Belediye başkanları ‘Ateşten gömlek’ giyer
BUGÜNLERDE belediye başkanlarının tatlı bir telaşı var. Başkanlar, geçmişte yaygın olarak “İcraatın içinden” diye anılan toplantılar düzenliyor. Efendim, anımsatalım, icraatın anlamı: (Yapılan işler, uygulamalar, çalışmalar.) Başkanlar da göreve seçilme yıldönümü sonrasında çalışmalarını, yaptıklarını, yapacaklarını, hedeflerini kamuoyuyla paylaşmaya çabalıyor.
GİDECEK YOLUMUZ VAR
Son olarak Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce düzenledi böyle bir toplantıyı. İnce, “Üç dönem, yani 13 yıl, yani 4 bin 745 gün inandık, çalıştık. Tek inandığımız ve güvendiğimiz halkımızın karşısına, başımızı eğecek hiçbir yanlış yapmadan çıktık. Sadece verdiğimiz sözleri yerine getirmenin gururu ve mutluluğuyla halkımızın karşısında eğildik. Ama daha bitmedi, verilecek sözlerimiz, yapacak hizmetlerimiz ve gidecek yolumuz var” demiş.
İNANDIK VE İNANDIRDIK
Başkan İnce, “İnanmak” sözcüğünü ilke olarak benimsediklerini vurgulamış: “Önce kendimize, sonra birbirimize inandık yol arkadaşlarımla. Seçimlerde rekorlar kırdık. Ama en önemlisi, Güzelbahçeli vatandaşlarımızı inandırdık. Peki nasıl inandırdık? Öncelikle, hiçbir inanca, kimliğe saygısızlık yapmadan, herkesi kucaklayarak...”
ÜNİVERSİTEYE KAVUŞACAĞIZ
İnce, Güzelbahçe’de gerçekleştirdikleri işleri, yatırımları sıralamış, hedeflerinden de söz etmiş. İlçenin bir üniversiteye kavuşmasının önemine dikkat çekmiş: “Ekonomi Üniversitesi’nin planlarının tamamlanması ve belediyemize sunulmasıyla ruhsatını hızlı bir şekilde çıkarıp üniversitemize kavuşacağız.”
Bir soru üzerine Güzelbahçe’ye vapur seferlerinin kaldırılmasından yakınan İnce, “Elimizden oyuncağımız alınmış gibi olduk” demiş, yakında daha küçük teknelerle deniz ulaşımının yeniden başlayacağına inandıklarını vurgulamış.
DİKKAT ÇEKEN VURGULAMA
Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce’nin, çalışmalarını ve hedeflerini anlattığı toplantıdaki bir vurgulaması dikkatimi çekti: “(Ateşten gömlek) lise yıllarında okuduğum ve beğendiğim, Türk Edebiyatı’nın ender eserlerinden birisiydi. Halide Edip Adıvar’ın kalemine kahramanlık yapacağım hiç aklıma gelmemişti. 2009 seçimlerini iki kelimeyle özetleyecek olursak (Ateşten Gömlek) en iyi betimleme olacaktır.
YAKMADIM YANMADI
Lakin, doğduğum ve doyduğum kente, partime, aileme ve kendime bir söz verdim. Bu gömlekte yanmayacaktı kimse. Ben dahil kimse yanmayacaktı. Yakmadım, yanmadı. Aklımız, bedenimiz, yüreğimiz ve ekibimizle bu ateşi söndürüp, kentin belediye başkanlığı gömleğini giydik üstümüze. Memursuz, bilgisayarsız, dosyasız başladığımız belediyecilik serüveninde şimdi sayısız eserlerle devam etmekteyiz.”
HİZMET YOLUNDA
ENGELLER ÇIKABİLİR
Şöyle bir düşündüm... Belediye başkanlığı, gerçekten de “Ateşten gömlek” değil midir? Çalışıp çabalarsınız, halkın güvenini kazanır, başkan seçilirsiniz. Sıra, “icraata” gelir... Yani iş yapmaya, çalışmaya... Seçim öncesi yapılacaklar anlatılmış, sözler verilmiştir. Vatandaş verdiği oyun karşılığını, yani hizmet bekler. Herkesi mutlu etmek, elbette olanaksız. Ama çoğunluğun mutluluğu, çıkarı görevdir. Bu yolda bazen engellerle karşılaşabilirler, bazen yalnız bırakıldıklarını hissederler, güçlüklerle boğuşabilirler, asla, “Pes ettim, benden bu kadar” diyemezler...
GÖNÜLLÜ GİYİLİR
PİŞMAN OLUNAMAZ
Ve ateşten gömlek başkanlara zorla giydirilmez. O gömleği gönüllü giyerler... Bu yüzden pişmanlık hakları da yoktur. Ama planladıkları, söz verdikleri işleri yapıp, kalıcı eserler bırakırlarsa, halkı hizmetleriyle güldürürlerse, “Ateşten gömlek” giymeye değerdir herhalde... Tüm başkanlara başarı diliyorum. Belediye başkanlarının başarısı, vatandaşın yaşamını kolaylaştırır, mutlu olmasını sağlar. Herkese kolay gelsin!
--------------
BİR KİRLİLİK DEVAM
Karantina’daki anıtta
değişen bir şey yok
Karantina Meydanı’ndaki, ‘Demokrasi ve Dayanışma Anıtı’nın, üç hafta önceki bu halini iletip, “Umarım, gereken yapılmıştır” demiştim. Ancak 13 Mayıs’ta, çevre pisletenin bu marifeti hala duruyordu.
