Hava’da, Kara’da, Deniz’de, her yerde FETÖ

Bence ilginç kısmı, 191 kişi hakkında gözaltı kararı verilirken bunların 181’inin muvazzaf, yani görevi başında olması.

Başka bir ülkenin ordusu içinde, bir terör örgütünün görevi başında 181 üyesi tespit edilse yer yerinden oynar değil mi? Ama burası Türkiye...

Son 15 gün içinde aralarında Ege Ordu Komutanı’nın emir subayının da olduğu TSK’daki FETÖ mensuplarına yönelik operasyonlarda bine yakın kişi gözaltına alındı, kimsenin umurunda değilmiş gibi bir hava var.

Sadece İzmir merkezli yapılan tek bir operasyonda, görevi başında 181 FETÖ mensubu subay ve astsubay gözaltına alınıyor ve ülkede adeta yaprak kımıldamıyor.

Galiba Türkiye alıştı, FETÖ’ye de operasyonlara da!

Dünkü operasyonun bir başka özelliği, FETÖ tehlikesinin TSK içinde devam ettiğini göstermesi...

Daha önce, FETÖ’nün 2013 yılı Deniz Kuvvetleri Harp Okulu ve Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulu’na girişteki mülakat sınavında örgüt üyelerine kriptolu aday numarası verdiği ortaya çıkarılmıştı. 2013 yılında bu iki okula kayıt yaptıran 729 kişinin 724’ünün FETÖ mensubu olduğu tespit edildi.

FETÖ’nün benzeri bir usulsüz yöntemi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı subay ve astsubay yetiştiren okullarda da gerçekleştirdiği ortaya çıktı.

İşte İzmir Cumhuriyet Savcılığı bu usulsüzlüğe yönelik operasyonda 191 kişi hakkında gözaltı kararı aldı.

Bilindiği gibi askeri okullara girişte bir yazılı, bir de mülakat sınavı yapılıyor. FETÖ’cüler yazılı sınavları çalıntı sorularla kazanıyordu. Örgüt üyesi öğrencilerin mülakat sınavında takılmaması için her biri FETÖ’cülerce şifrelenmiş aday numaraları verdiler. 2013’te Deniz Harp ve Deniz Astsubay Yüksek Meslek Lisesi’nde yazılı sınavları kazanan örgüt üyesi öğrencilerin kimlik numaraları, mahrem imamları vasıtasıyla TSK Personel Daire Başkanlığı’nda görev yapan FETÖ’cü üyelere gönderildi. Burada öğrencilere, ikinci ve üçüncü rakamının toplamı 9-10-11-12 olacak şekilde aday numaraları verildi. FETÖ üyesi olmayan subayların da yer aldığı mülakat komisyonundaki örgüt üyelerinin, önlerine gelen FETÖ üyesi adayların numaralarına bakarak bu formülü uyguladığı ve mülakattan geçirdiği belirlendi.

İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın dün yaptığı operasyonda, FETÖ’nün 2004-2016 yılları arasında askeri okullara girişte aday numarasında şifreleme yöntemiyle binlerce örgüt üyesini yerleştirdiği belirlendi.

Savcılık 2005, 2011 ve 2012 yıllarında aday numarası şifrelenmiş toplam 1079 kişi belirledi. Bunlardan 437’sinin daha önceden FETÖ’cü oldukları belirlendiği için haklarında işlem yapıldı. 639’unun FETÖ’nün sivil mahrem imamlarıyla ankesörlü hatlar üzerinden irtibat kuran kripto üyeler olduğu ortaya çıkarıldı.

Daha önce de yazdım, önümüzdeki aylarda daha binlerce FETÖ mensubu ortaya çıkarılacak. Hava, Kara, Deniz fark etmez, FETÖ her neredeyse mücadele devam edecek.

FETÖ’CÜ SUBAYDAN ‘ŞİFRELEME’ İTİRAFI

FETÖ’nün bu ülkeye yaptığı kötülükleri ne kadar anlatsak bitiremeyiz. Darbe girişimi, cinayet, hırsızlık, ajanlık, vatana ihanet, soru çalma, tehdit, kumpas, şantaj, ne ararsan var. Bu suçlamalar yalnızca, FETÖ’nün ihaneti ile karşı karşıya kalanların değil, bizzat FETÖ’cülerin itiraflarına da dayanıyor. 14 Kasım 2016 günü İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na “Hançer” gizli tanık adıyla itiraflarda bulunan ve mülakat komisyonlarında görev yapmış bir FETÖ’cü subay, bakın insanların geleceğine, hayatına mal olan usulsüzlüğü nasıl anlatıyor: “(...) 2009 yılında Kara Kuvvetleri Personel Temin Merkezi’ne atamam yapıldı. Bu yapılanmaya mensup (FETÖ) sözleşmeli muvazzaf subay, astsubay ve sivil memur olacak kişilerin alınmaları yönünde isim listeleri veriliyordu. Bu isim listeleri kodlu aday numarası şeklinde geliyordu. Kodların anlamı her seferinde değişkendi. Mesela listeler verilirken gizliliğe dikkat açısından aday numarasının son iki numarasının toplamı çift olan kişilerin FETÖ/PDY mensubu olduğu, aday numarasının son iki rakamının toplamı tek olan şahısların ise alınmasının uygun olabileceği şeklinde şifrelendirmeler yapılıyordu.

TOPLAMI 21 İSE FETÖ’CÜ

Yine bir örnek vereyim: Aday numaraları 6 rakamdan oluşuyorsa, bunların toplamı örneğin 21 çıkıyor ise bunların FETÖ’cü olduğu ve alınması gerektiği; 25 ise kesinlikle alınmaması gerektiği, eğer bu rakamlar arasında veya dışında herhangi bir numara ise arada bir adayın olduğu ve ‘İster alın ister almayın’ şeklinde şifrelenmek suretiyle iletiliyordu. Bu şekilde uygulanan metot ile alım yapmamız istenirdi. Benim anlattığım bu sistemin 2009 ile 2011 yılları arasında bizzat çalıştığım için yapıldığını biliyorum. 2014 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı muvazzaf astsubay temin faaliyeti için oluşturulan komisyonda geçici görevli olarak görevlendirilmiştim. Bu mülakat 07-22 Nisan 2014 tarihleri arasında Ankara’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı Cebeci Personel Temin Merkez Komutanlığı’nda icra edilmişti. 2014 yılında Ankara’ya muvazzaf astsubay temini için oluşturulan mülakat komisyonundaki geçici görevim ile ilgili gittiğimde, Elazığ’daki sorumlu abimin vermiş olduğu numarayı aradım.

KODLAMAYI BİR EVDE 10 DAKİKADA ANLATTI

Buluştuktan sonra yerini gösteremeyeceğim bir eve beni götürdü. Yaklaşık 10 dakikalık süre içerisinde gerçekleşen görüşmede bana mülakat komisyonunda örgüt mensubu olan ve TSK’ya girecek şahısların aday numaraları ile ilgili kodlama yöntemini anlattı. Sayıları tam olarak bilmemekle birlikte subay aday sayıları 1500-2000 arası. Astsubay aday sayısı 3 bine yakın, uzman aday 10 bin civarı ve sivil memur alımlarında uygulanan bir sistemdi. Uzman ve sivil alımlarında belirttiğim sistem çok az uygulanırdı. Ancak subay ve astsubayda çok oluyordu. Bir gün lazım olur mu diye düşünmediğim için de bunlarla ilgili herhangi bir not almadım. Ancak analiz yapılır, kazanan subay ve astsubayların aday numaralarının toplamları bulunur, yine kazanamayan subay ve astsubayların aday numaralarının toplanıp bulunur ve bunların analizi iyice yapılırsa, benim anlattığım sistem açığa çıkacaktır.”

Evet, gerçek ortaya çıktı, şimdi hesap zamanı...