Atık su arıtılmadan denize akıtılıyor

Nisan ve mayıs aylarındaki haberlerde Gençer, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdare (BASKİ) sorumluluğunda olan atık su arıtma tesislerinin Kasım 2016’dan bu yana çalışmadığını vurgulayıp yakınmıştı:
İLÇEMİZE YAKIŞMIYOR
“Altınova Mahallesi’ndeki biyolojik arıtma uzun süredir devre dışı. İlçedeki atık sular denize, Altınova’daki atıklar Uzun Göl’e, arıtılmadan direk akıtılıyor. BASKİ’nin sorumluluğunda olan arıtmalar niçin çalıştırılmıyor? Ülkemizin ilk turizm merkezi olan ilçemiz ve körfezimiz, kanalizasyon suları arıtılmadan denize deşarj edildiği için kirleniyor. Yaşanan bu durum çok kötü ve ilçemize de hiç yakışmıyor.”
KONSEY’DE DE AYNI KONU
Ve de 3 Ekim tarihli bir haber... Ayvalık Kent Konseyi toplanmış, çevre sorunlarını görüşmüş, atık su arıtma tesisinin 11 aydır çalışmadığı vurgulanmış. Konsey Başkanı Filiz Karayelli, Çevre ve Şehircilik ile Sağlık bakanlıklarına atık su arıtma tesisinin Kasım 2016’dan beri çalışmadığı, derin deşarj sisteminin yeterli olmayıp, halk sağlığının tehlikede olduğuna ilişkin yazı yazdıklarını belirtmiş. Sistem yeterli gelmediği için kıyı şeridi boyunca Yunus Emre Parkı ve çeşitli noktalardan denize kanalizasyon atığı aktığını öne sürmüş Karayelli.
HAKKIMIZI SAVUNURUZ
Ayvalık Devlet Hastanesi’nden son 6 aydaki göz ve bağırsak enfeksiyonu, deride mantar rahatsızlıkları, kusma ve ishal yakınmalarıyla başvuranların sayısını istediklerini, ancak yanıt alamadıklarını bildiren Karayelli şöyle noktalamış: “Sistemdeki sorun, temiz su ve kanalizasyon sularının birleşerek arıtma tesisine gitmesi, kapasite nedeniyle sağlıklı arıtmanın yapılamaması. Halk olarak yaşam hakkımızı her türlü savunmak için gerekirse yasal yollara başvurmaya hazırız.”
KULAK VERMEK GEREKİRDİ
“Ayvalık. Göz bebeğimiz... Bir gidip gören, genelde sevdalısı olur. Güzellikleri saymakla bitmez. Son olarak UNESCO’nun ‘Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer aldı... Dilerim, ‘Dünya Mirası’ seçilir” demiş ve eklemiştim ben de geçen 4 Mayıs’ta: “Her şey çok güzel... Ancak bu güzelliğin bir de perde arkası var. Bana göre, ‘feryat’, ‘çığlık’... Ne derseniz deyin... Efendim UNESCO’nun ‘Dünya Mirası’ listesine girme yolunda çok önemli adım atılan Ayvalık’ın Belediye Başkanı Rahmi Gençer’e kulak verme zamanı.”
SORULAR UZAR GİDER
Ancak anlıyorum ki, Gençer’e, arıtma tesisi konusunda pek kulak veren olmamış. Kent Konseyi Başkanı Filiz Karayelli, aynı yakınmaları yineliyor. Atık su arıtma tesisi konusunda neden gereken yapılmıyor? Bunun mantıklı bir açıklaması var mıdır? Gelişmeler kamuoyuyla neden paylaşılmıyor? Ayvalık, denize atık su akmasını hak ediyor mu? Sorular uzar gider...
VE DE NOKTA: Ayvalık’a yazık değil mi?

-----

 
BİR ALAÇATI DİLEĞİ

Hep böyle gündem olsun

ALAÇATI, özellikle sezonda gürültü, pahalılık, aşırı rant gibi olumsuzluklarla gündeme gelir. Ara sıra, “Burada hiç mi güzel şey olmaz yahu” diye sorarım. Nitekim oluyor da. İşte son örnek: Alaçatı Sanat Haftası’nda resim, heykel, fotoğraf sergilerinin yanı sıra kukla, cam altı, cam boncuk, mozaik, seramik, şişe ve kumaş boyama atölyeleri gerçekleştirildi. Geçen cumartesi günü Gözde Eceoğlu, Çocuk Resim Atölyesi düzenledi. Küçük ressamlar, tuval üzerine çalıştı. Eceoğlu, “Alaçatı Sanat Haftası kapsamında çocuklar özgün bir şekilde çalışarak kendi yaratıcılıklarını ortaya koydu” dedi.

-----

SÖZ SİZİN

Kazılan yollar onarılmadı
ağaçlar da budanmadı

BORNOVA ve Bayraklı’nın sınır yaptığı Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerinde ikamet etmekteyim. Bayraklı ile Büyükşehir belediyelerine mailler atmama rağmen cadde üzerinde tamirat için kazılan yolların tamiri ile yaya yollarını geçilemeyecek derecede kapatan karabiber ağaçlarının budanması talebi yerine getirilmedi. Bayraklı Belediyesi, “Onları ilgilendiriyor” diye topu Büyükşehir’e attı. Büyükşehir de, “İlgili yerlere iletildi” yanıtını verdi. Sonuçta yapılan hiçbir şey yok. Ahmet ÇETİN

-----

BİR ALINTI
Elvan Feyzioğlu’ndan: “Rüzgar martıların izini siler. Yağmur insanın ayak izini siler. Güneş zamanın izini siler. Öykü anlatıcıları yitik hatıranın, aşkın ve acının, görünmeyen, ama hiç silinmeyen izini arar.” Eduardo Galeano-Hikaye Avcısı