Bunun adı doğa çevre düşmanlığı

NİYETİM bir başka konuda yazmaktı bugün...

Haberin Devamı

Ancak sosyal medyada bu haberi görünce dayanamadım, göremeyenler, gözden kaçıranlar ve fırsat bulamayanlar için yansıtmak istedim. İnsan inanmak istemiyor... Ama her şey ortada. “İnsaf”, “Bu kadar da olmaz yahu”, “Yuhhhh”, “Çüşşşş”, “Kendini bilmezler”, “Doğa, çevre düşmanları”, “Yapanların elleri kırılsın” diyor, Medya Ege’nin haberini, özetle iletiyorum:


SAĞLIĞI TEHDİT EDER
“Nif Çayı hayvan organlarıyla doldu. Kemalpaşa’da doğa katliamının bir başka boyutu... İzmir’in Kemalpaşa ilçesi sınırlarında yer alan Nif Çayı’ndaki görüntüler yürek sızlatmaya devam ediyor. Kurban Bayramı’nın ardından Nif Çayı’nı kaplayan hayvan organları dereyi zehirlerken, yaydığı kötü koku ve mikropla da insan ve hayvan sağlığını tehdit eder niteliğe erişti.


BİRİLERİ NİF’E ATTI
Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanların sakatat ve derileri, Kemalpaşa’da kimliği belirsiz kişilerce bölgede bulunan Nif Çayı’na atıldı. Oluşan görüntü bölgede tarımsal faaliyet yürüten çiftçiler tarafından da büyük tepkiyle karşılandı. Medya Ege Whatsapp ihbar hattına görüntüleri ihbar eden bir çiftçi, yaptığı açıklamada bölgenin denetimsizliğinden ve Kemalpaşa Belediyesi’nin sahip çıkmamasından dert yandı.

Haberin Devamı


GELİN HALİNİ GÖRÜN
Üretim yaptıkları tarım arazisinin Nif Çayı’ndaki suyla beslendiğini belirten vatandaş, ‘Burada yıllardır tarımsal faaliyet yürütüyoruz. İlçemiz ve İzmir’e ürünlerimiz taşınıyor. Bu ürünler hepimizin sofrasında yer alıyor. Bir yetkili çıksın gelsin şu derenin halini görsün. Yaydığı koku, sinekleri böcekleri görsün. Bu bölgede bir dakika durabiliyorlar mı? Doğaya, çevreye verdikleri zarara yazık! Doğa harikası Nif Çayı, çöp tesisine dönüşmüş durumda’ sözlerine yer verdi.”
SON SÖZ: Herhangi bir yoruma gerek yok sanırım, yazık hem de çok yazık...

Bunun adı doğa çevre düşmanlığı

-----


BİR DÜNYA KONSERİ

Piyano yarın ormanda

DÜNYA sanatçısı Fazıl Say, Kaz Dağları’nda altın madeni için ağaç kesimine tepki göstermek ve dikkat çekmek üzere yarın su ve vicdan nöbeti tutulan alanda konser verecek. Fazıl Say’ın konuya ilişkin mesajı şöyle:
“Konser Çanakkale Belediyesi himayesinde gerçekleşiyor. Pazar saat 11.00’de başlıyor. Kirazlı Balaban mevkii, Çanakkale’ye yaklaşık 30 kilometre. Sabah 09.30’da Çanakkale’den konsere otobüsler kalkıyor.

Haberin Devamı


ÖZEL MARŞ İLK KEZ
Programda klasik müziğin değerli bestecilerinin eserleri ve kendi eserlerim var, tamamı piyano solo bir orman resitali. Sessiz ve sükunetli bir ortamda sesleri doğaya iletmek isterim. Ayrıca bu doğa katliamını içeren bir de ‘Kaz Dağları Marşı’ besteledim geçen hafta... Onu da ilk kez o konserde çalacağım. (Marşın henüz sözleri yok)


SAYGI VE SEVGİ ORTAMI
Konserin mesajı, doğaya sahip çıkmak, yaşamaya sahip çıkmak, güzel ülkemize ve binlerce yıllık derin tarihimize sahip çıkmak. Bunu, büyük bir saygı ve sevgi ortamında yapacağız. Bana konsere kaç kişi geleceği soruluyor, bu konuda hiç birimizin hiç bir fikri yok. Gelmek isteyen çok insan olduğunu biliyoruz.”

-----

Haberin Devamı


BİR ÇAĞRI MEKTUBU

İki ülkede ortak
hukuk mücadelesi

İZMİR Barosu, Kanada’daki baro, hukuk ve çevre örgütleriyle, başta Başbakan Justin Trudeau olmak üzere siyasi parti ve temsilcilerine Kaz Dağları’yla ilgili birer mektup gönderdi. Kanada ve Türkiye’de ortak hukuk mücadelesi yürütme çağrısı yapılan mektupta şöyle denildi:


ÖNEMLİ BAĞ KURULACAK
“Sizi, insan yaşamına, hayvan ile bitkilerin hayatına ve bölgemizin sonraki nesillerinin geleceğine karşı sürdürülmekte olan madencilik faaliyetlerine karşı birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Çok güçlü şekilde inanıyoruz ki, sizinle birlikte Kanada ve Türkiye’de başlatmayı hedeflediğimiz hukuki ve toplumsal mücadele, bölge insanının sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını korumamıza yardım edecek ve bu işbirliği aynı zamanda Kanada ve Türk halkları arasında sonsuza dek sürecek kopmaz bir bağ kurmamızı sağlayacaktır.”

-----

BİR ALINTI

Haberin Devamı

Barış Kaşıkçı’dan 20 yıl önce yitirdiğimiz Usta’nın anısına: Bazen rüzgarın saçımı dağıtmasına / yağmurun yüzümü ıslatmasına / birilerinin kalbimi kırmasına izin veririm. / Sonra; saçımı toplarım / şemsiyemi açarım / kalbimi kapatırım. / Hepsi bu. (Can Yücel)

VE DE
Vakit gelince gitmenin adıdır gün batımı / Ömürden... Gönülden... Günden... (Can Yücel)

Yazarın Tüm Yazıları