Paylaş
Yani 1444 Sokak. Bana göre İzmir’in en önemli yeme-içme sokaklarından birisidir. Özellikle akşamları bir başkadır. Masalar kurulur, sohbetler koyulaşır, dostlar edinilir, var olanlar pekişir. Sokağa girdiğim anda şaştım kaldım. Neden mi? Çünkü sokak alt üst olmuş. Ünlü işletmelerinden önemli bölümü kapalı.
Altyapı çalışması tamam da
Efendim sokakta yaklaşık bir ay önce altyapı çalışmaları başlamış... “İki haftada toparlanır” denmiş esnafa. Ama hiç de toparlanır gibi görünmüyor. Paralel sokaklar da aynı durumda. Birkaç esnafla konuştum, burunlarından soluyorlar.
Yakınmalar uzar gider
“Altyapı yapımı için sokağa giren kuruluşların uyumsuzluğundan yakınan var: ‘Birinin yaptığını diğeri adeta bozuyor’, ‘İşlerin hızlanması için ne yapacağımızı, kime başvuracağımızı bilemiyoruz’, ‘Buradaki çalışmaları yürütenler sanki işin uzamasını istiyor’, ‘Bu toz toprakta bırakın müşteri gelmesini, insanlar sokağa girmek istemiyor’...”
Sorular sorular sorular
Gerçekten de sokak perişan halde. Çalışmalar ne zaman biter, sokak nasıl toparlanır da eski günlerine döner bilemiyorum. Ve de soruyorum: “Bu önemli sokağın bağlı olduğu belediyenin başkanı, ‘Neler oluyor orada, iş neden uzadı, bir gidip kendim göreyim’ demiş midir? Sokağı merak edip, kimselere haber verme gereği de duymadan, gitmiş midir? Yoksa oradaki sorumlunun ilettiği bilgiyle mi yetinmiştir? Dönerciler Sokağı’ndaki çalışmanın ne aşamada olduğunu biliyor mudur?”
Esnafa sabır diliyorum
Son söz: Sokağın durumu, görüntüsü gittiğim gün berbattı. Dilerim bir haftada büyük aşama gerçekleşmiş, çalışmalar tamamlanmak üzeredir. Sokağın esnafına kolay gelsin… Sabır, sabır ve sabır...
SÖZ SİZİN
BİR ÖNERİ PAKETİ
Bisikletçiler
ne ister
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçenlerde bisiklet sevdalılarıyla toplandı. Çeşitli dernek ve kuruluş temsilcileri öneri ve sorunlarını iletti. Erol Hülagü de oradaydı, Karşıyaka Bisiklet Derneği’nin öneri ve isteklerini sıraladı:
* Bisikletin trafikte varlığını sahiplenmeniz ve bu konuda açıklamalar yapmanız.
* Bisiklet ile iş ve okula gidişi desteklemek için sabah 7.00-9.00/ akşam 17.00-19.00 arası bisikleti ile gelenlere vapurların ücretsiz olması.
* Güvenli ve kaliteli bisiklet park alanı yapılması. İskele, metro, otobüs duraklarında, kadrodan kilitlenebilen bağlama yerleri ve tüm alanın bir metre yükseklikte bariyer ile kapatılması. Sadece bisiklet sahiplerinin özel kart ile gireceği bariyer yapılması. Kişiye özel giriş kartının düşük bedelle vapur iskelelerinden alınabilmesi.
* Karşıyaka’daki yeraltı ve Konak’taki çok katlı otoparkta bisiklet alanı yapılarak Karşıyaka ve Konak merkezlerine gelişin özendirilmesi.
* Bisiklet yollarında yayalar için bilgilendirme levhaları konulması. Zemin işaretlemesi.
* Yol bakımı
* Zabıta destekli güvenlik.
Umarım çoğu gerçekleşir.
------------------------------------------------------
BİR ENDİŞE BİLDİRİMİ
Trafik bugün bile çok yoğun
yakın gelecekte ne olacak
Aşağıdaki yazının İzmir futbol camiası için hassas olduğunu tahmin etmeme rağmen gelecek gözlerimin önünde canlandığı için göndermeme mani olamadı...
Her gün çok defa hatırlatılan, Bayraklı’daki gökdelenlerin tamamı hayata geçtikten sonra, Karşıyaka’da, Göztepe’de statlar tamamlandıktan sonra, nüfusu çok değil, 10 yıl içinde 6 milyondan 10 milyona çıkacak güzel İzmir’de bugün bile trafik kitlenip tıkanıyor. Günde 300 yeni vasıtanın trafiğe girdiği, otopark sorunu çözülmemiş bir İzmir’in hali nice olur? Hiç düşünen var mı acaba? Aşağıdaki yazıdan ders alınır mı? (Nihat Gündüz)
Bağdat Caddesi Felç / Yalçın Bayer-Hürriyet
SON bir yıldır Fenerbahçe Ülker Stadyumu’nda maç oynanacağı gün maçtan 4 saat önceden maç bitene kadar 6 saat boyunca Bağdat Caddesi, Recep Peker Caddesi ve çevre cadde ile sokaklar trafiğe kapatılmaktadır. Bu durum Kadıköy, Moda, Kalamış, Fenerbahçe, Koşuyolu, Acıbadem, Ataşehir ve neredeyse tüm Anadolu yakasında oturanları mağdur etmekte ve insanlar evine, işine gidememektedir. Yurttaşlar olarak hassas bir dönemden geçtiğimizin bilincindeyiz ve her türlü güvenlik tedbirlerinin alınması bizi sadece memnun eder. Ancak bu tedbirler uygar ülkelerde yurttaşın huzurunu ve rahatını bozmadan ve ona hissettirmeden yapılır. Buradaki uygulama artık rutine girmiş olup her maç günü güvenlik tedbirinden ziyade bir eziyete ve adeta cezaya dönüşmüştür. / Dr. Atila KORKMAZ
BİR ALINTI
Engin Yavuz’dan: Kapını kilitlemeyi gerektirecek bir şeyin yoksa en mutlu sensin...
(Dostoyevski)
Paylaş