CHP İstanbul İl binasının alımı için olduğu söylenen balya balya para sayma görüntüleri üzerine ‘şüpheli› sıfatıyla ifade verenler arasında 2019 yılında il başkanı olan Canan Kaftancıoğlu da vardı. CHP Genel Merkezi tarafından 24 milyon TL verilerek tapusu alınan bina için elden verildiği söylenen 15 milyon TL’nin kaynağına doğru ilerleyen soruşturma çerçevesinde CHP’nin Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ifade verdi.
CHP’LİLERİN BAĞIŞ YALANI
İfade veren CHP’lilerin hemen hemen tamamı ‘bağış’ diye tanımladıkları balya balya paraların binanın alımı için resmi kayıtlara girmeyen elden ödeme olduğunu söylüyor.
Özellikle “Bir tuğla da sen koy” kampanyasına atıf yapan CHP İl Başkanı Kaftancıoğlu ve belediye başkanları ne kaynak ne makbuz gösteriyorlar. Mesele belediye başkanlarının parayı nereden bulduğuna gelince kilitleniyor. Balya balya paranın kaynaklarından birisinin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğu ifadelere yansıyor.
KUŞOĞLU OYUNU BOZDU
Ancak binanın alındığı tarihte CHP’de mali işlerden sorumlu olan Bülent Kuşoğlu’nun şu açıklaması, İBB dahil ifadeye gelen CHP’li belediyelerin oyunlarını bozuyor: “Bu binanın (CHP il binası) tasarrufunda hiçbir eksiklik yok. Tapudaki değer neyse odur. O da 24 milyon TL’dir. Bunu da banka marifetiyle yolladık. Onlar bir ödeme yapmışlarsa ben bilmiyorum.
Parti için açılmış ve toplanmış bir kampanya paramız da bağış hesabımız da yok. Genel merkezde (CHP Genel Merkezi) kayıtlar mevcuttur.
CHP’nin İstanbul il binasının alımıyla ilgili “Para Kuleleri” soruşturması her geçen gün genişliyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “kasası” olarak bilinen Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat’ın Genel Müdürü Tuncay Yılmaz’ın “şüpheli” olarak ifade vermesiyle başlayan süreç 2019’da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun ardından CHP’li Maltepe ve Şişli Belediyesi’ne uzandı.
İmamoğlu’nun “kasası” Fatih Keleş, çanta ve bavullarla taşıdığı, sayması 4 saati bulan balya balya paraları 2023 seçimlerinde CHP milletvekili olan İmamoğlu’nun avukatı Turan Taşkın Özer’den aldığını anlatsa da kamera görüntüleri farklı şeyler söylüyor.
Paranın sayıldığı ofisin sahibi avukat Gökhan Taşkapan ifadesinde, iş insanı Metin Gül’den baskı ile 2 milyon lira alındığını, İBB’den ihale verilecek kişiden temin edilen 1 milyon TL’nin ofise getirildiğini anlatmıştı. Savcılığın “tanık” sıfatıyla ifadeye çağırdığı İmamoğlu’nun avukatı CHP milletvekili Turan Taşkın Özer ise halen suskun.
SAVCILIK KAYNAĞI
CHP İstanbul il binasının alımıyla ilgili soruşturma İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu etrafındaki isimlere doğru ilerledikçe, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nu kurtarayım derken söylediği yalanla partisini de zora sokuyor.
Ekrem İmamoğlu’nun “kasası” diye bilinen Fatih Keleş, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ile taşıyıp, saydığı paraları şimdi CHP milletvekili olan İmamoğlu’nun avukatı Turan Taşkın Özer’den aldığını söylemişti.
Paranın kaynağına hiç değinmeyen Özgür Özel, balya balya paraları sayan Fatih Keleş’i sözde yetkili ilan ederek soruşturmanın üzerini örteceğini zannediyor galiba. Sözcü TV’de konuyla ilgili soru üzerine Özgür Özel görüntülerde para sayan kişi olan Fatih Keleş’in il saymanı olduğunu iddia ederken aynen şunları söyledi: “Bu görüntülerin eski olduğu ortaya çıktı. O görüntüyü genişletince ve gerçeğine ulaşınca görüntünün il binası satın alması için olduğu ortaya çıkıyor. Para sayan kişinin o gün Ekrem Bey’in danışmanı değil, ilin saymanı, il yönetici olduğu ortaya çıkıyor. Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilinciyle... Biz bu yapılan soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlanmasını istiyoruz.”
İLDE YÖNETİCİ SAYMAN DEĞİL
Oysa sadece internete bakın ve CHP kaynaklarından yaptığınız küçük bir araştırmada, 2019 tarihinde CHP il saymanlığı görevinde başka bir ismin olduğu görülüyor.
Ayrıca Fatih Keleş o tarihte ‘CHP İl Saymanı ya da yöneticisi’ değil. Daha da ilginci 2009’dan beri CHP üyesi olan Fatih Keleş hiçbir zaman CHP İstanbul İl yöneticisi olmamış, dolayısıyla hiçbir zaman ‘İl Saymanlığı’ görevinde bulunmamış.
Ayrıca para sayılan ofiste CHP İl Başkanlığı’ndan sadece Özgür Nas ile Can Poyraz bulunuyordu. Nitekim Özgür Nas o tarihte CHP İl Başkan Yardımcısı olarak satıcı Ali Rıza Braka ile ‘tesellüm belgesi’ adı verilen bir A4 kâğıdına imza atmıştı. Eğer Fatih Keleş, CHP İl Yönetim Saymanı olsaydı ve yasal bir işlem yapılmış olsaydı imzayı kendisi atardı.
KELEŞ “SAYMANIM” DEMEDİ
Skandal patlayınca önce “İstanbul CHP İl Başkanlığı’nın satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan işlemin, ki orada benim çok değer verdiğim siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde...” sonra da “Öyle olmaması gerekirdi. Usul açısından doğru değil” dedikten sonra konuyla ilgili ağzını bıçak açmıyor.
İfadeleri alınanların tamamına yakını İmamoğlu’nun ya kasası ya da en yakınındaki isimler. İfadelerde de adı geçtiği halde İmamoğlu suskunluğa bürünüyor. Balya balya paraları çantalarla valizlerle avukatlık bürosuna getiren İmamoğlu’nun kasası Fatih Keleş, paraların taşınmasına ve sayımına yardım eden ama bunu neden yaptığını hatırlamadığını söyleyen İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş’in paraları aldığını söylediği kişi ise İmamoğlu’nun avukatı dönemin CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer.
‘KAFA KOPARTMA’ YÖNTEMİ
Özellikle para alışverişinin yapıldığı büronun sahibi avukat
İfade verenler arasında CHP İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas da vardı.
Fatih Keleş’in “Paraları ondan teslim aldım” dediği, şimdi CHP milletvekili olan İmamoğlu’nun avukatı Turan Taşkın Özer de “tanık” olarak savcılığa çağrıldı.
Binayı satan Ali Rıza Braka ifade verirken, başından beri işin içinde olan ve suskunluğunu koruyan dönemin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da “şüpheli” sıfatıyla ifade verecek.
İMAMOĞLU’NUN EKİBİ
İfadeleri özetlemek gerekirse; CHP’liler, Özgür Nas’ın parti yetkilisi olarak orada bulunduğunu ve tesellüm makbuzunu imzaladığını anlatırken, Can Poyraz gibi o da paraları İmamoğlu’nun kasası Fatih Keleş’in getirdiğini söyledi. Fatih Keleş paraları İmamoğlu’nun avukatı, dönemin CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer’den teslim aldığını, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü’nü taşımada yardım etmesi için çağırdığını, paraları satıcının avukatı Gökhan Taşkapan’ın ofisine götürdüklerini anlattı.
Deste deste sayılan paralardan TL olan kısmı satıcı Ali Rıza Braka’ya hukuki geçerliliği tartışmalı olan bir A4 kâğıdına atılan imza karşılığı teslim edilirken, deste deste euroların ne olduğu bilinmiyor. Çünkü Braka, ifadesinde parayı TL olarak aldığını euroları ve yabancı paraları görmediğini söyledi.
AÇIKLAMADAKİ
Beş yıl sonra örnekler vererek, “Evet İstanbul’da her şey güzel oldu” diyen kaç kişi var?
İstanbul’da kendi ilçesi Beylikdüzü dışında adını bilinmeyen Ekrem İmamoğlu, 2019 seçimlerine üç ay kala, 2018 Aralık’ta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak tanıtıldı.
Kılıçdaroğlu’nun tüm muhalefet partilerini tek adayın arkasında toplama taktiği sonucu seçimi kazandı. Tek bir örnek vereyim; PKK’nın siyasi kolu HDP’nin desteği olmasaydı kazanması imkânsızdı.
Ekrem İmamoğlu ise başarının kendisine ait olduğunu sandı, hâlâ da öyle sanıyor.
Hatta reklamcısı Necati Özkan nasıl bir kampanya ile seçimi kazandıklarını anlatmak için “Kahramanın Yolcuğu” diye bir kitap bile yazdı.
Aday gösterildiği 2018 yılı Aralık ayında, yüzde 14.4’lük tanınma oranı varken, her nasılsa “kampanya makinesi” adını verdiği yöntemle tanınma oranını yüzde 94’e çıkardıklarını anlattı.
Özkan’a göre, “İmamoğlu, kampanya başladığı zaman neredeyse hiç tanınmayan bir yerel siyasetçiydi. Kampanya sona erdiğinde toplumun yüzde 96’sı tarafından ve uluslararası alanda tanınan bir kahramana dönüştü.”
İÇİ BOŞ ‘KAHRAMAN’
Biliyorum kimseye yakışmaz ama kürsüden ve seçim meydanında bu ifadeyi benim yazı ve sözlerime karşı kullanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakışıyor.
O artık benim gözümde “meczup Ekrem”dir.
Daha önce devletin valisine “Vali itlik yapmıştır bunu aynen iletin”, YSK üyelerine “ahmak”, soru soran vatandaşa “Senin beynin tutulmuş”, kendisini eleştiren pazarcıya “Sen terbiyesiz birisin, ahlaksız birisin”, Kendisini destekleyen ancak olaylı Karadeniz gezisi nedeniyle eleştirenlere, “Vız gelir tırıs giderler” diye hakaret eden Ekrem İmamoğlu “İBB Başkanı sıfatıyla açıldığı günden bu yana 3.5 yıldır Ayasofya Camii’ne neden gitmedi?” diye sormam ve adamlarının balya balya para sayma görüntüleri ile ilgili yazdıklarımdan rahatsız olup “meczup” diyerek hareket etmeye kalkışıyor.
GAZETEM 30 YILLIK YUVAMDIR
Sadece beni değil 1994’te girdiğim ve bu yıl itibarıyla tam 30 yıldır kesintisiz görev yaptığım medya kuruluşumu da hedef alıyor. 30 yılda gazetecilerin yazdıklarından rahatsız olan ve köşeye her sıkışan siyasetçinin, gazetecilerin sorularına cevap vermek yerine medya kuruluşlarını ve sahiplerini hedef aldığını çok gördüm. Ama o siyasetçiler gitti o gazeteler ve gazeteciler görevinin başında. Bana da kala kala İmamoğlu kaldı!
Parası bol İmamoğlu, fonlayıp, destekleyip satın alıp “Saraçhane bülbülü” haline getirdiği gazeteci, internet sitesi, sosyal medya hesaplarının çıkardığı sese alışmış herhalde. Onu rahatsız eden bir soru veya en küçük eleştiride hırçınlaşıp, saldırganlaşarak, küfür ve hakaret ediyor. Ona buradan da kendi ifadesiyle sesleneyim ve tarihe not olarak kalsın; “Meczup Ekrem vız gelir tırıs gidersin”.
HEM SALDIRGAN HEM KORKAK
Meydanlarda ağız dolusu hakaret eden
Meğer CHP’liler yıllardır konuyu, paraları ve görüntüleri biliyorlarmış. Bu kişilerden birisi de CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından durumu kurtarmak için yapılan açıklamaya “Konuştukça batıyorlar” yorumunu yaptı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “kasası” denilen Fatih Keleş’in bir avukatlık bürosuna getirip sayması dört saati bulan paranın nereden geldiği, nereye gittiğine dair muammayı ise İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın açtığı soruşturma çözecek.
İMAMOĞLU BİLİYOR MUYDU
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “...İstanbul CHP İl Başkanlığı’nın satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan işlemin, ki orada benim çok değer verdiğim siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde...” şeklindeki sözleri ise olan bitenden haberdar olduğunu gösteriyor.
İmamoğlu, balya balya sayma görüntüleri ortaya çıkan paraların CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alımı için yapılan bir işlem olduğunu söylüyor. Buna rağmen CHP’nin o dönemdeki avukatı Mustafa Kemal Çiçek, binanın yasal olarak CHP Genel Merkezi’nin parasıyla alındığı açıklaması yapıyor. Elbette bu iki farklı açıklama not alınması gereken bir ayrıntı. Çünkü bu ayrıntı soruşturma sonucunda gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacak.
KANUNA AYKIRI