Paylaş
Twitter başta, sosyal medyanın ABD Başkanlık seçimlerinde bile Biden-Trump arasında nasıl taraf tuttuğunu hep beraber gördük. Özellikle Twitter’ın Amerika’nın emperyalist çıkarları için dünya üzerinde siyasi iktidarlara karşı nasıl kullanıldığının örnekleri de ortada.
BAŞLIKLARIN YARISI SAHTE
1.3 milyardan fazla Twitter hesabının dörtte birinden daha az kısmı aktif. Bu kesim içinde aralarında terör örgütlerinin bulunduğu organize gruplar, bir yandan kendi propagandalarını yürütüyor, diğer yandan istediği yalanı istediği kadar büyütüp dezenformasyonla her ülkede kaos yaratabiliyorlar. İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü (EPFL) 2015-2020 dönemi Twitter araştırmasını hatırlıyorsunuz; Twitter’da küresel trendlerin yüzde 20’si, Türkiye’de Twitter’da gördüğünüz başlıkların yüzde 47’si sahte. Yani BOT hesaplar tarafından oluşturuluyor.
Ayrıca, bazı başlıklar istenildiği anda yukarılara çıkarılıyor, bazıları ise listeye bile giremiyor. Twitter böylesine operasyonel bir alan işte.
MEDYA SALDIRISI BAŞLIYOR
Elon Musk, patron olarak sahte hesapları engelleyeceğini söylese de bunu kolay kolay yapamaz. Herkesin gerçek kimliği ile kullanıcı olduğu Twitter’ın küresel sistem açısından siyasi, operasyonel rolü ortadan kalkar.
Yapabilir mi? Evet, yetkisi var ama kolay kolay yaptırmazlar.
Nitekim, TIME dergisi 2021 yılında “Yılın Kişisi” seçtiği Elon Musk’ı, son sayısında “Herkes Elon Musk hakkında neyi yanlış anlıyor” başlığıyla birlikte Twitter kuşunu kafese kapatmış bir kişi olarak olarak resmetti.
MUSK GÜVEN TAZELEMEK Mİ İSTİYOR?
Elon Musk’ın ilk açıklamasının sahte hesaplar olmasının bir nedeni de Twitter’a karşı küresel düzeyde oluşan güvensizlik algısını tersine çevirmek olabilir. Çünkü dünya ülkeleri, küresel sosyal medyaya karşı kendilerini savunmak için çok ciddi adımlar atıyor. Avrupa ülkeleri, sosyal medya konusunda kendi meclislerinden, yalanlara karşı ağır yaptırımlar içeren yasalar çıkardı. Hatta, sahte isimle hesap açılmasını yasaklayan ülkeler de var.
AB DİJİTAL HİZMETLER YASASI
Bu konuda en önemli adımlardan biri de 15 Aralık 2020’de Avrupa Komisyonu tarafından önerilen ve Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından Nisan 2022’de hükümleri üzerine anlaşmaya varılan Dijital Hizmetler Yasası oldu. Yasa, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin resmi imzalarının atılmasından on beş ay sonra yürürlük kazanacak.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, bu yasanın Türkiye’de hazırlığı devam eden sosyal medya yasası içine dahil edileceğini açıkladı. İnsan haklarına saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik ve hukukun üstünlüğü gibi Avrupa değerleri üzerine kurulan Dijital Hizmetler Yasası, “çevrimdışı olarak yasadışı olanın, çevrimiçi olarak da yasadışı olması” gerektiği ilkesini benimsiyor.
YASADIŞI İÇERİK KALDIRILACAK
Dijital Hizmetler Yasası ile çevrimiçi platformlar üzerinde daha güçlü bir kamu gözetimi yaratılması hedefleniyor.
“AB’de bir kuruluşu olmayan ancak AB’de hizmet sunan sağlayıcılar, üye devletlerden birinde yasal bir temsilci atamak zorunda kalacak.
Aracılar, içerik denetleme politikaları, kaldırma ve denetleme prosedürleri, yasadışı içeriğin tespiti ve yayılmasının önlenmesi için alınan önlemleri ve araçları, algoritmik karar verme süreçlerini de kapsar biçimde hizmetlerin kullanımıyla ilgili şeffaflığı sağlayacaklar.
YALAN VE DEZENFORMATİK BAŞLIKLAR
Kullanıcı talebine uygun olarak bir içerik çıkarması yapılacaksa; bu tedbir uygulanırken, ilgili tüm tarafların haklarının ve meşru menfaatlerinin ve temel hakların gözetildiğinden emin olmak zorunda olacaklar.
Kullanıcıların içeriklerle ilgili olarak şikâyetlerini iletebilecekleri bir sistem oluşturacaklar.
İnsan yaşamına kast ve tehdit gibi ciddi suç şüphelerinin devlet makamlarına bildirilmesi gerekecek.”
AB ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de Elon Musk’ın sahte hesaplar hakkında yapacakları beklenmeden, operasyonel algoritmalara dayalı dezenformatif sosyal medya paylaşımlarını engelleyecek yasal düzenleme hızlıca yapılmalıdır.
Paylaş