Kabus yolda umutlar yeniden ertelendi

2018’DE AÇILACAK DENMİŞTİ
Böyle başladım hep Tire-Belevi yolunu yazarken. Çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği 20.5 kilometrelik o yol. Hiç bıkmadan gündeme getirdim zaman zaman. Tam bir yıl önce de bu yoldan söz etmiştim, özetleyeyim:
“Dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, yolun temelini atmış, Tire’nin kurtuluş günü olan 4 Eylül 2018’de açılacağını bildirmişti.

TARİH ERTELENDİ AMA
Ama Kamu İhale Kurumu’na yapılan itirazlar yolu aksattı. Ve Bakan Arslan, yeni yükleniciyle sözleşme imzalandığını, 6 Ekim 2017’de yer teslimi yapılıp çalışmaların başladığını, proje bedeli 73.5 milyon lira olan yolun 2019’un son çeyreğinde tamamlanmasının hedeflendiğini açıklamıştı. Ancak yol bir türlü tamamlanamadı.

SON OLMASINI DİLEMİŞTİM
Bu yolla ilgim, başta da aktardığım bir acı olaydandır. O fidanı yitirmemizden bu yana altı yıl geçti. O kabus yol tamamlanamadı. Bu yolla ilgili kimi zaman umutlarımı aktardım. Kimi zaman etkililere, yetkililere teşekkür ettim. Ama bir türlü, ‘Ve o yol yapıldı, artık sürücüler güvenle kullanabilir’ diyemedim. Genelde hayal kırıklıklarını paylaştım. Dilerim bu son olur. O yol yapılır ve belki de acımıza bir minik teselli olur. Olur mu? O acı hafifler mi? Bilemiyorum.”

DÖRT YIL GECİKMELİ HEDEF
Ve o yolla ilgili son haber. CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, soru önergesi vermiş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yanıtlamış: “31 kilometre uzunluğundaki Belevi - Tire yolunun 20.5 kilometrelik kesiminin 8.2 kilometresi ‘bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol’ olarak tamamlanmış ve trafiğe açılmıştır. Kalan kesimlerde yol yapım çalışmaları devam etmekte olup çalışmaların 2022 yılında tamamlanması hedeflenmektedir.”

BAŞKA CANLAR YİTİRİLMESİN
Sonuç olarak yolun 12 kilometrelik bölümünün gelecek yıl tamamlanabileceğini öğreniyoruz. Elbette yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz, yolun tamamlanması ve herhangi bir kaza olmaması, canların yitirilmemesi için dua edeceğiz. Yine hayal kırıklığı yaşamamayı diliyorum. “Acımız kolay kolay hafiflemez, yol bitmedikçe minik teselli olasılığı da zayıflıyor. Umuda devam mı, kararsızım doğrusu” diyorum.



BİR ETKİNLİK

Kadınlara en doğru armağan:
Kendilerini savunma eğitimi

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenledi. Toplantılar, yürüyüşler, pazarlar, sergiler, çiçek ikramları... Belediyeler, etkinliklerde önde geliyordu. Haberlere şöyle bir baktım da, en anlamlı ve işe yarar etkinliklerden birisi Çiğli Belediyesi’nindi. Belediye, kadınlar için öz savunma eğitimi düzenlemişi. Kadınlar taciz, rahatsızlık verme, tehdit gibi eylemlere karşı kendilerini nasıl savunacaklarını öğreniyormuş.

TEKNİKLER ÖĞRETİLİYOR

Eğitimin ilk bölümünde ısınma ve açma germe hareketleri, ikinci bölümünde ise öz savuma teknikleri öğretiliyormuş. Kadınlar, eğitimin kendilerine güven sağladığını söylemiş. Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, kadınların aile ve toplum yaşamında kendilerini iyi hissetmeleri amacıyla çalıştıklarını belirterek, “Son olarak, kadınlara yönelik öz savunma eğitimi düzenledik. Eğitim sonrası kadınların mutluluğu, bizleri bundan sonraki hizmet ve projeler için ekstra motive etti” demiş.

BELKİ DE ARTIRMAK GEREK

Gerçekten de kadınların ne yazık ki, şiddet görerek anıldığı, cinayetlerin eksik olmadığı bir dönemde bu etkinlik hiç de fena olmamış. Kadınların kendilerini savunma teknikleri öğrenmesi, tatsız olayları da azaltabilir. Belki de bu tür eğitimleri giderek yaygınlaştırmak gerek. Ne dersiniz?

----------

SÖZ SİZİN


Doğaya bu davranış
hangi vicdana sığar

BURASI Urla Özbek ile Çeşmealtı arası dağ başı. Yerleşim yerinin çok uzağında. Vicdansızlar üşenmemiş, molozları buraya atmış. Belediyenin moloz alanı belki de daha yakındı. Fakat o, 3 kuruşun hesabını yapıp doğayı kirletiyor. Doğa bizden intikamını elbette alır... Ve alıyor... Dünyanın virüsü de insanoğlu galiba... (Reşit ÇAĞLIYANGİL)