Meydan FETÖ’ye kalmayacak

15 Temmuz bize cesaretin ve vatanseverliğin rütbe, yaş ve cinsiyetle ilgisi olmadığını gösterdi. Generallerin yüzde 50’ye yakını hain FETÖ’cü çıkarken, bir astsubay olan Ömer Halisdemir, hain bir generali imha ederek tarihi değiştiriyordu. Ya da kendisine laf söyletmeyen ve “aydınım, demokratım” diyerek ortalarda gezenler, 15 Temmuz gecesi saklanacak yer ararken 15 yaşındaki Mahir Ayabak, 21 yaşındaki Batuhan Ergin ellerinde hiçbir şey olmadan darbecilere direniyor ve tüfek mermileriyle şehit ediliyordu.

O yüzden, ne FETÖ’cüler ne de onların işbirlikçileri sevinmesin. FETÖ ile mücadelenin etkili bir şekilde yürütüleceğini zaman onlara da gösterecek.

Biliyorsunuz, 15 Temmuz darbe girişimine 5 bin 600 rütbeli katıldı. Elbette TSK’daki FETÖ’cü sayısı bu kadarla sınırlı değildi. Daha önce de aktardım, 15 Temmuz’dan bu yana ihraç edilenlerin sayısı 20 bini buldu, haklarında işlem yapılanların sayısı da 12 bine yaklaştı. Halen incelemesi devam edenler hariç. Rakamları yaklaşık olarak bir kez daha hatırlatayım: Kara Kuvvetleri Komutanlığı’dan 10 bin 250, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 3 bin 930, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 5 bin 140 kişi ihraç edildi. Kara Kuvvetleri’nde ayrıca 600 kişinin rütbeleri geri alındı. Halen haklarında işlemler devam edenlerin sayısı ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda 5 bin 900, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 4 bin, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda 1250.

BYLOCK, FETÖMETRE, ANKESÖR

Bu rakamlara ulaşılmasında, itirafçıların ifadeleri, FETÖMETRE, ByLock soruşturmaları ve elbette ankesörlü hat soruşturmaları etkili oldu.

Bilindiği gibi FETÖMETRE 78 temel ve 273 alt kriterden oluşuyor. Ve bu kriterler esas alınarak yapılan tarama, ankesörlü hat soruşturmalarıyla çok yakın sonuçlar veriyor. Yani ankesörlü hat soruşturmasında hakkında kuvvetli şüphe olan bir kişi, FETÖMETRE kriterlerine tabi tutulduğunda benzer sonuç veriyor. Biraz rakamlarla örnek vereyim: Deniz Kuvvetleri’nden bugüne kadar 3 bin 934 personel kamu görevinden çıkarıldı. 251 emekli personelin rütbeleri geri alındı, 449 personel geçici olarak görevden uzaklaştırıldı, 427 personel ise açığa alındı. 992 kişi ise tespit edildiğini anlayarak FETÖ üyesi olduğunu kabul edip itirafçı oldu. İtirafçıların verdiği ifadelerle 700’ün üzerinde sivil mahrem imam tespit edildi. Ankesör soruşturmaları kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 2 bin 780 kişi hakkında adli işlem yapıldı. İşlem yapılan bu 2 bin 780 kişinin yüzde 94’ü, yani 2 bin 620’si daha önce FETÖMETRE ile tespit edilen ve açığa alınan kişilerdi.

Dolayısıyla ankesörlü hat operasyonu da FETÖMETRE gibi önemli bir mücadele aracı. Nitekim, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 19 Aralık 2019 tarihli kararı ile Fetullahçı Terör Örgütü’nün TSK’daki kadroları ile onların yöneticisi konumundaki “sivil mahrem imamlar” arasında gerçekleşen ankesörlü aramanın tek başına, yani tanık veya herhangi bir yan delil olmadan mahkûmiyete yeterli olduğuna hükmetti. 

Üç yıldır yapılan operasyonlarda ise ankesörlü hat kapsamında 19 bin 343 şüpheliden 17 bin 795 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların 1262’si serbest bırakıldı. 7 bin 85 kişi, yani yüzde 40’i ise etkin pişmanlıktan yararlanarak, yani itirafçılıkla serbest bırakıldı. Adli kontrolle serbest kalanların toplamı ise 9 bin 607. Gözaltına alınanlardan 6 bin 926 kişi tutuklu. Tüm bu süreçte en çok dikkat edilen şey, halka açık ankesörlü hat aramalarında örgüt üyesi ile masumların birbirine karışmaması. Asker de olsa tesadüfen bir ankesörlü hattan aranan kişi bir askeri şahıs olabilir. Birileri daha önce ByLock için yapmıştı, bugünlerde de FETÖMETRE’ye yapıldığı gibi ankesörlü hat soruşturmalarını da itibarsızlaştırmak isteyen “itibarsızlar” olacaktır.

SORUŞTURMA SÜRECİ

Ben de yetkililerine sorarak, sizlere aktarmak için ankesörlü hat soruşturmalarının nasıl yapıldığını madde madde öğrendim. Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Dairesi Başkanlığı nezdinde kurulan verihavuzu kullanılarak, her bir sabit hat irtibatı bulunan askerlerle ilgili işlem şöyle yürüyor:

1- Öncelikle örgüt mensubunun askeri okula girmeden önce terör örgütünün “doktor” tabir edilen ve mahrem yapıya sempatizanlardan eleman temin eden yöneticileri tarafından seçildiği ve askeri okullara giriş için hazırlandığı gerçeğinden hareketle, sabit hat irtibatı bulunan asker şahısların özlük bilgileri, görev yerleri safahatları, memleketleri, askeri okula girmeden önceki eğitim yerleri bilgilerini içeren “evsaf” kartları, ilgili kuvvet komutanlıklarından temin ediliyor.

2- Sonrasında sabit hatların aranma tarihi itibariyle bulunduğu yerlerin, şüphelinin askeri okula girmeden önceki mahrem yapıya hazırlandığı yer, askeri okulunun bulunduğu yer veya mezun olduktan sonra görevli olduğu yerlerle uyumlu olup olmadığı kontrol ediliyor.

3- Devamında aranma şekli, süresi, aranma sıklığı, periyodik olup olmadığı, başka bir asker şahısla veya terör örgütünün sivil imamlarının kendi aralarında irtibat amacıyla kullanılıp kullanılmadığı taranıyor.

4- Son olarak sabit hat irtibatı bulunan asker şahıs adına kayıtlı hatlarda, hatların HTS (arama, aranma verisi) içerikleri temin edilip incelenerek hattın asker şahıs tarafından fiilen kullanıp kullanılmadığı tespit ediliyor.

Yapılan bu incelemeden sonra, sabit hat aranmalarının tesadüfü gerçekleşme ihtimali bulunmadığı ve örgütsel aranma olduğu kanaatinden sonra operasyona dönüşüyor.

Bunları yazmamın nedeni elbette var. Kimse FETÖ ile mücadele konusunda enseyi karartmasın, merak etmeyin hukuk işliyor ve FETÖ’cüler ihanetin bedelini hukuk önünde ödeyecekler.