Paylaş
Sivas’ta 150 ton ‘Pezik turşusu’ kuran çiftçi
Pezik pancarı Sivas'ın yöresel ürünüymüş.
Yaklaşık 2 aylık büyüme döneminden sonra pancar, dikim tarihine göre temmuz, ağustos, eylül veya ekimde hasada hazır hale geliyormuş.
Bugünlerde de turşu kurmak için kazanlar kaynıyormuş.
Turşuya yolculuk şöyle oluyormuş:
Tarlalarda işçiler tarafından küreklerle tek tek sökülen pancarlardan, desteler oluşturuluyor. Daha sonra kökleri ve yapraklarından bıçak yardımıyla ayrıştırıyor.
Pancarın dalların evlerin önü ve mahalle aralarında kurulan dev kazanlarda yaklaşık yarım saat kaynatılıyor.
Kazandan çıkarılan dallar kaplardaki suda soğumaya bırakılıyor. İki aşamada soğutulan dallar, farklı boylarda bidonlara dolduruluyor.
Sarımsak ve pul biberle yapılan sosların konulması, su ile tuz ilave edilmesinin ardından turşu bidonları, ağzı hava almayacak şekilde kapatılarak ışık görmeyen ortamlarda dinlenmeye bırakılıyor.
Pezik turşusu, yoğun emeğin ardından 15-20 günde yenilecek kıvama geliyormuş.
Ulaş ilçesi Ekincioğlu köyünde 8 yıldır pancar eken 55 yaşındaki Musa Deniz, AA muhabiri Merve Topuz’a anlatmış:
“Pezikten sadece turşu yapılıyor.
Yaklaşık 30 bin dönüme pezik pancarı ektik.
Yıllık yaklaşık 150 ton turşu üretiyoruz.
Turşularımız 2 yıl bozulmadan tüketilebiliyor.
Perakende olarak 5 kilogramını 25, 3 kilogramını 18, 2 kilogramını 13 liraya satıyoruz.
İstanbul'da düzenlenen 'Sivas Günleri'ne turşumuzu götürdük, çok beğenildi, ondan sonra talep daha da arttı. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa'ya toptan satış yapıyoruz.
İnternet üzerinden de siparişler alıyoruz ve ürünlerimizi müşterimize kargoyla gönderiyoruz. Yurt dışından da talep var. Yakında yurt dışına göndermeyi de düşünüyoruz."
* * *
Yöresel bir tadın yaygınlaşması böyle oluyor.
* * *
Üretenlerin ellerine sağlık.
Yiyenlere afiyet olsun.
'Chopper Yaşar' kişiye özel
bisikletler tasarlayıp üretiyor
Farklı isen kazanıyorsun, kazandırıyorsun.
Adana'da tornacı Yaşar Demir'in kişiye özel tasarlayıp el yapımı ürettiği çeşitli türdeki bisikletler, hayranlık uyandırıyormuş.
Küçüklüğünden bu yana bisikletlere özel ilgi duyan Yaşar Demir, 2007'de televizyon izlediği sırada normallerinden farklı tasarımıyla dikkat çeken bir bisiklet görmüş.
Bunun üzerine çalışmalarını yoğunlaştıran Yaşar Demir, el yapımı bisikletlerle ilgili araştırmalar yapıp internet üzerinden ilgili videoları izlemiş.
Bisiklet tasarlayıp üretmeye başlamış ama önceleri zorlanmış.
Yaptıkları pek beğenilmemiş. Sonra yavaş yavaş işini geliştirmiş. İlgi ve destek de artmaya başlamış. Şimdi kendisine 'Chopper Yaşar' deniliyormuş.
“Bu da beni motive ediyor” diyor.
* * *
Adana’da DHA muhabiri Yusuf Baştuğ’a konuşan Yaşar Demir, el yapımı bisikletleriyle gurur duyduğunu söylemiş ve eklemiş:
"Önceleri heves amaçlı bu işi yapmaya başlamıştım ama sonrasında ürettiklerimi görenler de almak istedi.
Şimdi müşteri geliyor, 'Yaşar ben böyle bir şey yaptıracağım' diyor.
Bir terzinin nasıl vücut ölçülerine, kol-bacak boyuna göre istek üzerine özel üretim yapıyorsa, ben de kişinin kendine özgü, özel olarak istediği bisikleti tasarlayıp üretiyorum.
Bugüne dek 18-20 bisiklet tasarladım.
Hepsi yüzde 100 Türk malı ve el yapımı.
Ülkemizde bu el yapımı bisiklet olayını daha da ilerletmek istiyorum.
Bu iş yaygınlaşmalı.
İnanıyorum ki imkânlarımız el vermese de kendi bütçemizde kendi düşüncelerimizle kendi fikrimizle bunu ülkemiz adına daha da ilerletmeyi düşünüyorum."
* * *
Hayallerinin peşinden giden Yaşar Beyi kutluyorum.
Seferihisar Belediyesi’nden
yenilenebilir enerji seferberliği
İzmir Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘enerji’ konusunda yaptığı konuşmayı sosyal medyada izleyen izleyene.
Halkımız çevreye duyarlı başkanın söylediklerini beğenerek izliyor.
DHA muhabirinin haberine göre, Soyer, Seferihisar'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 94'üncü yılı kutlamalarında da iki yeni projelerini anlatmış:
“Jeotermal enerjiyi çok yakın bir tarihte otellerden başlayarak dağıtmaya başlayacağız.
Kuracağımız halka açık şirket ve enerji üretim kooperatifiyle de güneş enerjisini elektriğe dönüştüreceğiz.
Jeotermali, güneşi, ve rüzgârı bu topraklarda yaşayan insanların hayatlarını kolaylaştıran, iyileştiren bir kaldıraç olarak kullanmaya başladık.
Yenilenebilir enerji ne yazık ki bugüne kadar yeterince iyi kullanılmadı. Şimdi bu kaynaklarımızla ilgili bir seferberlik başlatıyoruz.
Seferihisarlılar bir sabah uyandı ve yamaçlarda, tepelerde dev rüzgar gülleri, rüzgâr santralleri gördü. Sayılarının hızla artışını hayretle izledi. Anlaşıldı ki, bizim, rüzgârımız, güneşimiz, aynı zamanda bir yatırım aracı.
Gözümüz yok ama, bildiğimiz bütün büyük şirketler bundan para kazanıyor. Onlar kazanırken neden biz oturup seyrediyoruz? Üstelik bu enerji kaynakları, tehlikesiz, ucuz ve temiz.
Bu kaynakları kullanmayı başarabilirsek, para kazanacağız. Doğayı, çevremizi kirletmeyen bir enerji üreteceğiz. Dışa bağımlılığı azaltıp, memleket ekonomisine katkı vereceğiz."
Başkan hem enerji üretim kooperatifi hem de halka açık çok ortaklı bir şirket kurmak için hazırlıklara başladıklarını açıklamış.
Soyer, tüm Seferihisarlıları enerji seferberliğine davet ediyor.
Jeotermal için 2 yıl önce bir kuyu açarak bin 180 metrede 80 derece suya ulaştıklarını söyleyen Soyer bilgi vermiş:
"Bu yıl bakanlıktan 1 milyon lira hibe almaya hak kazandık. Ve nihayet geçtiğimiz hafta önce suyu 1900 metre öteye taşıyacak dağıtım şebekesinin ilk etabının ihalesine çıktık. Bu yıl içinde otellerden başlayarak jeotermal suyu kullandırmaya başlıyoruz.
40 yıllık hayal gerçek oluyor. Hayırlı uğurlu olsun."
* * *
Bu köşede fırsat buldukça, Anadolu’nun değişik yerlerinden gelen yenilenebilir enerji yatırımıyla ilgili haberlere yer verdim.
Amacım herkese örnek olmasıydı.
* * *
Bir gün gelecek, güneşi sadece su ısıtmak için kullanmayacağız.
Umuyorum çatılara konan sıcak su sistemleri elektrik de üretecek.
* * *
İnşallah başarırız…
* * *
Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…
Paylaş