Paylaş
Şöyle devam ediyor:
“Bilinmeyen Siyasetçiler”e ithaf edilmiştir !
Bir sayfa sonra; “Onlar” kendilerini bilirler... (diyor)
Bir sayfa daha çevirdiğinizde, bu kez, alt alta yazılmış üç satır var:
“Bütün genellemeler yanlıştır; bu bile...” Blaise Pascal (1623-1662)
“Bütün genellemeler tehlikelidir; bu bile...” Alexandre Dumas (1802 - 1870)
“Bütün genellemeler hem yanlış hem de tehlikelidir; bu bile...”
Oyuna geçmeden önceki son hatırlatma ise, kısa bir paragraf:
“...Hâl böyle olmakla birlikte...
Bu oyunda tasvir edilen kişi ve olayların,
gerçek kişi ve olaylarla çok yakın ilgisi vardır.
Yaşananlar, ‘Bizim Memleket’in halini anlatır...
Onları ben, Attila İLHAN gibi büyük bir aynanın içinde gördüm.
Bir farkla ki, ayna pırıl pırıldı ve hepsi -Bizim Şehir’de- geziniyordu...”
“Memleket” gibi, “Bizim Şehir” de, baskın bir seçime sürüklenirken,
son yazıma gelen “sitemler” üzerine, başladım oyunun sayfalarını karıştırmaya...
Ve “hiç değilse” dedim; “Festivaller Kenti”nde yaşayanları, biraz da tebessüm ettirelim.
Bu, “düşündürmeyeceğiz...” anlamına gelmiyordu elbette !
Müzikalin “Açılış şarkısı” şöyle sesleniyordu meselâ:
Vatandaşın oy verdiği / yalnız iki parti varmış,
Mor Menekşe muhalefet / Beyaz Zambak iktidarmış...
Yıllar yılı menekşeler / hiç iktidar görememiş,
Çünkü tazelenememiş / bekleneni verememiş.
Sandıktan zambaklar çıkmış / hiçbir boşluk boş kalmazmış,
Kimseler inanamamış / bu kadarı da olmazmış...
İzleyeceğiniz oyun / böyle günlerde yazılmış,
Yazarın bile yazdıkça / hep boğazına dizilmiş.
Masal gibi başlasak da / masal zannetmeyin sakın
Hiçbir şeyi kaçırmayın / gözlüklerinizi takın :
Öykü bizim memlekette / bizim şehirde geçiyor.
Sonuçta kimi bulursa / millet mecburen seçiyor...
İşte bu mecburiyetten / dert yanacağız bilhassa,
Hiçbir şeyi abartmadan /çıkartacağız bir hisse.
Önce resme bakacağız / sonra düşüneceğiz.
Ağlanacak halimize / birlikte güleceğiz.
İki perdelik oyunda / siyaset yapacağız,
Yakamıza rol icabı / mor menekşe takacağız...
Gerisi, “sohbahar”a; ömrümüz olursa...
Paylaş