Didim Vakıflar’da gündemde yıkım var

İşte o defterlere karaladıklarımdan özetler: “İlçenin en güzel ve de en değerli yerinde bir görüntü. Kaderine terk edilmiş koskoca yer. Duvarlarla çevrili bir mezbelelik adeta. Tabelası aynen duruyor: TC Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü Eğitim ve Dinlenme Tesisleri...

DİLERİM AVM KONDURULMAZ
Burasının ne olacağını merak ediyorum gerçekten. Özelleşecek mi, turizme hizmet edecek bir tesise mi dönüşecek? Bu paha biçilmez yerin mutlaka değerlendirilmesi gerek. Burasının yeşili bol bir kültür alanı olmasını düşlerim hep. Örneğin, içinde bir açık hava tiyatrosu, sergi alanları bulunan, vatandaşın, yerli ve yabancı turistin buluşma noktası olacak bir yer...”

BELEDİYE İŞLEMİ DURDURDU
Ve sosyal medyada son gelişmelerle ilgili, “Didim’de Neler Oluyor” ve “DidimGerçek” sitelerinden derleme: “Altınkum Yalı Caddesi’nde Didimlilerin park olmasını istediği, ancak belirsizliğini sürdüren Vakıf arazisi olarak bilinen yerdeki metruk binalar yıkılmaya başlandı. Yetkililer metruk binanın bazı hayati tehlike yaratmaya başladığını ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak yıkıma başladıkları söylendi. Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, yıkım için kendilerine başvuru olmadığını, önlemlerde gördükleri eksiklikler üzerine gayrı hukuki olarak başlatılan işlemi durdurduklarını açıkladı.”

DERNEKTEN TEPKİLİ AÇIKLAMA
Didim Derneği Yönetim Kurulu da konuyla ilgili bir açıklama yapmış. Vakıflar’ın arazisiyle ilgili imar planlarına derneğin yasal girişimde bulunduğu, sürecin devam ettiği belirtilen açıklamada, “Didim’in kent belleğinde önemli bir yere sahip olan Vakıflar arazisinde, halkın taleplerine rağmen gerçekleştirilmek istenen her türlü hukuksuzluğa karşı Didim’in değerlerini savunmaya devam edeceğimizi, bu anlamda verilen her türden mücadeleye destek vereceğiz” denilmiş.

SON SÖZ: Altınkum Vakıflar, beton yığınına dönüşmesin, park, bahçe olsun...

------------------------------------

BİR YASAĞA DAİR


Hava güzel ama
evde kalmaya devam

BUGÜN ve yarın 31 ilde sokağa çıkma yasağı var, evlerdeyiz. Olanaklar ölçüsünde evlerde de olmalıyız. Geçenlerde de belirttim, belirlenecek bir tarihe kadar en azından hafta sonları sokağa çıkma yasağından yanayım. Çünkü bu güzel havalarda özellikle üç büyük kentte insanları evlerinde tutmak çok zor. Bu hafta sonunda uygulanan yasak açıklanınca tahminler de başladı. Sosyal medyada 23 Nisan’dan başlayarak 4 ya da 11 gün sokağa çıkma yasağı geleceği yazıldı. Yine sosyal medyada Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu yasak haberlerini yalanladığı, soruşturma açıldığı açıklaması da yer aldı. Bana göre 23 Nisan’dan başlayarak 4 günlük, ya da 23 Nisan gecesinden başlayarak 3 günlük yasak gayet mantıklı. Üstelik önceden açıklanınca o malum panik havası da yaşanmaz. Hafta başında son karar belli olur herhalde.

İKİ BAYRAM ÖNERİSİ
Bu konuda öneriler de var, işte bir tanesi; Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Günay, İzmir İş Kadınları Derneği’nin (İZİKAD) akademik eğitimlerine internet ortamında, ‘Korona ile yaşam’ sunumuyla konuk oldu. Virüsle mücadelede toplum bilincinin önemini vurgulayan Günay, zorunlu olmadıkça evlerde kalınması gerektiğini bildirdi. Prof. Günay, ramazan ve kurban bayramlarındaki tatillere değinerek bir öneri getirdi:

BU SENELİK BÖYLE OLSUN
“Dini bayramlarımızı hayat kurtarmak, can kurtarmak için bu sene birleştirelim, öne çekelim, iki hafta kimse çalışmak zorunda kalmasın. Bayramlarda aile büyüklerimizi ziyaret ederdik, onlar için bu sene evlerimizde kalalım. Böylece hem fabrikalarda çalışmak zorunda kalan insanlarımız evlerinde kalır, hem de en kritik dönemde sokağa çıkmak zorunda kalan insanların hayatını kurtarırız.”