Türkiye, Avrupa’ya gitmek isteyen sığınmacılara Batı kapılarını yine açmalı

Suriye’deki iç savaştan sonra Rusya ve Ukrayna savaşı ile artan mülteci ve göçmen akınının, enflasyon ve işsizlik gibi yol açtığı ekonomik sorunlar Avrupa Parlamentosu sonuçlarına da yansıyarak aşırı sağ partilerin aldığı oyların artmasına sebep oldu.

Haberin Devamı

Fransa, Almanya ve İtalya başta olmak üzere seçim zaferi elde eden partilerin sözcüleri “göçmenleri geri göndermeyi” ilk hedef olarak ortaya koydu.

Türkiye, Avrupa’ya gitmek isteyen sığınmacılara Batı kapılarını yine açmalı

Bu gelişmelerin Türkiye’yi etkilememesi söz konusu olamaz. Bu durumda geçici sığınmacı ve göçmenlerin büyük kısmını AB ile imzalanan “Geri Kabul Anlaşması” ile barındıran Türkiye’nin değişen koşullar altında politikasını gözden geçirmesi kaçınılmaz bir zorunluluk.

Peki Türkiye ne yapmalı?

Türkiye, Avrupa’ya gitmek isteyen sığınmacılara Batı kapılarını yine açmalı

5 YIL ÖNCEKİ YAZIM

Haberin Devamı

Bundan tam 5 yıl önce 12 Haziran 2019’da, o tarihte çalıştığım Posta gazetesindeki “Açın Batı Kapılarını Suriyelilere” başlıklı köşe yazımda, bugün daha açık tartışılan geçici sığınmacı ve göçmenler için şunları yazmıştım;

“Hesaplamalara göre iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen 4 milyon civarında Suriyeli var. Kimi Batı ülkelerine kaçarken denizde hayatını kaybetti, kimi Yunanistan polisi tarafından çırılçıplak soyulup kışın ortasında Türkiye sınırına bırakıldı. Savaştan hayatını kurtaran insanlar ‘medeni Batılıların’ uygulamasıyla donarak öldü. Yunan Sahil Güvenliği’nin botlarını patlatarak Suriyelileri denizin ortasında ölüme terk ettiği görüntüler hafızalardadır.  Türkiye’nin güney sınırında, Amerika’nın tetikçi olarak kullandığı PKK/YPG odaklı bir “Suriye sorunu” var. Amerika, “İsrail’in güvenliği ve Akdeniz’deki enerji kaynaklarına bağlı olarak Suriye’nin güneyinden Akdeniz’e kadar uzanan, Türkiye’nin güney sınırı boyunca bir hat şeklinde terör örgütü PKK’nın yönetiminde bir terör devleti inşa etmeye uğraşıyor.

AB SÖZÜNÜ TUTMUYOR

Avrupa Birliği, Suriye’den gelenleri Avrupa ülkelerine geçmesini engellemesi karşılığında Türkiye’ye vaat ettiği mali yardımı vermekte ayak sürüyor. Görünen tablo şu; iktidar AB ile ilişkiler karşılığında Suriyelileri kendi topraklarında tutuyor.  Bence Suriyelileri ölümü göze alarak asıl gitmek istedikleri Avrupa ülkelerine ulaşmaları için Batı kapılarını açmaktır. İsteyen gitsin, isteyen kalsın. Seçeneklerden biri de bu olmalı. Terör örgütlerine koşulsuz kucak açan ‘medeni Avrupa’ Suriyelileri almamak için bin takla atıp, vaat üstüne vaat vermesinin asıl nedeni ülkelerinde rahatlarının bozulmasını istememelerindendir. Hem ekonomik hem sosyal maliyeti Türkiye’nin sırtına bırakıyorlar. Hem iktidarın hem muhalefetin bunu seçenek olarak tartışması gerekir. Ama siyasetçiler Avrupa Birliği’nin desteğini önemsediği için onları rahatsız edecek böyle bir öneriyi tartışacaklarını sanmıyorum.”

Haberin Devamı

AP SEÇİMLERİ VE TÜRKİYE

5 yıl içinde dış koşullarda Türkiye lehine bir gelişme olmadı. Aksine tüm anketlerde ekonomiden sonra en önemli sorun “göçmenler” haline dönüştü. İşin ilginci gittikçe güvenlik sorunu haline dönüşen konu hakkında iktidar ile ana muhalefet CHP aynı noktada buluştu. Her ikisi de sığınmacıların geri gönderilmemesi konusunda fikir birliğine vardı. Bazı küçük muhalefet partileri ise tek seçenek olarak göçmenlerin geri gönderilmesini sunuyor. Oysa 5 yıl önce yazdığım gibi, Türkiye’de kalmaları ya da geri gönderilmeleri dışında bir seçenek daha var; o da Batı kapılarından Avrupa ülkelerine gitmek isteyenlerin engellenmemesi. Yani kalmak isteyen kalsın, ülkesine dönmek isteyen dönsün ama Avrupa ülkelerine gitmek isteyenler ise engellenmesin. Bunun için Türkiye, AB ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması’ndan çekilmeli.

Haberin Devamı

GERİ KABUL’DEN ÇEKİLELİM

Nitekim Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli son grup toplantısında bunu net olarak şöyle dile getirdi: “Göç ve sığınmacı akını yalnızca Türkiye’nin değil, çağımızın ve tüm dünyanın en çarpıcı, en yakıcı sorunlarından birisidir. Demografik istiklalimizi, demografik istikbalimizi zedeleyecek tehlikeli akımlara karşıyız; nüfus dengemizi, milli yapımızı, bu coğrafyadaki varlığımızı melezleştirecek insan akınlarının sonuna kadar karşısındayız. Ülkemizde geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri kademe kademe sağlanmalı, düzensiz göçün beli kırılmalı, Geri Kabul Anlaşması sonlandırılmalıdır.”

Haberin Devamı

Böylece iç savaş nedeniyle vatanlarını terk edenlerin “üçüncü ülkelere” gitmesine olanak tanıyan uluslararası sözleşmelerin ve hukukun gereği de yapılmış olacaktır.

2020’DE 130 BİN KİŞİ GEÇTİ

Nitekim Türkiye 2020 yılı Şubat ayında Avrupa’ya gitmek isteyen mülteci ve göçmenleri durdurmama kararı almış, on binlerce kişi Edirne sınırına doğru yola çıkmıştı. 2 Mart 2020 günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne dedik aylar önce ‘Böyle giderse kapıları açmak zorunda kalacağız’. İnanmadılar. Biz dün ne yaptık? Kapıları açtık, bu sabah itibarıyla 18 bin oldu. Bugün herhalde 25 bin 30 bini bulabilir. Biz bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız ve bu devam edecek. Kapıları açınca telefon telefon üstüne gelmeye başladı, ‘Kapıları kapatın’. ‘Bitti o iş, artık kapılar açılmıştır. Sizler bu yükten nasibinizi alacaksınız’ dedik” açıklamasını yapmıştı. Yunan polisi, Pazarkule ile Kastanies Sınır Kapısı arasındaki tampon bölgede bekleyen mültecileri coplarla döverek, plastik mermi, gaz ve ses bombası atarak durdurmuş ama sonuçta 130 bin dolayında göçmen sınırı geçmişti.

Haberin Devamı

VİZE REDDİ YÜZDE 20

Bilindiği gibi Geri Kabul Anlaşması’nın bir maddesi de Türklere vize serbestisi. AB, anlaşmanın dışında şartlar öne sürerek vize serbestisini uygulamıyor. Vize serbestisi uygulamadığı gibi normal vize zorluğu da çıkararak bunun iç politikada bir baskı aracı haline dönüşmesine yol açıyor. Türk vatandaşlarının vize başvurularının yüzde 20’sini reddeden, sığınmacı ve göçmenler konusunda ikiyüzlü politika izleyen, verdiği sözleri tutmayan Avrupa Birliği’nde aşırı sağ politikalara karşı Türkiye’nin en doğru politikası Geri Kabul Anlaşması’ndan çekilmek ve Avrupa’ya vizesiz gitme hakkı olan sığınmacı ve göçmenleri engellememektir.

Yazarın Tüm Yazıları