Paylaş
ÖYLE GURURLUYUZ Kİ
“O kadar gururluyuz ki; yazın rehavetini eylül ayına girer girmez üzerimizden attık ve birbirinden başarılı etkinliklerle sonbahara ‘merhaba’ dedik. Önce 3 Eylül’de 90 yıldır Türkiye’nin geleceğine yön veren İzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılışını, gözümüz gibi koruduğumuz Kültürpark’ta yaptık.
FUAR YİNE AYNA OLDU
Fuar bir kez daha ülkemizi ve dünyayı İzmir’de birbirine bağladı. Bir kez daha konserlerden sergilere kadar kültürel etkinliklere ev sahipliği yaptı. Bizler bir kez daha çimlerin üzerinden sahnedeki sanatçılarımıza eşlik ettik. Bir kez daha çocukluğumuzu andık. Fuar bir kez daha ayna oldu, dünyanın ve Türkiye’nin 90 yıllık tarihini bize yansıttı, hatırlattı.
9 EYLÜL COŞKUSU
İzmir’de tarihi önem taşıyan haftanın en önemli olaylarından biri de kentimizin 99’uncu kurtuluş yıldönümüne denk gelmesiydi. Gururluyuz, çünkü 9 Eylül’ü sadece bir kentin kurtuluş günü gibi değil, emperyalist kuşatma altındaki tüm ulusların bağımsızlık mücadelesinin sembolü olarak bir kez daha coşku ve sevinçle kutladık. Sergiler, konserler, söyleşiler ve unutulmaz gösterilerle 9 Eylül’de binlerce İzmirliyle meydanlarda buluştuk.
ZİRVEYE EV SAHİPLİĞİ
Gururluyuz, çünkü İzmir’in kültürel miraslarının başında gelen İEF’le eş zamanlı olarak bu yıl Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Zirvesi’ne de şehrimiz, üstelik Kültürpark ev sahipliği yaptı. 9-11 Eylül tarihleri arasında 4 numaralı holde 65 ülkeden 864 konuşmacıyı bir araya getirdik. İki gün boyunca ulusal ve yerel yöneticiler, akademisyenler ve kültür üreticileri pek çok başlık altında kültür politikalarını tartıştı.
ATATÜRK’ÜN İZİNDE
Nasıl ki ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle İzmir Enternasyonal Fuarı, Türkiye’nin gelecek planlarını hayata geçirmek için kurulduysa, kentimiz bir kez daha geleceği inşa etmeye zemin sağladı ve ‘Kültür: Geleceğimizi Kurarken’ temasıyla yapılan bu uluslararası buluşmaya ev sahipliği yaptı.
FARKLI KÜLTÜR YAKLAŞIMI
Bizler zirvede kültürün sadece sanatsal aktivitelere indirgenmesine karşı çıktık, pandeminin ardından yaşamın tüm alanlarının yeni bir kültürel temele ihtiyacının olduğunu ortaya koyduk. İklim krizi, pandemi, yoksulluk, kuraklık ve açlık gibi küresel sorunlarla mücadelede güç kazanabilmek için bu zirvede ‘Döngüsel Kültür’ yaklaşımının tarifini yaptık.
TÜM DÜNYA İÇİN ÖNEMLİ
Kültürün dört ana bileşenini; doğamızla uyum, geçmişimizle uyum, birbirimizle uyum ve değişimle uyumu birbirine bağlayan bu kavramı detaylı olarak anlattığımız ‘Kültür İnsanlığın Geleceğini Kuruyor’ başlıklı bir İzmir Deklarasyonu yayımladık. Bu deklarasyon dünyadaki kültür politikaları alanındaki tartışmaların altlığını oluşturması bakımından büyük önem taşıyacak.
Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu bizlerden desteğini yine esirgemedi ve zirvemizin gala yemeğinde konuğumuz oldu. Varlığı her zamanki gibi bize güç verdi. Ve biz bir kez daha emin olduk ki sonbaharın sonu kış değil bahar.”
İzmir’de ve tüm Ege’de tüm olumsuzlukların tez zamanda giderilmesini, baharı anımsatan güzel günler yaşanmasını diliyorum. Hepimize kolay gelsin!
Paylaş