Suya dikkat dikkat her zaman dikkat

“BARAJLARDA su azaldı, kuraklık kapımızda” gibi haberlerden ürkerim. Su kesintileri, kullanım kısıtlamaları düşer aklıma. Bu haberler artınca Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar’ın görüşlerini yinelemekte yarar var:

Haberin Devamı

 


SON 80 YILIN İLK 5’İNDE
“Tüm dünyada ve Türkiye’de kuraklık var. Ama Ege’de çok daha fazla var. 2020, 2021’lerde başlayan kuraklık 2022’de olağanüstü hale dönüştü. 2020’de yağışlar yüzde 13, 2021’de yüzde 9 azaldı. 2022’nin ise son 80 yılın en kurak ilk 5’i arasında olma olasılığı çok fazla. 2020’lerde barajlar yavaş yavaş boşalmaya başlamıştı. 2022’deki kuraklık, Türkiye’deki barajların boşalmasına neden oldu.
GÖLMARMARA NASIL KURUDU
Ocak-Mart 2022’deki aşırı soğumanın neden olduğu kuraklıkta Ege’de Gölmarmara kurudu, Demirköprü Barajı eksilere düştü. Tüm Ege barajlarında su azaldı. Gölmarmara’nın kuruma nedeni, tarımsal sulamayla havza kuyularından Manisa ve İzmir’e her gün yaklaşık 550 bin metreküp su çekilmesidir. İzmir’in 9 Ocak’ta kullandığı 585 bin metreküp suyun 240 bini Manisa Göksu ve Sarıkız kuyularından çekilmiştir. Manisa günlük 300 bin metreküp su çeker. Çekilenin yerini göllerle barajlar dolduramayınca çok derinlerden su çekildi. Manisa Su İşleri’ne göre 2022’de 180 civarında kuyu kurumuştur.
YANLIŞLARDA ISRAR
Kurak yıllarda kullanılmak üzere saklanması gereken yeraltı sularımız hoyratça kullanılınca maalesef tehlike çanları çalıyor. Gelişmiş ülkelerde yeraltı suları yağışla orantılı çekilebilir, izinsiz kuyu açılamaz. Tüm kuyular denetim altındadır. Yani bu göllerin ya da sulak alanların kuruma nedeni iklimler değil, yanlış tarım politikalarıyla su kullanımında ısrar edilmesidir.
TAHTALI DA BOŞALIYOR
Tahtalı, İzmir’in en önemli kullanma suyu barajıdır, günlük ihtiyacın ortalama yüzde 40’tan fazlasını karşılar. 2021’de en düşük doluluk oranını yüzde 49’la 2 Aralık’ta görmüştü. Sonra yağışlarla yükseldi, geçen 24 Nisan’da yüzde 73’ü yakalamıştı. Ancak sonraki düşüş le 9 Ocak’ta doluluk yüzde 39.47’e kadar inmiştir. Geçen yılın 9 Ocak’taki su miktarına göre yüzde 14 düşüktür. Bu fark İzmir’in 160 günlük suyuna eşittir.
TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
Barajları kasımdan nisana kadar olan yağışlar doldurur. Yani en önemli yağış ayları yavaş yavaş geride kalırken barajlarda suyun azalması tehlike çanlarıdır. Tahtalı 2008’de yüzde 1.9’lara kadar inmişti. Tüm barajlarımız yüzde 100 dolu olsa bile çok dikkatli olmak zorundayız. 2008’lere göre, İzmir nüfusu 700 bin artmıştır. Ancak yağışlar artmıyor, eldeki suyumuzu çok verimli kullanmak zorundayız. Yeraltı sularımızı, olağanüstü kurak yıllar için saklamalıyız.
NE YAPMAMIZ GEREKİYOR
* Türkiye’de suyun yüzde 75’ten fazlası tarımda vahşi sulamada kullanılıyor. Damlama sulamayla bu oranı, gelişmiş ülkelerde ki gibi yüzde 40’lara indirmeliyiz.
* Tarım ürün türleri su potansiyeline göre belirlenmeli. Suyun az olduğu yerlerde az su isteyen bitkilere öncelik verilmeli.
* Yeraltı suları çok sıkı denetlenmeli.
* Büyük yerleşim yerlerinde kanalizasyon ve yağmur suları ayrılmalı. Yağmur suları barajlara basılmalı.
* Arıtma tesislerinden çıkan sular yeniden tarıma yönlendirilmeli.
* Uygun her yere baraj, gölet, yeraltı barajları yapılmalı. İzmir’de Çamlı Barajı hala beklemede.
* Henüz ihtiyacımız olmasa da, deniz suyu arıtımından su elde etme projeleri hazırlanmalı.”
Bol yağışlı, sulu günler diliyorum. Hepimize kolay gelsin!

Yazarın Tüm Yazıları