Paylaş
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin özel elçisiydi ve o tarihte Suriye’den gelenlerin sayısı 10 binlerle ifade ediliyordu. Ünlü sinema oyuncusu, 13 Eylül 2012’de de Gaziantep’e geldi ve Öncüpınar’daki konteyner kenti ziyaret etti. “Şimdi on kat daha fazla sığınmacı var. Türk hükümeti büyük cömertlik göstererek bu olağanüstü kampı kurmuş. Gerçekten çok etkileyici. Hiçbir yerde bunun gibi bir kamp görmedim” dedi ve gitti.
Jolie’nin ikinci kez geldiği tarihte, sığınmacı sayısı 220 bine çıkmıştı. Türkiye’ye gelmesi de övmesi de benim için şaşırtıcıydı.
Jolie üçüncü kez 2015’te, Mardin’deki kampları görmek için geldi. Bu kez sığınmacı sayısı 2 milyona yaklaşmıştı. Ünlü yıldız, yine destek çağrısı yaptı ve Türkiye’ye teşekkür ederek ülkesine döndü. 2015 sonunda Suriyeli sığınmacı sayısı 2.5 milyona, 2016’da 2.8 milyona, 2018’de 3.6 milyona çıktı. Batı, Türkiye’ye verdiği hiçbir sözü tutmadı. Suriye rejiminin İdlib saldırısı sonucu 34 askerimizin şehit olmasıyla birlikte, 27 Şubat 2020’den itibaren Türkiye, sığınmacıların Batı’ya geçmesine engel olmaktan vazgeçti. Yüz binden fazla insan sınırı geçti, yüz binlerce kişi de Yunanistan ve Bulgaristan’a girmeye çalışıyor. Ama medeni Avrupa, sığınmacıları silah, gaz, sis ve ses bombalarıyla karşılıyor. Hatta silahla vurup öldürüyor. İşte medeni Avrupa’nın geldiği son durum!
Ben de merak ediyorum, Angelina Jolie durumdan haberdar mı, neden bu olaya el koymuyor, Avrupa ülkelerine kapılarını açmalarını söylemiyor, Türkiye’nin misafirperverliğini örnek göstermiyor...
AVRUPA 6 MİLYAR EURO’YU YUNANİSTAN’A VERSİN
2011’den itibaren sayıları hızla artan Suriyeli sığınmacılar Türkiye içinde sosyal tepkilere yol açtığında, 12 Haziran 2019 günü “Açın batı kapılarını, isteyen gitsin, kalmak isteyen kalsın” diye yazmıştım. İç savaş nedeniyle dünyanın 127 ülkesinde 6.7 milyon Suriyeli sığınmacı var. Ancak yüzde 85’i hâlâ Ortadoğu bölgesinde. Bunların 3.6 milyonu, yani yüzde 52’si Türkiye’de barınıyor. Türkiye bugüne kadar 40 milyar dolardan fazla para harcadı. Tüm Avrupa’da ise toplam sayı 1 milyon dolayında. Avrupa sınırına dayanan sığınmacılar panik yarattı. AB yetkilileri açıklama üzerine açıklama yapıyor. Vaat ettikleri 6 milyar Euro’nun yarısını bile ödemediler. Türkiye’nin kararı ile önceki gün “1 milyar Euro gönderelim” deseler de artık geç. Madem bu işler para ile hallediliyor, AB tüm parayı Yunanistan’a versin, Türkiye’nin önüne koymaya çalıştıkları o anlaşmayı da Yunanistan ile yapsınlar...
SİZE O İSTİHBARATI GETİREN FETÖ’CÜ, ONA GÜVENMEYİN SAYIN KILIÇDAROĞLU
15 Temmuz’a “tiyatro, senaryo, Erdoğan’ın darbesi” diyen FETÖ mensuplarının, darbe girişiminin ardından en çok kullandığı cümle, “Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu” yalanıydı. Öyle ki, kısa süre sonra 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” diyenler de buna benzer ifadeler kullanmaya başladı.
Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu yalanının tutması, 15 Temmuz için “tiyatro, kontrollü darbe” diyenlerin elini güçlendirecekti.
Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi, 27 Eylül 2016 tarihli yazısında bu konuda şu ifadelere yer verdi: “31 Ağustos tarihli ‘Adil Öksüz korunuyor mu?’ yazımın çıktığı gün Kemal Bey aradı. ‘Adil Öksüz konusunda bana 20 gün önce önemli bir bilgi geldi’ dedi. Merak ettim. ‘Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair bir istihbarattı’ diye konuştu.”
Kısa süre sonra da Adil Öksüz’ün MİT elamanı olduğuna ilişkin sahte belgeler, bazı CHP milletvekilleri ile gazeteci ve yazarlara gönderildi. Küçük bir araştırma, bu belgelerin FETÖ işi sahtecilik olduğunu gösteriyordu. Buna karşın sahte belgeler kitaplara, haberlere konu oldu. Ben de 29 Mart 2017 günü Posta gazetesinde belgelerin yalan olduğunu yazdım. Dün, Rus Büyükelçi Karlov suikastı davasının görüldüğü Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak ifade veren, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) 2011-2016 yıllarında bilişim uzmanı olarak çalışan, FETÖ’nün MİT’teki mahrem yapılanmasında “TSK imamı” olarak görev yapan Salim Z., “Adil Öksüz’ün MİT’e angaje olduğuna dair, MİT elemanı olduğuna dair belgeyi ben yaptım” dedi. Artık Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu yalanı ve buna dair belgelerin FETÖ işi sahtecilik olduğu itiraflarla mahkeme kayıtlarına girdi. FETÖ yalnızca sahte belge hazırlamamış, bu konudaki yalanı muhalefet partilerine ulaştırmıştı. Ben 27 Nisan 2016’da Posta gazetesindeki köşemde Sayın Kılıçdaroğlu’na şu soruyu sormuştum: “Size Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair istihbaratı kim getirdi?” Bu soru bizi gerçeğe götürecekti. Sorum hâlâ geçerli. Ama biliyorum, cevap vermeyecek. Kendisine tavsiyem, Kılıçdaroğlu “o istihbaratı” getirenlere güvenmesin, çünkü onlar FETÖ’cü...
Paylaş