Paylaş
Yarım ağızla tebrik edenler, tebrik ederken “ama” şerhini koyanlar, kamuoyunun etkisiyle tebrik etmek zorunda kalanlar, “Yerli değil” hatta “kopya” diyenler, Türkiye’nin otomobilinin tanıtımı sonrası yine kendini gösterdi.
Hiç şaşırmadım.
Son yazımda bunlara örnek vermiştim. 1961 yılında Eskişehir’de kendilerine verilen üç aylık süre içinde Devrim otomobilini üreten mühendislerin başına ne geldiyse aynısı bugün tekrar ediyor. Düşünün, üretici firma TOGG’un CEO’su Gürcan Karakaş son teknoloji elektrikli yerli otomobili tanıtmanın mutluluğunu yaşayacağına, aynı gün proje hakkındaki sinsi saldırılara karşı savunma yapıyor: “Biz bunları Pininfarina ile beraber İtalya’da ürettik. Yeni kurulan bir şirketiz. Böyle bir imkânımız yok. Bundan sonra ihtiyacımız olmayacaktır. Fabrika üretimi ile prototip üretimi arasında fark var. Fikri mülkiyet hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait. Fikri mülkiyet hakkıyla ilgili olarak bilgi kirliliği mevcut. Fikri mülkiyet hakkı sizin ise, her türlü mühendisliği siz yapmışsanız, buna sahipseniz nerede yaptırırsanız yaptırın. Projede Mercedes’in, Volkswagen’ın tasarımcısı Murat Günak ve Türk mühendisler çalıştı. Pininfarina katkı verdi. Üç tasarım evinden birisi. Pininfarina ekibimizle çalıştı. Biz onlara sipariş verip ‘Yarın bize bir otomobil getirin’ demedik.”
Üretimin başındaki kişiye böyle bir savunma yaptıranlar, emeği geçen pırıl pırıl mühendislerin resmine bakıp utanıyorlar mı acaba? Oysa bu ekiple görüşerek gerçeğe ulaşmak birkaç saatini alır. Ama maksatları o değil. Meseleyi son yazımda söylemiştim: Nesiller değişse de kafa aynı.
Ama bu kez projenin arkasında güçlü bir kamuoyu desteği var. Onlar Devrim otomobilini üreten mühendisler gibi yalnız değiller.
60 YILLIK ‘DEVRİM’ TAMAMLANDI
1961 yılında yerli otomobil fikri ortaya atıldığında bazı siyasetçiler ama özellikle köşe yazarları buna karşı çıkmıştı. Konuya ilgi duyanlara Süleyman Âşık’ın ‘Bir Devrim Hikâyesi: Devrim Arabaları’ kitabını öneririm. Kitapta o dönem Devrim’e karşı çıkanlar arasında olan Çetin Altan, Doğan Avcıoğlu, Burhan Felek gibi ünlü isimlerin başını çektiği etkili bir grubun yazdıklarından örnekler var. Sosyal medyadaki bu görsel, Devrim’le başlayan yerli otomobil macerasının 2019’da tamamlandığını iyi bir şekilde anlatıyordu. 27 Aralık 2019 Devrim otomobilini yapanlara vefa günüydü. Elbette onlar da yeni otomobile emeği geçenler de tarihteki onurlu yerini alacak. Tabii bu insanların hakkını yiyenler de...
CEM UZAN’A BİR CEVAP DA YARGIDAN
FİRARİ Cem Uzan, sosyal medya üzerinden bir süredir Türkiye’ye döneceğini hatta Cumhurbaşkanı olacağını yazıyordu. Geçen hafta bu köşede, “Dönerse kaçırdığı paralar devlete olan borcunu, ömrü ise aldığı hapis cezalarını yatmaya yetmez” diye yazmıştım. Çünkü Cem Uzan’ın TMSF’ye 5, Maliye’ye 1 milyar dolar borcu var. Bugüne kadar yargılandığı davalarda ise Yargıtay tarafından da onanmış 50 yıla yakın hapis cezası. Ayrıca hakkında 12 ayrı suçtan yakalama kararı bulunuyor. Cem Uzan dönmek için avukatlarını da görevlendirmiş, hakkındaki davaların FETÖ’den ihraç edilen savcılar tarafından açıldığını, FETÖ’cü hâkimler tarafından yargılandığını belirterek yeniden yargılanma talebinde bulunmuş. Edindiğim bilgiye göre Pamukova’daki çiftliği bastığı için üç suçtan aldığı 2’şer yıllık hapis cezaları ile ilgili yeniden yargılanma talebi mahkeme tarafından reddedilmiş. Ayrıca İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 23 yıl hapis cezası ile ilgili yargılama talebi de reddedildi.
Yakında 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 18 yıl 5 ay hapis ve 4 milyar 400 milyon TL para cezası ile ilgili cezaya ilişkin itirazı da karara bağlanacaktır. Yani, yazdığım gibi Cem Uzan’ın “Döneceğim” diyerek yaptığı “Uzanvari bir uyanıklık”, nokta.
Paylaş