Türkiye, 130 büyükelçiye Amerika-terörist PKK/YPG/SDG ilişkisi raporu gönderdi

Hatta ABD Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına yakınlığı ile bilinen Foreign Policy dergisinde, “Ortadoğu Amerika’nın Suriye’den çıkışına hazırlanıyor” başlıklı yazıda, böyle bir karar karşısında Arap ülkelerinin Esad rejimi ile ilişkilerini onarma yarışına girdiği aktarıldı.

Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan’ın değişen derecelerde ve farklı hedefler peşinde olsalar da Suriye hükümetiyle ilişkilerini derinleştirdiği belirtildi. Önceki ABD Başkanı Trump’a atıf yapılarak, “ABD Başkanı Joe Biden’ın benzer bir ‘görev tamamlandı’ beyanına dayanan Afganistan politikası göz önüne alındığında, muhtemelen Washington’ın Suriye’den çıkışına hazırlanacaklar. Ne de olsa ABD yönetiminde Suriye’nin hayati bir ABD çıkarı olduğunu alenen savunan birini bulmak zor” denildi.

Böyle bir durumdan en fazla etkilenecek olan ise 2014’tan beri ABD’nin desteklediği terör örgütü PKK/YPG’nin ana gövdesini oluşturduğu SDG.

Elbette diğer bir sonucu terör örgütü PKK/YPG/SDG’ye karşı mücadele veren Türkiye’nin elinin güçlenmesi olacak.

UZUN SÜRMEYECEK

Bir süre önce de Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev, Rus TASS haber ajansına verdiği demeçte, “ABD güçlerinin Suriye’den çekilmesinin her an gerçekleşebileceğini düşünüyorum” demişti.

Ancak Afganistan’dan çıkış fiyaskosu yaşayan Amerika’nın çok kısa vadede böyle bir karar alması zor. Ama uzun olmayan bir süre içerisinde mecbur kalacak.

Nitekim, Suriye’de terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin ana gövdesini oluşturduğu SDG’yi yüz üstü bırakacağı iddialarına karşın Amerikan yetkilileri “Bölgede kalacağız” mesajları vermeye devam ediyor. Hürriyet yazarı Sedat Ergin, 4 Eylül 2021 tarihli yazısında, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Ortadoğu’dan sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Joey Hood’ın konuyla ilgili açıklamalarına yer verirken, terör örgütü PKK/YPG/SDG’ye güvenceler verildiğini aktardı.

YIKIM BÜYÜK OLACAK

Amerika Birleşik Devletleri, Irak, Afganistan ve Suriye deneyiminden yola çıkarak, terör örgütleriyle amaçlarına ulaşamayacağını anlayacak ama hem bölge ülkelerine hem de kendisine insani, siyasi, askeri ve ekonomik yıkımı büyük olacak.

Eninde sonunda, bir terör örgütü eliyle, tarihi, sosyolojik ve coğrafi gerçeklerine ve Türkiye’nin haklılığı ve gücüne rağmen bir “terör koridoru” oluşturamayacağını geç de olsa anlayacak.

Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nin silah ve para yardımı yaptığı terör örgütü PKK ve Suriye kolu YPG’ye karşı yurtiçinde ve dışında askeri operasyonlarını etkili biçimde sürdürürken diğer yandan diplomasi ayağını ihmal etmiyor. İçişleri Bakanlığı tarafından Amerika’nın desteklediği terör örgütü PKK/YPG ilişkisini anlatan 110 sayfalık rapor hazırlandı.

DEAŞ’LI TERÖRİSTLERE KARŞI PKK/YPG’Lİ TERÖRİSTLERE DESTEK

Türkçe-İngilizce, Türkçe-Fransızca, Türkçe-Almanca ve Türkçe-Arapça olarak hazırlanmış rapor Türkiye’deki 130 ülkenin büyükelçiliğine yollandı. “PKK/KCK Terör Örgütü’nün Suriye Kolu:PYD-YPG” başlıklı rapor Türkiye’deki yabancı temsilciliklerin yanı sıra Türkiye’nin yurtdışında bulunan 580 dış temsilciliğine ulaştırılmak üzere Dışişleri Bakanlığı’na gönderildi.

Raporda, PKK-YPG-SDG’nin ismi farklı olsa da aynı terör örgütü olduğu, belgelerle ve şemalarla anlatıldı. Programı, yönetimi, eylemleri itibarıyla ortaklıkları tek tek sıralanırken, Amerikalı askeri ve sivil yetkililerin PKK-YPG-SDG’nin aslında aynı şey olduğuna dair ifadeleri de yer aldı.

ABD’Lİ BAKANDAN PKK/YPG İTİRAFI

Raporun sonuç kısmında; “Terörle mücadele” adı altında teröristlere destek veren Amerika’nın iki yüzlülüğü şu satırlarla anlatıyor:

“Türkiye’de gerçekleştirdiği kanlı terör eylemleri ile çok sayıda vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına sebep olan PKK/KCK terör örgütü, Suriye’de oluşan otorite boşluğundan istifade ederek gözünü Suriye topraklarına dikmiştir. Suriye’deki uzantısı PYD/YPG aracılığıyla ülke topraklarının dörtte birini işgal eden örgüt, tesis ettiği tahakküme meşruiyet sağlamak amacıyla DEAŞ ile mücadele kisvesini kullanmaya çalışmaktadır. Bu çerçevede, uluslararası terör örgütleri listesinde bulunan PKK/KCK ile PYD/YPG-YPJ/SDG isimli yapılanmalar arasında herhangi bir bağlantı olmadığı teması sürekli olarak işlenmeye çalışılmaktadır.

PYD/YPG-SDG tarafından oluşturulmak istenilen ‘PKK/KCK ile PYD/YPG farklı örgütlerdir’ algısı; her iki örgüt arasındaki organizasyonel ilişkiye dair deliller, örgüt mensuplarının itirafları, ele geçirilen görsel/yazılı örgütsel dokümanlar, bağımsız kuruluşların tanıklıkları ve belgelendirilen insanlık suçları neticesi bertaraf edilmiştir. PYD/YPG’nin, PKK/KCK terör örgütünün Suriye yapılanması olduğu hususu ABD Savunma eski Bakanı Ashton Carter’ın basın-yayın organlarına da yansıyan ABD Senatosu’nda yaptığı bir konuşmada da açıkça ifade edilmiştir.

HERKESE ZARARI OLACAK

Bölgesel çıkarlar sebebiyle PYD/YPG üzerinden PKK/KCK’nın meşrulaştırılmaya çalışılması, terörizmle topyekün mücadele eden ülkeler açısından son derece talihsiz bir durumdur. Kaldı ki, PYD/YPG’nin PKK/KCK terör örgütünün yalnızca Suriye’de faaliyet gösteren yapısına verdiği bir isim olduğu gerçeğinin, bu çalışmada ortaya konulan deliller göz önünde bulundurularak inkâr edilmesi mümkün değildir.

Terör ve terörizm, kim tarafından yapılırsa ve kime karşı uygulanırsa uygulansın bir insanlık suçudur. Terör ve terörizmin doğası gereği, PKK/KCK terör örgütü gibi PYD/YPG’nin de ilerleyen dönemde terör faaliyetleri ile Türkiye ve Suriye haricindeki ülkelere de zarar vereceği aşikârdır. Sonuç olarak, terörizm ile mücadele eden ve insan haklarına saygılı tüm ülkelerce, bu gerçeğin bilinmesi ve PYD/YPG gibi terör örgütlerine karşı gerekli önlemlerin alınması insan hakları ve güvenli yaşam için önemli bir adım olacaktır.”