Görme engelliler de sinema keyfi yaşayacak

Aşağıda okuyacağınız üç haber, yabancı ajanslardan gelse, hemen hemen her gazetede yer alır, okurdunuz.

Haberin Devamı

Üç haberin de kaynağı Anadolu Ajansı.

Anlatanlar Türk.

Dilini anlıyoruz ama içeriğini anlamamız zor.

'Bulduk, yaptık' diyorlar.

Okuyunca hoşunuza gidiyor.

Anlamaya çalışıyorsunuz.

Başarı ölçünüz ne olacak?

Haberin Devamı

Bilimsel makale halinde uluslararası bir dergide yayınlanmasını mı beklemek gerek, haber yapmak için?

Peki şu andaki çalışmaları duyursak…

Bu konuda benzer çalışmalar yapanlar arasında aracılık yapsak…

Gençlere örnek olsak…

Ufuk açsak…

Aşağıdaki haberleri bu amaçla köşeme alıyorum.

***

Birinci haber, "Türk bilim insanları, hareketli görüntüleri yapay zeka aracılığıyla sesli anlatıma çevirmeyi başardı” diyor.

Yani bilgisayarlar "Yapay göz" olmuş.

Ankara’daki Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Erkut Erdem, AA muhabiri Selma Kasap’a yaptığı açıklamada, araştırma laboratuvarlarında görme problemleri üzerine çalıştıklarını anlatmış.

Bu kapsamda görüntü düzenlemeden, filtrelemeye, görüntü getiriminden, nesne takibine, eylem tespitine kadar her biri kendi içinde farklı zorluklar barındıran problemleri çözmeye çalıştıklarını söylemiş.

Haberin Devamı

Yrd. Doç. Dr. Erdem, "Dil ile görme arasındaki ilişkiyi ortaya koyan yapay zeka ve makine öğrenmesi yaklaşımları geliştirdik" diyor.

Sayın Erdem anlatıyor da bu noktadan sonra, ne işe yaradığı konusunda bilgilerimiz yetmemeye başlıyor.

Erdem, “Yeni teknoloji sayesinde görme engelliler de insanların duygu durumlarından nesnelere kadar çevrelerinde olup biten tüm olaylar ve detaylar hakkında sesli bilgi edinebilecek” diyor.

Görüntüleri Türkçe sesli ve yazılı otomatik betimleyebilen yapay zekaya sahip ilk bilgisayar programı, cep telefonlarına veya akıllı bir gözlüğe entegre edilerek çalışacakmış.

Erdem, bir görsel içeriğin analiz edilip görüntünün belirgin özelliklerini söze döken ve metinsel açıklama yapabilen sistem üzerine çalıştıklarını söylüyor.

Haberin Devamı

Hacettepe Üniversitesi Bilgisayarlı Görü Laboratuvarı'ndan araştırmacılar Yrd. Doç. Dr Aykut Erdem, Yrd. Doç. Dr. Nazlı İkizler Cinbiş ve öğrencileri ile doğal dil işleme konusunda uzman ODTÜ Öğretim Üyesi Dr. Ruken Çakıcı 2 yıldır çalışıyormuş.

Çalışma tamamlandığında bir sinema filmi ya da canlı bir tiyatro eserinin oyuncularını, sahnelerini ve bu sahnede meydana gelen tüm olayların sesli betimlemesinin bu programla yapılabileceğini ifade eden Erdem, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

"Cep telefonlarına ya da akıllı bir gözlüğe entegre edilerek çalışacak yeni teknoloji sayesinde görme engelliler, etrafta hareket halindeki insanların duygu durumlarından giydikleri kıyafetlere hatta hangi hayvanların bulunduğuna kadar çevrelerinde olup biten tüm olaylar hakkında sesli bilgi edinebilecek."

YURTDIŞI DESTEĞİ ALMIŞ

Haberin Devamı

Erdem, bu çalışmaların büyük çoğunluğunun TÜBİTAK ve Avrupa Birliği tarafından desteklendiğini, çalışma arkadaşları arasında Google araştırma ödülü kazananlar bulunduğunu söylemiş.

Hatta, ABD merkezli bir firma, geçen ay çalışmaya donanım desteği vermiş.

Çalışmanın yurtdışından destek alması bir başarı ölçüsü gibi…

ÇIĞIR AÇICI OLABİLİR

Muhabir arkadaşımız, İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hazım Ekenel’e de sormuş.

Çalışmaya ilişkin değerlendirme almış.

Ekenel, "Bu yöndeki gelişmelerin, artık makinelerin görmelerini ve gördüklerini yorumlayabilmelerine yol açması, böylelikle yapay zeka alanında çığır açıcı olması beklenmektedir" demiş.

Haberin Devamı

Ekenel, Hacettepe’de bu alanda evrensel ölçütte araştırmalar yürütüldüğünü ve görüntülerin otomatik Türkçe betimlemeleri yönünde öncü çalışmalarını sürdürdüğünü söylemiş.

Anladığımız ve anlatabildiğimiz kadarıyla bu ‘iyi’ bir haber.

Telefon ve bilgisayarlar

artık çantada şarj olacak

Bu bilimsel çalışma haberi de Erzurum’dan.

Üniversitede, üzerine güneş enerjisi paneli monte edilen, cep telefonları ve dizüstü bilgisayarların şarjına olanak tanıyan taşıma çantası imal edilmiş.

Projeyi, Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Katıhal Fiziği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mutlu Kundakçı koordine ediyormuş.

Muhabir arkadaşımız Sagip Seziner, Doç. Dr. Kundakçı’nın "Bu proje sayesinde,artık pratik bir uygulama olarak telefonlarımızı, bilgisayarlarımızı ve şarja ihtiyaç duyan tüm cihazlarımızı bu çantalar sayesinde şarj edebileceğiz" dediğini aktarıyor.

Güneş enerjisinden telefon şarj etme heberinin güneşi az Erzurum’dan gelmesi ilginç ama, Sayın Kundakçı bunu başarmış.

Doç. Kundakçı, şöyle diyor:

"Çanta üzerine yerleştirdiğim güneş panelleriylebulunduğum her ortamda elektrik prizine ve şarj aletine gerek duymadan doğrudan buradan aldığım elektik bağlantısını bir USB kablo ile telefonuma bağlayarak telefonumu şarj edebiliyorum."

MALİYETİ 90 TL

Kundakçı, pilot üretim yaptıklarını, halen 3'üncü nesil güneş panelleri üzerinde çalışmaların sürdüğünü, kullandığı güneş enerjisi panellerinin maliyetinin 90 lira olduğunu söylemiş ve eklemiş:

"Paneller, bin miliamper akım verebilen silisyum güneş panelleri, benim kullanmış olduğum telefonu şarj edebiliyor.

İleride yapacağım esnek güneş panellerini bütün çanta üzerine kullanmayı amaçlıyoruz."

ÖDÜL DE ALMIŞ

Doç. Kundakçı, bilgisayar çantasına yerleştirdiği güneş panelleri projesiyle 2015 Ata Teknokent Tekno GP ödül programında ödül aldığını da eklemiş.

Yani, nerede olursa olsun, 'iyi’ bir şey yaparsan başarınız görülüyor.

Ben de Sayın Kundakçı’yı kutluyorum.

Kendisine, elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarının şarj problemini tamamen çözecek bir çalışma beklediğimizi duyurmak istiyorum.

Hadi hocam, gönlümüz sizinle, gözümüz sizde…

Hurda malzemelerle

şarjlı jeneratör yaptı

Konya'nın Ereğli ilçesinde, ilkokul mezunu elektrik ustası Selami Gülsoy, arkadaşlarıyla girdiği iddia üzerine hurdacılardan aldığı malzemelerle kendini şarj edebilen jeneratör yaptığı haberi de biz her şeyi bilen(!) gazetecilere bir şey ifade etmez.

Muhabir arkadaşımız Şenol Bayır, ilçedeki elektrik kesintileri nedeniyle esnafın kapısının önüne jeneratör koyduğunu, Gülsoy’un da bu işe, “bu jeneratörlerinin aynısını yaparım” diyerek arkadaşlarıyla girdiği iddia üzerine jeneratör yapmaya koyulduğunu söylüyor.

Sözü Gülsoy’a bırakıyorum:

“2 ay gibi kısa bir süre içinde hurdacılardan topladığım malzemelerle jeneratör yaptım. Evdeki bütün elektrikli aletleri bu jeneratörün ürettiği elektrikle çalıştırıyorum.

Jeneratör hem elektrik üretebiliyor, hem de kendi aküsünü şarj edebiliyor.

Yaptığım jeneratör benzin ya da mazotla çalışmıyor. Akü ile çalışıyor.

İlk etapta aküden aldığı elektrik, dinamoyu çalıştırıyor. Bu dinamo da cihaza bağlı olan bir tekerleği döndürüyor. Tekerlerin dönmesiyle 240 voltluk elektrik üretilmiş oluyor.

Gürsoy, yaptığı jeneratöre çalıştığı firmadaki üniversite mezunu elektrik mühendislerinin bile inanamadığını söylemiş.

ÖDÜL BAKLAVA

Gürsoy, "Arkadaşlara bu projeyi anlattığım zaman bana güldüler. Böyle bir cihazı yaptım, baklavalarını da yedim. Evime gelip cihazıma baktılar 'daha dağınık bir şey bekliyorduk' dediler ama gördükleri karşısında da şaşkınlıklarını gizleyemediler" diyor.

Evdeki patlayan ampülü bile değiştirmekten korkan benim için, bu haberi köşeme almaktan başka yapacakbir şey yok.

Umarım bu işten anlayanlar yapılanın ‘iyi’ bir şey olduğunu söylerler.

Umarım, bu çalışma, eğer icat ise kenarda köşede kalmaz.

Sahip çıkanlar olur.

Herkesin her zaman iyi haberler alması dileğiyle…

Yazarın Tüm Yazıları