100 yıllık kütüphanemiz ve “Sessizliğin Yankısı...”

Haberin Devamı

KÜTÜPHANELERİ sadece mesai saatleri içinde açık bu ülkede, İzmirli aydınların gayreti ile 1912’de kurulmuş “İzmir Milli Kütüphanesi”nin, 100’üncü yılı kutlanacak! Bu “dalya”, aydınlık bir kentin soyağacında ne kadar heyecan yaratmalıdır? Cevap vermeden önce, “Arkas Sanat Merkezi”nde yeni sezonun, fotoğraf sanatındaki başarılarıyla tanınan Ahmet Ertuğ’un “Kütüphaneler ve Opera Sarayları”nı konu alan sergisiyle açılmış olması ayrıntısını da dikkate alın lütfen...

Çünkü, sorunun yanıtı, ne kadar tesadüf gibi gelse de, sanki iki olayı aynı kareye sıkıştırabilmek için deklanşöre, “ilahî bir el basmış” hissini veriyor bana.

Bu akşam başlayacak (sergi, dinleti, konser, sempozyum gibi...) bir dizi kutlama etkinliği ile bu hareketlilikten doğacak büyünün, İzmirli tarafından paylaşılması ve sahiplenilmesi, kentli ve kentli bilinci açısından ne kadar önemlidir? Bu kez de cevabı düşünmeden önce, “Arkas Sanat Merkezi”nde açılan sergi için, “Sessizliğin Yankısı” isminin seçilmiş olmasını irdeleyin lütfen...

Haberin Devamı

Çünkü, bu sorunun da yanıtı, -serginin adı tesadüfen denk gelmiş zannedilse de- sanki hemşeri kayıtsızlığını vurgulayabilmek için, “ilahî bir kalemden çıkmış” hissini veriyor bana.

Zarif bir mimarînin gölgesinde, 800 bin adetlik kitap koleksiyonu, Cumhuriyet’le yaşıt gazete ve dergi koleksiyonları, 4 bini aşkın orijinal el yazması ve taş baskı eserleri, dünya edebiyatının tanınmış yazarlarının orijinal ilk baskı eserleri ile onurlanırken, “Değerini bilmediğiniz şey, acaba sizin midir” sorusunu sormak, gayretkeşlik sayılabilir mi? Yine cevabı bulmadan evvel, “Sessizliğin Yankısı” adlı sergide, Almanya, Avusturya, İsviçre, Portekiz, İrlanda, İspanya gibi çeşitli ülkelerden 44 fotoğraf yer aldığını, bunun 23 tanesinin ünlü ve tarihi kütüphaneleri resmettiğini hatırlayın lütfen...
Çünkü, yanıt yine, ne kadar tesadüf gibi gelse de, mekânlar ve sayılar arasındaki ilişki, kıymet bilmezleri mahcup edebilmek adına, “ilahî bir abaküste hesaplanmış” hissini veriyor bana.

Kurucuları arasında, Celal Bayar, Celal Saygun, Süleyman Ferit Eczacıbaşı, Küçük Talat gibi İzmir’in siyasetine, sanatına ve ekonomisine katkıda bulunmuş kişilerin bulunduğu bu kurumun mütevazı bilgeliğine, “mesai saatleri içinde bile olsa” en son ne zaman ihtiyaç duyduğunuzu, en son ne zaman kapısından içeri girdiğinizi de sormak istiyorum ama, “İnternet bana yetiyor” cevabını vermeden önce, “Arkas Sanat Merkezi”ndeki serginin 30 Aralık’a kadar (ve artık pazar günleri de) açık olduğunu,  pazartesi hariç her gün ücretsiz gezilebildiğini, ayrıca “uzun perşembe” uygulamasının başladığını, perşembeleri 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebileceğini de hesaba katın lütfen...

Haberin Devamı

Bu sorunun yanıtında ise, farklı olarak, tesadüfe bırakılmamış bir “ilahî bir mizah” seziyorum... “Sessizlik”, gerçekten boş kütüphanelerde mi yankılanıyor dersiniz?
Yoksa, sanal dünyanın boşalttığı kafalarımızın içinde mi?

Yazarın Tüm Yazıları