Temiz olalım ama suya dikkat edelim

İZSU’dan (İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü) edindim. Önce barajların doluluk oranlarına bakalım. Bir yıl önce Tahtalı yüzde 88.83, Balçova yüzde 70.31, Gördes yüzde 10.83, Ürkmez yüzde 97.22, Güzelhisar yüzde 86.18, Alaçatı Kutlu Aktaş yüzde 84.83 oranında doluymuş.

RAKAMLAR İÇ AÇICI DEĞİL
Ve bu yılın doluluk oranları: Tahtalı yüzde 53.96, Balçova yüzde 32.69, Gördes yüzde 9.99, Ürkmez yüzde 73.22, Güzelhisar yüzde 63.76, Alaçatı Kutlu Aktaş yüzde 45.06. Kullanılabilir su miktarına da bakalım, metreküp olarak. Geçen yıl Tahtalı 254 milyon 988 bin, Balçova 5 milyon 374 bin, Gördes 49 milyon 528 bin, Ürkmez 8 milyon 21 bin, Güzelhisar 123 milyon 576 bin, Alaçatı Kutlu Aktaş 13 milyon 540 bin.

MUSLUĞU AÇIK TUTMAYIN
Bu yıla bakıyoruz: Tahtalı 154 bin 897 bin, Balçova 2 milyon 492 bin, Gördes 45 milyon 700 bin, Ürkmez 6 milyon 41 bin, Güzelhisar 91 milyon 429 bin, Alaçatı Kutlu Aktaş 7 milyon 210 bin… Ege’nin diğer kentlerinde de durumun çok farklı olduğunu sanmıyorum. İşin özü, barajlarda su miktarı ciddi oranda azalmış. Tüketimse herhalde geçmiş yıllara oranla daha fazladır. Virüs salgını belası da var başımızda. Temizliğe titizlik göstermek zorundayız. Ellerimizi en az 20 saniye sabunlamak da gerekli ya. (Yalnız yanlış anlaşılmasın... Ellerimizi en az 20 saniye sabunlamak zorundayız. Musluğu en az 20 saniye açık bırakmak zorunda değiliz...)

AKLINIZDA BULUNSUN
Ve bazı uyarılar: * 5 dakikalık duşta yaklaşık 60 litre su harcanır. Duş alırken suyu sürekli açık tutmayın. * Tuvalet rezervuarının ve muslukların su akıtıp akıtmadığını kontrol edin. * Sebze meyve, bulaşık yıkarken, tıraş olurken vs. suyu açık tutmayın. Suyu sadece ihtiyacınızı olduğu zaman açın. * Sebze ve meyveleri bir kabın içinde yıkayın. Bu suyla çiçek sulayabilirsiniz. * Dişlerinizi fırçalarken suyu açık tutmanız gerekmez.

FATURA DA İNSAFLI GELİR
Sonuç olarak suyumuzu çok dikkatli kullanmamız gerekiyor. Gereksiz kullanımlardan kaçınalım. Unutmayalım önümüz yaz, sıcak günler bizi bekler. Olağan koşullarda yağmur beklemek hayalcilik olur. Şu salgın günlerinde suyu boşa harcamadan temizliğe özen gösterelim. Dikkatli olursak hem susuz kalmayız, hem de faturalarımız daha insaflı gelir. Kolay gelsin!


BİR YILDÖNÜMÜ ANISINA

İzmir Lezzet Dergisi’nden
‘7 Kadın 7 Lezzet Belgeseli’

KENTİN zengin ve çok kültürlü mutfağını tanıtmak, kırsal kalkınmaya destek amacıyla 4 yıl önce yayına başlayan İzmir Lezzet Dergisi, yeni yaşı için ‘7 Kadın 7 Lezzet Hikayesi Belgeseli’ hazırladı. Yayıncı Sibel Önbaş, salgın sürecinde belgeseli yayınlayamayınca, youtube’da ‘İzmirLezzettv’ kanalı açarak paylaşmak yolunu seçti.

YABANCILARA TATTIRIYOR
Kanalda ilk olarak bu belgeselin yer aldığını belirten Önbaş, “4’ncü yaşımızı kadınların başarı hikayeleri ile kutlamak istedik” dedi, 7 kadını özetledi: “Gastronomi alanında her biri farklı ve özel işler yapan kadınlardan ilki Selçuk’ta Hanımeli Bizim Restoran’ın sahibi Hatice Mercan. 28 yıldır ailesiyle işlettikleri restoranda Ege lezzetlerini özellikle yabancılara tattırıyor. Mercan’ın ‘My Mother’s Kitchen’ adlı İngilizce bir yemek kitabı da var.

YEMEK KÜLTÜRÜ KÜTÜPHANESİ
Türkiye’nin 10 binden fazla yayınıyla tek yemek kültürü kütüphanesinin kurucusu Ayşen Nazlı, belgeselin bir diğer kahramanı. İzmir’in ilk butik çikolata atölyesi ‘İpeksi Tatlar’ın yaratıcısı Mimar İpek Yatmaz’ın hikayesi de belgeselde. Kemeraltı’nda 10 yıldır eşiyle işlettikleri kahve mekanında Osmanlı şerbetleri yapan Aslı Gültekin de 7 kadından biri.

ÜNLÜ ZEYTİNYAĞI MÜZESİ
Akhisar’da Sibel Sezgin, geleneksel yöntemlerle ürettiği zeytini Çalıkuşu adıyla markalaştırıyor. İzmir Yerel Tohum Derneği Başkanı Selma Ay’ın rahmetli Hayrettin Karaca ile başlayan, atalık tohumları yaşatmak adına yaptıkları işleri anlatan hikayesi de burada. Eşi Dr. Levent Köstem’le kurdukları Urla Zeytinyağı Müzesi ve zeytine olan tutkularını anlatan Güler Köstem de belgeselin bir diğer kahramanı.”

DAHA GENİŞ KİTLELERE
Önbaş, iz bırakan kültür mutfaklarını tanıttıklarını vurguladı: “Unutulan yemek ve lezzetlerin izini sürdük, Tarihi mekanların hikayelerini paylaştık. Yerel lezzetlere ve kadınların başarı hikayelerine yer verdik. İzmir’in otlarını, festivallerini, zeytin hasadın, gastronomi okullarının çalışmalarını haberleştirdik. İzmirLezzettv ile şehrin zengin yeme-içme kültürünü daha geniş kitlelerle paylaşmaya devam edeceğiz.”