Güzel havalar mı bozuyor bizi acaba

BİR süredir hafta sonları kısıtlamalar var.

Haberin Devamı

Cuma akşamından başlıyor. Cumartesi ve pazar günleri sokağa çıkmak yasak. Ancak bakkal, market, çiçekçi gibi yerler 10.00-17.00 arasında açık. Ve de gereksinimi olanların kendilerine en yakın yerlerden alışveriş yapmalarına izin veriliyor. Ancak araç kullanmamak koşuluyla. 65 yaş ve üstü, 20 yaş ve altı ise bu ayrıcalıktan da yararlanamıyor. Buraya kadar her şey güzel. Kural koyulmuş, uymak gerek.
DIŞARI ÇIKAN ÇIKANA
Ama son hafta sonlarında sosyal medyaya düşen görüntülerde, alışveriş bahanesiyle sokağa çıkanların, açık havada olabildiğince kaldığı görülüyor. Sanki, olağan günlerden daha kalabalık gibi bazı gözde yerler. Yarasın, sağlık olsun. Ancak kurallara uyup da evde kalanlar da bozuluyor gibi buna... Gerçi güvenlik güçleri de ellerinden geldiğince, birer alışveriş torbasıyla gezinenleri uyarıyor, evlerine dönmeye çağırıyor, gerektiğinde ceza yazıyor.
BU HAFTA SONU ANLARIZ
Neyse bu tablonun, son haftalardaki bahar havalarından kaynaklandığını varsayalım. Ne yapsın insanlar, güzel hava çağırıyor dışarı. Bakalım bu hafta sonu ne olacak. Malum bugün, yarın ısı düşecek yağış bekleniyor. Bakalım yine dışarı akın olacak mı? Olmazsa anlayacağız meseleyi: İnsanları o güzel havalar bozuyor. Hava biraz mevsim normaline dönünce sorun kalmıyor. İyi hafta sonları...

-----

Haberin Devamı

BİRİ UMUTLU BİRİ MUTLU

Nüfus arttı, ama
Çeşme’ye yetmez

ÇEŞME Belediye Başkanı Ekrem Oran, geçen yıl bir kampanya başlattı. Daha doğrusu ilçede yazlığı olanlara, “Birinci ikametgahı Çeşme’ye taşıyoruz” başlığıyla seslendi sürekli:
“Nüfusumuz 50 binin üzerine çıktığında, belediyede norm kadro artarak, personel sayımız daha kaliteli hizmet verebilecek sayıya ulaşacak. Ayrıca, genel bütçe gelirlerimiz artacak ve ekonomik olarak daha da güçleneceğiz. Bunun için 5 bin 601 Çeşme sevdalısı hemşehrimizin birinci ikametgahlarını ilçemize aldırması gerekiyor. Sevgi emek ister, haydi göreve. Çeşme seni bekliyor...”
İKAMETGAHINI AL VE GEL
Oran, kendince çok haklıydı. Çünkü, bir yıldır süren salgın belası ve 30 Ekim depremi sonrası, olanağı olanlar kendilerini başta Çeşme olmak üzere, kıyı kentlerine, yazlıklara attı. Bu arada, Başkan Oran’ın çağırısının da yanıt bulduğu anlaşıldı. TUİK verilerine kayıtlı kişi sayısı bin 700 artarak Çeşme’nin nüfusu 46 bin 93’e ulaştı. Ekrem Oran, “Çeşme ailem arttı” derken, kış nüfusunun artmasına paralel olarak ağırlaşan hizmet yüküne karşı 50 bin barajını aşmak için, “İkametgahını al, Çeşme’ye gel” çağrısını yineliyor.

Menderes’te
100 bin aşıldı

Haberin Devamı

ÇEŞME benzeri çağrıda bulunan Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, bir ölçüde amacına ulaştı. TÜİK verilerine göre Menderes’in nüfusu 101 bin 338’e ulaştı. Menderes Belediyesi’nin İller Bankası’ndan alacağı pay da artacak. Başkan Kayalar, son yıllarda vatandaşların Menderes’i tercih etmesinin ilçe nüfusuna katkısının önemli olduğunu vurguluyor:
BÜYÜK KATKI SUNACAK
“Özellikle son bir yılda 4 binden fazla artış söz konusu. Doğumların yanı sıra Menderes’imiz için yaptığımız özverili hizmetlerin sonucunda vatandaşlarımız ikametgahını ilçemize taşımaktadır. 100 bini aşan bir ilçe olduğumuz için İller Bankası’ndaki gelirimiz de artmış durumda. Bu payın artması, çalışmalarımıza büyük katkı sunacak.”
İki başkana da kolay gelsin!

-----

Haberin Devamı

BİR DEPREMZEDE İSTEĞİ
O apartmanın yerine
acının anısına park

GEÇEN yıl Cumhuriyet Bayramı’nın ertesinde, 30 Ekim’de Türkiye İzmir’den sarsılmıştı. 118 canımızı yitirmiştik depremde. Merkezi Seferihisar açıkları olan deprem, özellikle Bayraklı-Manavkuyu çevresini vurmuştu. Apartmanlar yıkılıp enkaza dönüşmüş, çürük ve denetimsiz yapı gerçeği acı şekilde vurgulanmıştı.
MEKTUPLA İLETTİLER
İşte, o depremin acı simgelerinden olan ve 37 cana mezar olan Rıza Bey Apartmanı ile ilgili bir kampanya başlatıldı. Orada yakınlarını yitirenler, “Rıza Bey Apartmanı Park Olsun” diyor. Geçenlerde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan, artık yok olan apartman sakinlerinden bir acılı grup, bu isteği İzmir milletvekillerine, belediye başkanlarına mektupla iletti.
ÇOCUKLARIMIZ CANLANIR
Acılı grup, “Buraya yapılacak apartman için başka yer bulunmalı. Burası park olursa yitirdiğimiz çocuklarımızın anısını yaşatırız. Burada deprem eğitimleri de verilebilir. Hem yüreklerimizi dağlayan bu acı da unutulmaz” diyor.
Bu acılı insanların dileği böyle... Rıza Bey Apartmanı’nın yerinin 30 Ekim depremini simgeleyen bir anıt işlevi göreceğini de savunuyorlar. Olur mu, olmaz mı? Burasının park yapılma olanağı var mıdır, elbette bilemem. Ama deprem acısı anısına anıtsal bir park da fena olmaz sanki... Ne dersiniz?

Yazarın Tüm Yazıları