Paylaş
33 dakikalık konuşması koronavirüs salgını, öldüğü iddialarına cevap ve sonunda, “mağaraya çekilmek” mesajıyla bitti.
Konuşmaya gelirken, duvarı boydan boya LED ekran olan bir odadan geçiyor. Ekranda İstanbul manzarası olduğu görünüyor.
Normal koşullarda her sohbet öncesi yapılan kayıtlarda etrafında örgüt üyeleri olan FETÖ elebaşı, konuşma yapacağı salona yürümekte zorlanarak ve tek başına geliyor.
Konuşmasını dinleyen tüm örgüt üyelerinin FETÖ elebaşına hiç yaklaşmadığı ve hepsinin maskeli oldukları görülüyor. Tek maske takmayan ise FETÖ elebaşı Gülen. Maske takmayarak örgüt tabanına mesaj veriyor.
Konuşması boyunca zor nefes aldığı görülen FETÖ elebaşının, konuşmasının nefes almada yaşadığı zorluktan dolayı defalarca kesildiği ve montajla 33 dakikalık kayıt haline getirildiği görülüyor.
Hatta ölümü konusundaki iddialara cevap verdiği bölümde, başının sol yanına düşmüş olduğu, konuya da yanındakilerin uyarısıyla girdiği dikkat çekiyor.
FETÖ elebaşı Gülen’in koronavirüse yakalandığı iddiaları, örgüt üyelerinin yazışmalarında ortaya atıldı. FETÖ’cüleri izleyen Emniyet birimleri, hem FETÖ’cü hesaplar hem de Amerika üzerinden araştırmaya girişti. FETÖ’cü hesaplar koronavirüsün Gülen’e çok yakın isimlerden bulaştığı iddiasını paylaştı. FETÖ’nün tepe yöneticilerinden İsmail Büyükçelebi, Twitter hesabından, “Yaşadığımız şartlar içerisinde hiç kimse kendisine bulaşmadığından emin olamaz. Hatır gönül deyip misafir kabul edenleri de aklım almıyor. Ciddi bir ikaz... Cemaat içerisinde bu kadar yayılmasına rağmen maskesiz insanlarla görüşenleri aklım almıyor” diye yazdı.
FETÖ elebaşının da koronavirüse yakalandığı iddiası örgüt üyeleri arasında öyle hızlı yayıldı ki, Gülen “Hasta değilim” mesajı vermek için apar topar kamera karşısına oturtuldu.
Şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları yanında yürümekte zorlanan nefes güçlüğü çeken FETÖ elebaşına en yakın isimlerden örgüt yöneticisi Osman Şimşek de “Hocamızın COVID-19 olduğu kesinlikle yalan, sağlığı gayet iyi. Az önce namaz ve sohbette beraberdik. Dostlarımıza arz ederiz” diyerek iddiaları yalanladı.
FETÖ yöneticisi Osman Şimşek, iddialar konusunda medyayı suçluyor. İlginç olan, FETÖ elebaşı hakkında medyada birçok haber çıktı. Ancak FETÖ elebaşı hiç birisini böylesine ayağını sürüye sürüye yalanlama gayretine girmedi. Bu da konunun medyada yer almasından değil, örgüt tabanında çok ciddi tartışılmasından kaynaklanıyor. Çünkü bu yayının hedefi medya değil, doğrudan örgüt tabanı.
ÖLMEMİŞ AMA ÖLÜDEN BETER
FETÖ elebaşı Gülen’in son konuşmasında değindiği konulardan birisi de son zamanlarda yayılan “Öldü” iddialarını yanıtlamak oldu.
FETÖ elebaşının sağlık durumunu anlamak için 33 dakikalık kaydın 22 dakika 52’nci saniyesini özellikle izlemenizi öneririm. Hemen önceki bölümle bu bölüm arasında montajla sağlanan bir geçiş var ve Gülen’in başı sola düşmüş, yanındakilerin uyarısıyla konuya giriyor. Sol omzunun üzerinden kendisini uyaranlara bakan ve konuya giren FETÖ elebaşı, “Bir de sık sık öldü çıkarıyorlar, onu söylemeye gerek var mı?” diye konuşuyor.
Ardından, “İnanmayın, yalan. Ne diyorlardı, ben ölmüşüm de bilmem ne ile (sağ tarafındakiler ‘hologram’ diye sesleniyor) ya öyle arkadaşlar bir şey yapmışlar iskelet, o konuşuyormuş” diyerek iddiaların asılsız olduğunu söylüyor.
Ben de öyle olmasını umuyorum. Tek dileğim, beyinlerini yıkayıp ajanlaştırdığı bu ülkenin çocuklarını birer haine, halkını katleden birer teröriste çeviren FETÖ elebaşının yaptığı tüm kötülüklerin cezasını çekecek kadar yaşaması.
‘YER DEĞİŞTİRDİ’ İDDİASI
FETÖ elebaşının bir süredir ortalıkta görünmemesi “Pensilvanya’yı terk etti” diye yorumlayanlar oldu. Hatta basında Kanada’ya, Mısır’a gittiğine dair iddialar dolaştı. FETÖ yönetiminin Kanada’da bir arazi aldığı da biliniyor.
Ancak ben hiçbir zaman FETÖ elebaşının Amerikan topraklarını terk edeceğini düşünmedim. Çünkü orada Amerikan yönetimi istediği için ikamet ediyor. Bill Clinton’ın başkanlık döneminden itibaren Amerikan yönetimi FETÖ elebaşını hep korudu. Clinton sonrası vize problemleri yaşasa da, FBI ikamet etmesine karşı çıksa da son anda CIA devreye girip ABD’de oturma izni almasını sağladı.
Hillary Clinton’ın Dışişleri Bakanı olduğu Obama yönetimi tarafından da kollanan FETÖ elebaşı ve örgüt yöneticilerinin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da Pensilvanya’daki rahatları hiç kaçmadı. Türkiye tam 7 kez Gülen’in iadesini istedi, ABD Adalet Bakanlığı dosyaların kapağını bile açmadı. İkili anlaşmalar olmasına rağmen kimlik tespiti için dahi Gülen’in kapısını çalmadı. Bunun nedeni, FETÖ elebaşı Gülen ve örgütünün, ülkesine her ihaneti kendi ve ABD’nin çıkarları için yapmasından kaynaklanıyor.
Gülen, üst düzey siyasi himaye yanında güvenlik sorunu da yaşamıyor. Ne zaman istese FBI koruma amaçlı yardımına koşuyor. En yakın polis karakolu yanında, kapıdaki özel güvenlik Pensilvanya’da yaşadığı çiftliğin etrafında kuş uçurtmuyor. Kendisini bazen peygamberimiz Hazreti Muhammed ile eşit gören, Allah’ın meleklerine talimatlar veren, dört halife ile eşit sayan ve örgüt üyelerine “mehdi” olduğu inandırılan Gülen, şahsi güvenliğini çok önemsiyor. ABD’ye firar ettiği tarihten itibaren yakın korumasını hep Türkiye’den gelen polislere emanet ediyor. FETÖ elebaşının, Hazreti Ömer’in namazda şehit edilmesinden yola çıkarak, “Keşke yanında korumaları olsaydı” dediği biliniyor. O yüzden örgüt içinden gelebilecek suikast tehdidine karşı da kendisine sıkı sıkıya bağlı adamları tarafından korunuyor.
‘MAĞARA DÖNEMİNE’ GİRİYOR
FETÖ elebaşı internet kaydının sonunda şu ilginç mesajı veriyor: “İnsanın bazen dünni hitaplara mazhar olabilmesi, ilhamlarla şahlanabilmesi ve semavi varidata açık hale gelmesi için bir mağara dönemine ihtiyaç vardır.” Bu sözler, FETÖ elebaşının bir süre örgüt üyelerine hitap etmeyeceği anlamına geliyor.
Paylaş