16 Nisan’da çok büyük sınav var

YURTTAŞLIK GÖREVİ

“Bir oydan ne olur yahu”, “Sonucu benim oyum mu değiştirecek”, “Hava da çok güzel, oyu moyu boş ver bugün piknik zamanı”, “Tatile bu hafta sonu mu başlasak” dememektir. Tatili, pikniği ertelemek, yurttaşlık görevi bilinciyle sandığa gidip oy kullanmaktır.
HER SEÇMEN OY VERMELİ
İster “Hayır”, ister “Evet” diyerek özgür iradeyi bildirme zamanıdır. 16 Nisan’da her seçmen sandığa gidip oy kullanmalı, yurttaşlık görevini yerine getirmelidir.

-----

Kuşçu Hoca’nın
okaliptüs savaşı

İZMİR Kuş Cenneti denilince akla gelen ilk isimdir. Kim mi? Prof. Dr. Mehmet Sıkı. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Sıkı, Cennet’in korunması, geliştirilmesi, kamuoyuna tanıtılması için yaklaşık 35 yıldır çabalıyor. Ve şimdi de Sıkı, Kuş Cenneti’ndeki okaliptüs ağaçlarının alandan uzaklaştırılması mücadelesini kazandı.

12 YILLIK MÜCADELE
Sıkı, İzmir Kuş Cenneti’nin sulak alanına 1988-1990 yılları arasında dikilen okaliptüs ağaçlarının yerinin hatalı olduğunu savunarak, 2005 yılında mücadele başlattı. 2010’da sazlıkların bulunduğu bölgeye dikilen 315 okaliptüs ağacı kesildi. Prof. Sıkı, 1. Derece Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı ilan edilen Üç Tepeler’in bulunduğu bölgedeki okaliptüslerin de kesilmesi gerektiğini ilgili kurumlara iletti, olumlu sonuç alamayınca 2014’te yargı sürecini başlattı. Geçen 7 Mart’ta yargı Sıkı’yı haklı buldu.
SU DÜZENİNİ DE BOZUYOR
Yaban Hayatı Koruma Sahası, 1. Derece Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı ile Gediz Deltası Revize Yönetim Planı uygulanan Cennet’e hatalı dikilen ve bölgenin ağacı olmayan okaliptüslerin su düzenini de bozduğunu savunan Prof. Sıkı’nın görüşleri şöyle:
“İzmir Bölge İdare Mahkemesi 4. İdare Dava Dairesi’nin okaliptüs ağaçlarının kesilmesi yönünde aldığı kararın; Türkiye’nin diğer bölgelerindeki okaliptüs ağaçlarının kesilmesi ve bu kesilen ağaçların yerine o bölgenin toprak, iklim ve su rejimine uygun olanların dikilmesi yönünde emsal teşkil etmesi en büyük dileğimizdir. Yanlışı herkes yapabilir, yanlıştan dönmek ise erdemdir. Biz yıllardan beri okaliptüs ağacına karşı olmadığımızı, ancak yanlış yerlere dikilmesine karşı olduğumuzu kamuoyu ile paylaşmıştık.”

-----

SÖZ
SİZİN

Sağlıklı ekmeğin
merkezi İzmir’de

EKMEK doğal olarak her zaman, herkesin birinci gündem maddesi. Geçenlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çok önemli bir ekmek üretiminden söz ettim. Çevreci, gezgin, gazeteci dostum sevgili Ahmet Aydın Akansu’dan bir mesaj aldım:
“Türkiye gündeminde yine ekmek tartışmaları başladı. Ancak bu kez fiyat, gram ve hijyenle ilgili değil. Bu kez daha kötüsü (GDO’lu ekmek) üretilmesi tartışılıyor. GDO insan vücuduna ne mi yapar? Kanserli hücrelerin büyümesine neden olur. Kalp, alzheimer, alerjik hastalıklara zemin hazırlar. İzmirli Ahmet Şen kurduğu Sağlıklı Ekmek Merkezi’nde (SEM), diyabet, çölyak hastaları, sporcu ve çocuk gelişimine faydası olan ekmekler üreterek önemli bir görev üstlendi.
ÇOK ÖZEL ÜRETİMLER
Türkiye’de sağlıklı ekmek üretiminin pek önemsenmediğini dile getiren Ahmet Şen, Pınarbaşı’nda kurduğu tesiste konunun uzmanları ile kilo kontrolü için diyet ekmekleri, şeker ve diyabet rahatsızlıkları için zencefil, zerdeçal ve tarçından oluşan sarı ekmekler, çölyak hastaları için glutensiz ekmekler, yüksek tansiyon rahatsızlıkları için sadece çavdar ekmeği, çocukların daha sağlıklı gelişimi için özel çocuk ekmeği ile sporcu ekmekleri üretiyor.
DOKTOR ÖNERİSİNE GÖRE
Alsancak Kıbrıs Şehitleri ile Karşıyaka Bahriye Üçok Bulvarı’nda şubeleri bulunan ve doktorların önerdiği şekilde özel ekmek hazırladıklarını da vurgulayan Ahmet Şen, ‘sağlıklı ekmek üretimi konusunda çok iddialıyız. Müşterilerimiz üretim tesisimizi gezerek, aldıkları ekmekleri istedikleri laboratuvarda inceletebilirler. Tanıtım broşürlerimizde ekmeğimizin hangi bitkilerden üretildiği açık açık yazılı. Hatta ekmeğinizi beğenmedim diyenlere parasını iade ediyoruz. Bize www.semekmek.com internet sitesinden ulaşabilirler’ diyor.”
Her zamanki gibi noktalıyorum: Kolay gelsin...

-----

BİR ALINTI
Nevin Bubik’ten: Üzüntüsü sahte olanın ağlaması gösterişli olur. (Tolstoy)