‘Ankara duy sesimizi’ yalnızca iktidarı hedefleyen çağrı mıdır

- “Bizim yaptığımız, belki de sadece, İzmirlilere ‘birlikte başarabilmek’ duygusunu hissettirmek oldu. Birlikte yürüdük, birlikte öğrendik. Birlikte çalıştık, birlikte ürettik. Birlikte direndik ve birlikte kazandık. Biz her şeyden önce ‘evrensel ahlak kurallarına uyan, örnek bir belediye’ olmaya çabaladık. Anahtar kelimelerimiz ise ‘yaşam kalitesi’ydi.

Haberin Devamı


ÜRETİCİNİN MUCİZESİ
- Çok uzun yıllar ötelenmiş, örselenmiş kırsal kesime pozitif ayrımcılıkla başladık işe. Gerçekten güzel işler başardık kırsalda. Süt üreticisini, çiçek üreticisini, zeytinciyi, fidancıyı, arıcıyı destekleyip onları tarlada ve pazarda birleşmeye ve sonunda marka olmaya teşvik ettik. Buruşturulup bir kenara atılmaya çalışılan kooperatifçiliğin aslında ne kadar önemli olduğunu, fırsat verildiğinde hangi mucizelere imza atabileceğini gösterdik cümle aleme. Aşı tutmuş ve İzmir’deki tarımsal üretim, Türkiye ortalamasının iki katından fazla büyümüştü. Türkiye ‘tarımda yoksullaşmayı’ konuşurken, İzmirli üretici mucizeler yaratıyordu.
ÜLKEM KAFASINI ÇEVİRSİN
- (Köylü milletin efendisidir) düsturu Ulu Önderimizin sözlerinde kalmıştı ya... İşte biz o sözü İzmir’de yaşattık. Üreticiye yeniden itibar sağladık. İzmir’in köylüsü artık yerinde mutlu, gelecekten umutlu. İzmir’de bu model hayata geçebiliyor da Türkiye’de neden uygulanmasın? Neden üreticiler evlerini, bahçelerini, tarlalarını yok pahasına satıp, kente göç etmek zorunda kalsın? Türkiye neden İzmir gibi olmasın?
HOŞGÖRÜYÜ ÖĞRENSİN
- İstiyoruz ki, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve empatiyi artık pek dikkate almayan, birbirine fazla güvenmeyen, hak ve hukuk yerine emrivakilerle yol almayı alışkanlık haline getiren benim güzel ülkem, kafasını çevirip biraz da İzmir’e baksın... Hoşgörüyü, toleransı, empatiyi görsün ve öğrensin.
- Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirliler’den feyz alsın Ankara. İzmir’den yükselen sese kulak versin! Farkımızı fark etsin! Bize önyargılı bakmasın. Dışlamasın. Ötekileştirmesin. Karşımıza türlü türlü engel çıkarmasın. Omuz versin, el uzatsın. Güzel İzmir’de, güzel şeyler olduğunu kabul etsin.
KISKANMA GURUR DUY
- Yerelden kalkınma başarımızı kıskanmasın, aksine gurur duysun, mutlu olsun. Demokrasiye inansın. Hoşgörülü olsun bizim gibi. ‘Benim partimden olmayanı yok sayarım’ saplantısından kurtulsun artık. Yeni icada gerek yok! İzmir’de sonuçları test edilmiş başarılı projeleri örnek alsın. Biz de gurur duyalım, mutlu olalım; çorbada tuzumuz var diye. Gettoların olmadığı, insanların birbirine nefretle değil sevgiyle baktığı, devletine, milletine, ordusuna, bayrağına bağlı ve herkesin yaşamak için can attığı İzmir’i görsün artık Ankara! İnatlaşmasın! Kutuplaşmasın! Kucaklaşsın!
MUHALEFETTEN GELMESİ ANLAMLI
- İstiyoruz ki, Türkiye İzmir gibi olsun. Bu çağrının, engellere ve aşırı vesayete rağmen önemli işler başaran muhalefetteki bir belediyeden gelmesi elbette çok daha anlamlı. Demokrat, hoşgörülü, güvenli, enerjik, dirayetli, güçlü ve inançlı, kararlı, şeffaf, adaleti her türlü değerin üzerinde tutan, tasarruf eden ve kendi göbeğini kendi kesebilen İzmir, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, bu düşüncesinden, bu yaşam biçiminden, bu özgürlük tutkusundan asla vazgeçmeyecektir. İzmir duruşu bozulmayacaktır. Bütün bunlar, modası geçecek bir zihniyet değil, İzmir’in olmazsa olmazlarıdır.
KALKINMA MODELİNİ AÇIYORUZ
- Ve şimdi, Mustafa Kemal Atatürk’e, onun ilkelerine ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığından hiçbir zaman taviz vermeyen; kuruluş ve kurtuluşun kenti İzmir olarak, hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye’ye açıyoruz. Güneş İzmir’den doğuyor artık.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, görevdeki 14 yılını, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, “Güneş İzmir’den doğuyor” sloganlı toplantıda anlattı. İzmirli sanatçı Burcu Güneş’in, ‘İzmir’de Günbatımı’ şarkısını seslendirmesiyle başlayan toplantıda Kocaoğlu, bazı bölümlerini aktardığım konuşmasında, ‘İzmir Modeli’nin Türkiye’ye örnek olmasını vurguladı.
ADAYLIK MESAJI BEKLENDİ AMA
Toplantıya katılanların büyük çoğunluğu Kocaoğlu’ndan, “Yine adayım” mesajı bekledi. Somut adaylık açıklaması gelmedi, ama daha ne olsun. Kocaoğlu, Başkan Ahmet Piriştina’nın vefatıyla, hazırlıksız, planı, projesi olmadan geldiği görevde bir model yarattıklarını söyledi. “14 yılda İzmir Modeli yarattık. Beni burada bilen bilir, Türkiye duysun sesimizi. Memleket bizi örnek alsın. İzmirli bizi duydu, Ankara sen duy sesimizi” mesajı verdi.
CHP DİKKATE ALDI MI ACABA
Kocaoğlu’nun konuşmasını dinlerken düşündüm. Bu mesaj yalnızca iktidarı mı hedefliyordu? Bana göre Kocaoğlu’nun konuşması, partisi CHP’ye de bir gönderme sayılabilir. CHP de kendine yol haritası çizerken, İzmir’i örnek alamaz mı? CHP yönetimi bugüne kadar İzmir’e bu gözle baktı mı bilemem. Sonuç olarak hedef Ankara’ydı. Ama Ankara’da yalnızca iktidar yok, ana muhalefetin merkezi de orada. Tabii ki, benimki yalnızca tahmin... Ne dersiniz?
SON SÖZ: Kocaoğlu’nun yeniden adaylığına gelince. Olağandışı bir engel çıkmazsa, ‘İzmir Modeli’ mimarının adaylığı çok mu sürpriz olur?

-----

Haberin Devamı

BİR ETKİNLİK DUYURUSU
Elektrik Fabrikası
İzmir’e bırakılsın

Haberin Devamı

İZMİR’e Sahip Çık Platformu, Özelleştirme İdaresi’nin satışa çıkardığı Tarihi Elektrik Fabrikası ile ilgili yarın toplantı düzenliyor. İzmir Mimarlık Merkezi’nde saat 18.30’da başlayacak, “İzmir, elektrik fabrikasına sahip çıkıyor” başlıklı toplantıda, avukat Senih Özay, mimar Hasan Topal ve elektrik mühendisi Avni Gündüz konuşacak.

-----

BİR KAMPANYA
Okuduğun kitabı başkası da okusun.

-----

BİR ALINTI
Nevin Bubik’ten: Ne kadar okursan oku, bilgine yakışır şekilde davranmadığın sürece cahilsin. (Sadi Şirazi-Felsefe Kulübü)

Yazarın Tüm Yazıları