Herkesin karnı doysun tarımı

ZORLU salgın sürecinde, maske, mesafe, temizlik ve aşıdan sonra en çok konuşulan konu gıda. Elbette ilk kural karın doyurmak. Gıdadan yola çıkarak tarımın ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladık. Belediyelerin görevlerine insanları aç bırakmamak, doyurmak da eklendi. Nitekim salgın günleri, yıkımlara ve can kayıplarına yol açan depremde bunun önemi görüldü.

Haberin Devamı


ÖNEMİNİ HERKES ANLADI
Yetkili ağızlar da konunun önemini vurguladı... Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Koronavirüs ile tarımın ne kadar önemli olduğunu sadece bizler değil, diğer ülkeler de anlamış durumda. Hatta bizim ihracatımızda artı veren tek ihracat kalemi tarımdır. Bu açıdan gelecekte tarıma daha çok önem vermemiz gerekir” demiş.

ÜRETİM DÜŞÜK FİYAT YÜKSEK
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, tarımın en önemli sektörlerin başında geldiğini vurgulamış ve bir tablo çizmiş:
“Tarımsal üretimde çok belirgin bir istikrarsızlık söz konusudur. Tarım ürünleri fiyatları oldukça yüksek oranda dalgalanmaktadır. Önemli miktarda tarım arazisinin işlenmediği ve kullanılmadığı görülmektedir. Bu gelişmeler tarımsal üretimin düşük kalmasına, tarım ürünleri fiyatlarında yüksek artışlara neden olmaktadır.”

Haberin Devamı

SÖZLEŞMELİ MODEL ÖNERİSİ
Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat, mümkün olan her karış yerin ekilmesi gerektiğini vurgulamış ve eklemiş: “Sık sık tüketicinin çok pahalıya yediği, çiftçinin zarar ettiği haberleri görüyoruz. Üreticilerin ne kazanacağını önceden bileceği ve tarımın kumar olmaktan çıkacağı sözleşmeli modele geçilmeli. Üreticilerin kazandığı, tüketicilerin de uygun fiyata doğru beslendiği bir model oluşacaktır.”

VE BİR SEFERBERLİK
Gelelim, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, “Başka bir tarım mümkün” ilkesiyle başlattığı seferberliğe. Başkan Tunç Soyer açıkladı, “İzmir Tarımı” modelini. Öncelikle salgın ve deprem sürecinde, belediyeciliğin yol, su, altyapı hizmetleriyle sınırlı olmadığının görüldüğünü vurguladı. 2021 ve 2022 döneminde üreticiden toplam 338 milyon 600 bin TL’lik alım yapılacağını, Ödemiş’e et, Bayındır’a süt işleme tesisi kurulacağını açıkladı. Soyer’in yeni modelle ilgili açıklamalarından bölümler:

DERTLERE DERMAN OLACAK
* Dışa bağımlılığımızı sonlandırmak için geliştirdiğimiz İzmir Tarımı’nın, şehrimizden başlayarak tüm ülkemizde, köylerimizin ve çiftçimizin dertlerine derman olacağına inanıyoruz.
* Benim başkanlığımdaki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en temel önceliği, bu toprakların bereketini artırarak refahını büyütmek, bu kentte yaşayan insanların sağlıklı gıdaya ulaşmasını kolaylaştırmaktır.
* İzmir Tarımı, ekonomik değeri yüksek ve suyu az tüketen stratejik ürünleri destekleyerek harcanan suyu yüzde 50 azaltmayı hedefliyor. Kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyor, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alıyor.

Haberin Devamı

YOKSULLUKLA MÜCADELE
* İzmir Tarımı tohumdan başlayıp son tüketiciye uzanan tüm süreçleri kapsıyor. Satış ve pazarlamayı en baştan planlayarak ürünlerimizin katma değerini büyütüyor, yoksullukla mücadele ederek refahı artırıyoruz. Amacımız çiftçinin doğduğu yerde doymasını sağlamak.
* Tarım Lisesi de 2022’de eğitime başlayacak. Pandemi koşulları iyileşir iyileşmez metropoldeki çocuklarımızın kırsalda eğitimine çalışacağız. Amacımız, şehirlerdeki çocuklarımızın doğayla buluşması, toprakla haşır neşir olması, tarımsal üretimi görerek öğrenmesi.
* Markalaşma çalışmaları hızlanacak. İzmir’de üretilen ürünlerin doğayı da, insanların sağlığını da koruduğunu anlatmak ve İzmir Tarımı’nın farkını ortaya koymak istiyoruz.
* Sadece alım değil, satış garantisi de gündemimizde. En önemli hedefimiz ihracat. Amacımız, 13 milyon dolara düşen ihracatı 250 milyon dolar seviyesine yükseltmek. Az su tüketen süs ve peyzaj bitkileri, önceliğimiz olacak. Desteğimiz iç piyasaya erişim ve e-ticaret alanında da sürecek.

Haberin Devamı

12 AY GELİR SAĞLAYABİLSİN
* Agroturizm gibi yan ekonomiler oluşturma çalışmamız var. Gayemiz, İzmir’in uygun noktalarında köylülerimize 12 ay yan gelir sağlamak. Kooperatifleşmeyi çok önemsiyor ve teşvik ediyoruz. Küçük üreticinin hayatta kalabilmesi için bir araya gelip güçlenmesi, haklarını birlikte savunması şart.
* Tarım tekelleri daha da büyüsün; köylümüze daha fazla ithal tohum, ithal ilaç, ithal yem ve hayvan satsın diye; topraklarımızın kuraklaşmasına, halkımızın yoksullaşmasına izin vermeyeceğiz. Milletimiz için yoksulluğun ve topraklarımız için kuraklığın kader olmadığını biliyoruz.
Evet, nerede yaşarsak yaşayalım, karnımızı doyurmak zorundayız. Elbette güvenli, uygun fiyatlı gıdayla. Ve bunun için de, üreticiyi de, tüketiciye de hoşnut edecek tarım gerek. Dilerim “İzmir Tarımı” hedefe ulaşır. Bu model tutar, yaygınlaşırsa herkes kazançlı çıkar. Kolay gelsin!

Yazarın Tüm Yazıları