 yıllık bir kenti, ‘güzellik uykusundan uyandırmak sana mı kaldı ?’ Bu kentin ‘çokbilmiş hânedanları’, hepten gözden mi düşsün istiyorsun ? Çıkart dilinin altındaki baklayı ! ‘Bektaşi’nin namazı’ misâl, ‘Bir de stadım olsa, siz o zaman görün beni’ mi, demek bütün derdin ? Neden ‘egemenler’i rahatsız ediyorsun ? Niçin ‘gözlerine sokuyorsun’, beceriksizliklerini ? Ne hakkın var, ‘mangalda kül bırakmayanlar’ın, uykularını kaçırmaya ? ‘Seçilmişleri tehdit, seçmenleri ikaz’ mı ediyorsun yoksa ? Lâfını esirgemez bir halin var gibi… ‘Hoşuma gitmedi’ desem, yalan olur. Aramızda kalsın; ‘küfür etsen’ bundan iyiydi !

“...Albert Einstein’ın, “KSK’nin halleri” için söyledikleri… / 20 Kasım 2017”

“…Önceki akşam yapılan Karşıyaka Olağanüstü Genel Kurulu sonunda, (futbol şubesi için) şirketleşme yetkisiyle donatılan 8 kişilik heyet, çalışmalarını 1 ay gibi bir sürede tamamlayarak yeniden yeşil-kırmızılı delegelerin karşısına çıkmayı hedefliyor… Genel Kurul fotoğraflarında, aynı yüzler, aynı isimler… Ve istiyorsunuz ki, 15 yıl sonra sonuç ‘bambaşka’ olsun ! Albert Einstein, benim bu basit çıkarımımı, daha veciz ifade etmiş biliyorsunuz: -Delilik, tekrar tekrar aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemektir-…”