CHP İzmir’de yine Kocaoğlu mu yoksa bir ‘bir abi formülü’ mü

Okumuş ya da dinlemişsinizdir, ama Kocaoğlu’nun bana göre vurucu bazı görüşlerini anımsatayım:
“* 15 yıl sonunda aday olmamaya, bayrağı başka bir arkadaşın alıp ileriye götürmesine inandığım için 1 Ekim’de karar verdim. 6 ay önce partim pozisyon alsın, İzmirli değerlendirsin diye açıkladım. Bu kadar problem yaşanmasaydı, aday olmayacağımızı açıklamıştık, devam edecektik.

İLÇELERDE BÜYÜK SIKINTI
* Birinci neden, İzmirli’ye olan sorumluluğumdan dolayı zorunda kaldım. İkincisi, partimin en fazla oy aldığı ilde Büyükşehir’i alabiliriz, ama ilçelerde büyük sıkıntı yaşayacağımızı gördüğümüz için aday adayı oldum.
* Yaşanacak bir başarısızlığın faturası bana çıkacak. ‘5 yıl daha kalsaydın, taşın altına elini koysaydın, böyle olmayacaktı’ diyecekler. 71 yaşından sonra bu kenti terk etmek niyetim olmadığına göre, elimi taşın altına koyma gerektiğini düşündüm. Hiçbir kişiyle, kurumla, kuruluşla alakam yoktur. Zorunlu olduğu için aday adayı olmak durumunda kaldım ve kendimi ilgili kurumlara teslim ettim. Parti için olumsuz bir durum görmeseydim aday olmayacaktım.

MİLLETVEKİLLERİ ADAY OLMASIN
* 15 yıldır belediye başkanıyım, bütün belediye başkanlarımızı tanıyorum, kentin dinamiklerini biliyorum. Milletvekilinin aday olmasına kökten karşıyım. Belediye başkanlığını düşünüyorsan, niye milletvekili oldun? ‘Vekilliği cebime koyayım, Ankara’ya gideyim, sonra ayarlayabilirsem belediye başkanlığına geleyim’. Milletvekilliği belediye başkanlığına basamak mıdır?

KİŞİLERLE İŞİM OLMAZ
* Tuncay Özkan İzmir milletvekili, partinin genel başkan yardımcısıdır. Tunç Soyer ile de 10 yıldır Seferihisar Belediye Başkanı olarak çalışıyoruz. Kişilerle işim olmadı, olmaz da. Milletvekili belirler gibi belediye başkanı belirlenmez. Herkes milletvekilliği yapabilir, ama belediye başkanlığı yapamaz.
* ‘Benden başkası belediye başkanlığı yapamaz’ diye de bir iddiam yok. Böyle bir düşüncem olsaydı 1 Ekim’de açıklama yapmazdım. Ama İzmir bu ülkenin geleceği açısından çok önemli.
* 1 Ekim’de aday olmama kararımızı açıkladık. 27 Kasım’da Nihat Zeybekci’nin adaylığı kesinleşti. İki aydır Nihat Bey sahada, ama bizde daha adaylar belli değil, bu dezavantaj.”

HERKES KARARI BEKLİYOR
Ve Kocaoğlu genel merkez yöneticilerine bir de mektup gönderdi, oradan da bir alıntı:
“* Genel iktidara giden yol yerel iktidardan geçer. İzmir, CHP’li bir başkanın yönettiği en büyük kenttir. On milyonlarca yurttaşımız, pür dikkat, CHP Genel Merkezi’nden çıkacak adaylık kararını beklemektedir.

TARİHİ BİR SORUMLULUK
* CHP’nin İzmir adayı, ranta, talana, yağmaya karşı dik durabilmeli, baskıcı tavırlara ve dayatmalara karşı gerekirse yumruğunu masaya vurabilmelidir, her partiden ve kesimden oy alabilmelidir. İktidarın anahtarı belediyelerdedir. Dolayısıyla, siz saygıdeğer Merkez Yürütme Kurulu üyelerimizin omuzlarınızda ‘tarihi bir sorumluluk’ bulunmaktadır.”

DEVAM MI, ‘YENİ FORMÜL MÜ
CHP’nin İzmir’le ilgili kararını bu hafta vermesi bekleniyor. Peki, karar ne mi olur? Öyle bir aşamaya gelindi ki, genel merkezin de işi zor. Kırsalda önemli projeler gerçekleştiren Aziz Kocaoğlu’nun sürprizi çözümü de beraber getirecek, “15 yıllık deneyimli başkanımızda devam ediyoruz” denilerek işin içinden çıkılacak mıdır acaba? Ya da, “Abi kusura bakma, sıra sende” mi denilecek?
(AK Parti’nin de İzmir’in ilçelerinin çoğunu almayı amaçladığı da bir gerçek.) Kolay gelsin

-----

SÖZ
SİZİN

BİR TEBESSÜM
Yanlış anlaşılmasın?!

ESKİ İzmir evinin penceresine asılan sarı ceketi görüp farklı anlamlar çıkarmayın, burası giysilerin üzerine baskı yapan bir atölye. (Sokakgaste)

-----

BİR ALINTI
Engin Yavuz’dan: Başkasının senin hakkında ne düşündüğü, senin kim olduğun gerçeğini değiştirmez... (Not defterimden)