Tarkan'ın 'zilli' şarkısından holding doğuran genç girişimci

Emrah Kaya ile Şefik Emre Coşkun, 85. İzmir Enternasyonal Fuarı'nda Makrofon Söyleşileri'nin konuğu olmuş, girişimcilik ve inovasyon hakkında sohbet etmişler.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce İşletme Bölümü'nden 2002 yılında mezun olan genç girişimci Emrah Kaya, keyifli sohbeti ve iş hayatındaki azmiyle dinleyenleri kendine hayran bırakmış.

Bir ev hanımı anne ve memur bir babanın tek çocuğu olarak 1979'da doğduğunu belirten Kaya, öğrencilik dönemindeki ilk girişimcilik denemesini şöyle anlatmış:

KUZU KUZU ZİLLERİ

"Televizyonda Tarkan'ın Efes'te konser vereceğini izliyorduk; Tarkan'ın o zaman, elinde 'kuzu kuzu zilleri' var, sahne şovu müthiş. Kamera seyirciye döndüğünde görüyoruz ki seyircide zil yok. İşte girişimcilik ruhu o anda ortaya çıkıyor.

Arkadaşım Ersin dedi ki 'abi bu zillerden bulamaz mıyız?' Konserde zilleri satacağız, oradan elde edilecek parayla iş kuracağız. Hayatımın ilk parasını zil satarak kazanmış oldum. O para, şu anda yaklaşık 30 milyondan fazla ciro yapan, toplam 160 kişiye istihdam sağlayan Youth Holding'in sermayesi oldu."

BİLİM KAHRAMANLARI

2 Eylül Cuma günü sohbete gelen Depark Proje Uzmanı ve Makers Hareketi Üyesi Şefik Emre Coşkun ise "hayatta keşke daha önce tanışsaydım" dediği Bilim Kahramanları Derneği hakkında bilgi vermiş.

Coşkun, 2011 yılında kurulan, 80 bireysel üyeye ve 2 bin gönüllüye sahip Bilim Kahramanları Derneği'nin çocukları erken yaşta bilimle buluşturmayı hedeflediğini anlatmış.

"Bizim için her çocuk mucit doğar" felsefesiyle yola çıktıklarını söyleyen Coşkun şöyle devam etmiş:

"9-16 yaş arası çocuk ve gençlere legolarla hayal ettiklerini yaratmaları konusunda yardımcı oluyoruz.

Takımlar halinde proje geliştiren çocuklar, rakip olmadan işbirliği yapabilen ve empati yapan bir ortamda bulunuyor.

Çocuklara bir tema veriyoruz. Bu tema dünyanın gündemine göre değişiyor. Tema çerçevesinde çocuklardan önce bir sorun üretmesini daha sonra da bu sorunu çözecek bir proje yaratmasını istiyoruz.

İşte bu noktada çocuğun dünya sorunlarına karşı farkındalığı artıyor, toplumsal fayda getirecek çözüm arayışına giriyor ve bu çözüm için teknolojiden yararlanıyor.

Bu, çocuğun özgüvenini pekiştirirken, çocuğu kendini ifade etme becerisi kazanan ve bilime kolay erişebilen bir birey haline getiriyor. Bu arada çocuk, çevresindeki akranlarına da ilham kaynağı oluyor. Yaptığımız etkinlikleri yarışma değil, turnuva olarak adlandırıyoruz.”

DUYGUSAL ANLAR YAŞATTI

Şefik Emre Coşkun’un anlattığı şu hikâye ise dinleyenlere duygusal anlar yaşatmış:

"Mardin'in bir köyünden gelen, o güne dek şehir merkezine bile gitmemiş bir grup çocuk sponsorlar sayesinde projeye dahil oldu.

Fakat o kış yağan kar nedeniyle okullarına gidip robotlarını hazırlayamadılar. Turnuvaya geldiklerinde robottan çok farklı bir proje ile geldiler.

Üzgündüler ama diğer takımlar hemen onlara sahip çıktı ve destek oldu. Sonunda, derece alıp ulusal turnuvaya gittiler.

Hayatında otobüse binmemiş çocuklar uçağa bindi büyük bir heyecanla. O turnuvada da başarı kazanan grup Madrid'e gitmeye hak kazandı.

Bu çocukların kazanmasını sağlayan yaptıkları robottan çok, oluşturdukları takım ruhu ve diğer takımların onlara verdiği destekti."

OBAMA DA DESTEKÇİMİZ

85 ülkede 27 bin 500 takıma sahip projenin, melek yatırımcıları ve ABD Başkanı Obama gibi destekleyenlerle her geçen gün büyüdüğünden bahseden Coşkun eklemiş:

"Kısıtlı imkânlara sahip çocuklara imkân yaratan sponsor ve destekleyicilerimiz var.

Destekleri için tüm gönüllülerimize, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Depark'a minnettarız.

İzmir Enternasyonal Fuarı'nda kendimizi ifade edebilmek için bize fırsat yarattılar. Biz de Maker Faire standında yaptıklarımızı sergileyebiliyoruz."

* * *

Emrah Kaya ve Şefik Emre Coşkun ile bu sohbetleri izleyip haber yapan Doğan Haber Ajansı muhabiri arkadaşımıza teşekkür ediyorum.

‘Uçmayan köy kalmasın’ deyip,

70 köylüyü uçurdular

İlk kez uçağa binmek sadece çocukları değil büyükleri de heyecanlandırıyor.

Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi, Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde “Uçmayan Köy Kalmasın" projesi yürütüyormuş.

Bu kapsamda ilk kez uçağa binerek yaşadıkları yerleri havadan görme imkânı bulan 70 köylü çok heyecanlanmış.

Eskişehir'den AA muhabiri Sinan Balcıkoca’nın haberine göre organizasyon komitesi üyelerinden Işıl Görenoğlu etkinliği sosyal sorumluluk projesi olarak düzenlediklerini söylemiş ve eklemiş:

“Merkezimize yakın mahallelerde yaşayan vatandaşları ücretsiz uçurduk.

Etkinliğimizde her yaştan vatandaşımız uçma deneyimini yaşadı.

Korkanlar da oluyor ama uçaktan inince keyifle ayrılıyorlar.

Projemiz sürekli devam edecek. Hava şartları elverdiği takdirde başka köylerden vatandaşlarımızı da uçuracağız. Bir meydan turu, yaklaşık 15 dakika sürüyor."

GÜZEL GÖRÜNÜYOR

Köylülerden Serpil Yudar, "Heyecanlandım ama korkmadım” demiş ve eklemiş:

“Etrafı izledim. Köyümüz havadan çok güzel görünüyor. Daha önce uçağa binmek aklıma bile gelmezdi ama çok güzel bir duygu yaşadım. Eşim ve çocuklarım da benimle bu duyguyu yaşadı."

Mehmet Topbaş ise şöyle demiş: "Uçmak çok güzeldi. Bu imkânı bize tanıdıkları için çok mutlu olduk. Çok güzel bir duygu. Kuş bakışı köyümüzü gördük, mükemmeldi."

Mahalle muhtarı Hüseyin Sarıkaya ise organizasyonu düzenleyenlere teşekkür etmiş. "3-5 yıl öncesine kadar bu bizim için hayaldi. Buradan uçakları görüyorduk ama binemiyorduk. Köyümüze gelip bizi bilgilendirdiler. Ben de yükseklik korkusu var o yüzden binemedim ama köylülerimiz uçtuğu için çok mutluyum."

* * *

Bugünlük bu kadar.

* * *

Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…