Çim denilince aklıma gelen

HANİ Bucaspor-Altay maçıyla, “Atatürk Stadı’nın zemini ve çimi çok kötü” tartışması başladı ya.

Haberin Devamı

Tartışmadan çok önce aklıma gelmişti Asil Tapıcı. Öyle ya, adam İzmir’den kalkmış gitmiş, şampiyon Bursaspor’un stadının zeminiyle çimini yapmıştı. Hem de öngörülenden oldukça kısa sürede. Zemini kazmış drenajını yapmış, çimi döşemişti. 26 günde sahayı teslim etti. Teslimden üç hafta sonra da saha futbol oynanacak hale geldi. Ve şimdi de maçlar yapılıyor.
¡¡¡
UEFA’cılar bile çok şaşmış bu kadar kısa sürede bitmesine. Oysa başta biraz mesafeli yaklaşılmış Tapıcı’ya. Ne de olsa işin taliplileri arasında Fenerbahçe Stadı’nın zeminini yapan Avrupa merkezli firma bile varmış. Ama Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, güvenmiş ihaleyi kazanan Tapıcı’ya ve yanılmamış. Tapıcı işi, diğer önerilen rakamların üçte birine tamamlamış. Tapıcı, Bursa’daki stadın personelini de sulama ve çim bakımı konusunda eğitmiş. Zaten, “Drenaj, malzeme, zemin gibi alt katmanlar sağlıklı çim için çok önemli. Tabii ki, sonradan bakım da. Doğru malzeme, altyapı ve üstyapı uyumu şart. Toprak uyuşmazsa çimin kökü döner sonuç alınamaz” diyor. Tapıcı, İngiliz ortağı Neville Cokman ile 1992’den beri çim işinde. Antalya’da dokuz golf sahası, bir çok otelin futbol sahaları, çim alanlar hep onların işi. Yaptıkları yerler, ‘www.cimser.com.tr’de yazılı. Buraya sığdırmak olanaksız.
¡¡¡
İzmirli bir adam, 18 yıldır çim işinde. Referansları saymakla bitmez. Dedim ya son olarak Bursa’nın stadının zemini ve çimi onun eseri. Uzun yıllardın tanıdığım Tapıcı’yı yazdım, çünkü yaptığı işlerle gerçekten gururlandım. Bilmeyenlere aktarmak, bazılarının da farkına varmasını sağlamak istedim.

Dr. İnci Erkin konferansı

Haberin Devamı

BİYOKİMYA ve Uluslararası Enerji Psikolojisi Uzmanı Dr. İnci Erkin, Prof. Dr. Aynur Esen’in daveti üzerine yarın Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu’nun 2010-2011 öğretim yılının açılışında, “Düşünce ve Duygularınızın Efendisi Olun Kölesi Değil” konulu interaktif bir konferans verecek. “Çocukluktan, hatta ana karnına düştüğümüz andan itibaren kayıt alan bilinçaltımıza eğer olumsuz kodlar yerleşmişse erişkin olduğumuzda dahi bunları aşamayız ve bir anlamda bir kara büyü olan bu kodların kölesi oluruz. Bunu aşmanın yolu da kişisel gelişimden, kendimizi keşfetmekten ve bu olumsuzlukları temizleyip yerine olumlu kayıt ve kodları yerleştirmekten geçiyor” diyen Erkin’in, saat 11.00’de Ege Üniversitesi Kültür ve Sanat Evi’ndeki (Yeşil Köşk’ün karşısı) konferansı bedelsiz ve herkese açık.

 

Yazarın Tüm Yazıları