Paylaş
Salgını belasına karşı takılması gerekli maskelerden söz ediyorum. (Hani bazılarımızın yüzü maske gibidir. Daha doğrusu maskeliymiş gibi görünmek isterler. Onlar değil konumuz.) Elbette ve doğal olarak çoğunluğun, daha doğrusu hepimizin yanıtı “hayır” değil mi?
Peki sıcakların tam da bastırdığı bugünlerde neden takıyoruz maskeleri? Çünkü işin uzmanları başta olmak üzere, tüm etkililer, yetkililer; “Maske şart” diyor. Her fırsatta, “Maske, mesafe, temizlik üçlüsüne dikkat” diye uyarılıyoruz. Peki dinliyor muyuz? Ehhh, şöyle böyle... Doğru yanıtsa: “Gerektiği gibi takmıyoruz, dikkat etmiyoruz...”
ZARARIN FARKINDA DEĞİLLER
İlk fırsatta burnumuzun altına indiriyoruz, sonra da boynumuza... Çıkarıp koluna takanlar var... Herhalde soran bir yetkili olursa, “Aha da maske” diyecekler... Ve maskesizler var... Yani maskeyi ağız ve burunlarına da, kafalarına da takmayanlar... Aralarında böbürlenerek bakınanlar, “Bana bir şey olmaz” havasını takınanlar, en küçüğünden en büyüğüne, çevrelerindeki herkese zarar verebileceklerinin bilincinde olmayanlar var. Maalesef çoğu da genç...
MUTLAKA CİDDİYE ALMALIYIZ
Bu yüzden bu maske işini hepimiz çok ciddiye almalıyız. Almayanları uyarmalıyız. Ve de maske takmak, şu caddede zorunlu, bu sokakta değil gibi yaptırımlarla olmuyor. Maske dışarıda zorunlu olmalı. (Belki yürüyüşlerde zorunlu sağlık mesafesine dikkat edilerek arada sırada nefeslenmek için indirilebilir.)
SON SÖZ: 65+’lara günde 10 saat dışarı çıkma özgürlüğü verildi. 18 yaşla altı da anne ve babalarıyla olmak koşuluyla özgürler. Bu konuyu sonra dile getirebiliriz. Geçen hafta sonundaki Birinci Kordon görüntülerinini unutmayalım. “İzmir’e yakışmadı” diyenler var. Yakışan yer var mı? Yine söylüyorum MASKE ZORUNLU OLMALI. Takmayan dışarı çıkmamalı.
------------------
BİR YAKINMA BİR ÇAĞRI
Kordon esnafı
zor durumda
KORDON İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, salgın yüzünden uzun süre kapalı kalan işletmelerin 1 Haziran’da yeniden açılmasını değerlendirdi. Şanlı, 9 Eylül Gazetesi’nden Didar Demirci’nin haberine göre işletmelerin açılmasını sağlayan İçişleri Bakanlığı genelgesinde eksiklik olduğunu savunmuş.
BİRAHANE YAZANA HAKSIZLIK
Şanlı, “İşletme ruhsatında bar ve birahane ibaresi olan mekanlar açılamıyor. Ancak alkollü restoran ve lokantalar açılabiliyor. Bu konuda haksızlık olduğunu düşünüyorum” demiş. Salgın sürecinde vatandaşa destek için birçok önlem paketi açıklandığını da anımsatmış Şanlı ve yakınmış:
DESTEK PAKETİ GEREKİYOR
“Paketlerde bize dokunan bir şey çıkmadı. Şimdi küçük esnafı destekleyen paketlerin açıklaması gerekiyor. Böyle bir paket açıklanmazsa esnafın yüzde 60’ı kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Dükkan sahipleri de elini taşın altına koymalı. Yeni süreçte yüzde 50 kapasiteyle hizmet vereceğiz. Çalışanlarımız da yüzde 50 kapasiteyle gelecek. Bir hafta bir grup, diğer hafta başka grup çalışacak. Bu noktada bizden beklenen stopaj, SSK primi ve diğer vergilerin de yüzde 50’ini ödemek istiyoruz. Hükümetin duyarlı olmasını ve çözüm üretmesini bekliyoruz.”
Salgından dolayı işlerin geçici durdurulmasından kaynaklanan ekonomik zarar gördüklerini de söylemiş Şanlı, “Bizim için 2020 diye bir yıl yok. 2020’den umudumuzu kestik” demiş. Şanlı, işgaliyeleri üç ay daha erteleyen konak belediye Başkanı Abdül Batur’a da teşekkür ediyor.
-------------------
SÖZ SİZİN
Yasaklar insan
haklarına aykırı
65+’lara her gün sokağa çıkma fırsatı verilmeden önce, bu virüsle mücadele ederken kendi de yakalanıp iyileşince göreve koşan bir acil doktorunun uyarılarına yer vermiştim. “Artık serbestler denildikten sonra annemle babamın bir ay daha çıkmamasını isterim” demişti. Ancak bu özgürlüğün tanınacağını da vurgulamış herkesin dikkat olmasını istemişti. Bu konudaki bir mesajı özetliyorum:
ŞİDDETLE REDDEDİYORUM
“Yazınızı okudum, konu hakkındaki düşüncelerimi yazmak istedim. 65 yaş üstü zoraki kısıtlamalar hakkında hastalığı atlatmış doktorun fikirleri ile beraber kendi fikrinizi de belirtmişsiniz. Yazıyı şiddetle reddediyorum, neden?
* Bu yasaklar insan haklarına aykırıdır.
* Gelişmiş hiçbir Avrupa ülkesi böyle bir yasak uygulamamıştır.
* Biz bu ülke insanlarından daha mı akıllıyız? (Alpay Ayvazoğlu)
Paylaş