Paylaş
SALİHLİ Ticaret ve Sanayi Odası’nın, lider yetiştirmek üzere 25-35 yaş arası gençlerden, “A Takımı” oluşturduğunu iletmiştim. Geçtiğimiz yılın son günlerinde, takımın eğitimi için kollar sıvandı. İstanbul merkezli U2 Danışmanlık’tan eğitimciler Ali User, Alp Bulak ve Çağatay Arslan geldi, Salihli’deki şirketlerin gelişiminde liderliğin rolünü inceledi. Sonra da 60 kişiye, “Aile Şirketlerinde Liderlik” konulu toplam 16 saatlik seminer verildi, şu konular işlendi:
“Aile şirketlerinin önemi ve ülke ekonomisindeki yeri”, “Aile şirketlerinin değişiminde liderliğin rolü”, “Liderlik becerileri” “İletişim, etkileme ve ikna”, “Ekibi harekete geçirmek, motivasyon”, “Ekibi geliştirmek”, “Bilgi paylaşımı”, “Liderin zaman yönetimi ve öncelikli değerleri.”
Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özbaş, aile şirketlerinde önemli pozisyonlarda yer alan gençlerin yanı sıra, girişimciliğe yeni adım atan geleceğin iş kadınları ve iş adamlarına tüyolar sunulduğunu belirterek, “Gençlerden oluşturduğumuz A Takımı’nın öncelikle eğitim alması gerektiğinden hareketle, liderlik semineri düzenledik. Gençler büyük katılım gösterdi. Yarının yöneticilerine yeni ufuklar açtığımıza inanıyorum” diyor.
Salihli’de güzellikler sürüyor, kolay gelsin.
ORADAN BURADAN
4+4+4 kıyafet kazığı
Burada 4+4+4 sisteminin cocuklara zararlarını temcit pilavı gibi getirmeyeceğim.
Şimdiki mağduriyeti dile getireceğim.
Oğlumu Bornova’da bir devlet okulunun birinci sıfına yazdırdım.
Okulun ilk ayağı kıyafet peşine düştük. Okulun belirlediği bir kaç yerden kıyafetleri almak zorunda kaldık.
Annelerin kış günü yıkama ve kurutma zorluğu nedeniyle her aile gibi yedekli, hatta üçer takım alındı.
Benim gibi çoğu aile de böyle yaparak, hatta kredi kartına böldürerek alışverişi yaptı.
Daha ikinci taksidi öderken serbest kıyafet kanunu çıkarıldı. Üçüncü taksitte de artık serbest kıyafete geçin diye Milli Eğitim’den yazı gelmiş.
Şimdi ne oldu? Ay sonunu zor getiren, çocuğunu parasızlıktan devlet okuluna veren velilere bir yara daha açılmış oldu. Bu kadar kazık yetmediği gibi bir de serbest kıyafet masrafı boyunlarına binecek.
Madalyonun öbür yüzünde üreticiyi de batırdılar.
Bu kanunu geçen dönem sonu çıkarsalardı ne üretici, ne de veliler mağdur olacaktı.
Ben bir veli olarak sosyal devleti buradan sorguluyorum.
Böyle bir kanun çıkarma aşamasında çok yönlü düşünülmesi gerekirken maalesef alelacele kararlar verilmiştir.
Murat GÖKERTİ
YAKINMA YAKINMA
İZSU’nun dikkatine
İZSU’nun 5 kat ve üzerindeki binalarda tek su saati uygulamasının zorluklarını yaşıyoruz. 10 daireli bir binada oturuyoruz ve her daire için ayrı abonelik ücreti ödedik, ayrı su saatleri taktırdık. Fakat İZSU
bunları ayrı ayrı okuyup faturalandırmak yerine ana su saatini faturalandırıyor, “gerisine karışmayız, siz dağıtımını yapın” diyor.
Apartmanda bir kişi (yönetici) her ay sayaç okumaya gelen kişiyi takip edecek, onun arkasından ara saatleri okuyacak, faturayı kullanım miktarlarına göre dağıtacak, faturanın son ödeme tarihinden önce dairelerden su parasını toplayacak ve İZSU’ya ödeme yapacak. Biz büyük bir site veya kapıcısı olan 50 daireli bir apartman değiliz.
Yönetimin kararıymış
Herkes kendi faturasını kendi bankasından ödeme talimatı vererek takip etmek (daha doğrusu eskiden olduğu gibi belki de takip bile etmemek) istiyor. Mevcut uygulama insanları eve mahkum etmektedir. İZSU’ya yaptığım itiraza aldığım cevap bunun yönetim kurulu kararı olduğu şeklinde. Yeniden gözden geçirilmesi ve bu mantıksızlığın giderilmesini rica ediyorum.
Bu arada, ilk faturamızda ana saat 63 ton gösterirken, ara saatlerin toplamı 50 ton tüketim gösteriyordu. Bunun nedeniyle ilgili İZSU’ya açtığım telefon ve yazdığım e-postaların hiçbirine tatmin edici bir cevap alamadım. (13 ton su ana saatin çıkışında boşa akmış olsa apartmanı su basardı.)
Elif ACAR
Paylaş