Paylaş
Bunun için Çayırköy mevkiinde 88 bin metre kare alan ayrılmış.
Belediye bunu kentte patates ve buğday haricinde alternatif ürünler yetiştirerek tarımsal çeşitliliği arttırmak, çiftçilere fazla kazanç elde edilebileceklerini göstermek amacıyla başlatmış.
Bolu’dan DHA muhaberi Murat Küçük’ün haberine göre, Bebek Meyve Ormanı'nı ziyaret eden vatandaşlar, domates, biber, salatalık, patlıcan, fasulye, kabak, lahana, pırasa ve taze soğan gibi birçok sebzeyi tarlada dalından topladıktan sonra evine götürebiliyormuş.
Yaz mevsiminin vazgeçilmez meyveleri arasında yer alan kavun ve karpuz da Bebek Meyve Ormanı'nda yetişiyormuş.
Vatandaşlar karpuz ve kavunları tarladan kendileri seçebiliyormuş veya Demokrasi Meydanı'nda Pazartesi günleri kurulan standlardan satın alabiliyormuş.
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, ticari amaç güdülmeyen bu projesi ile Bolu'nun tarımsal zenginliğini arttırmayı hedeflediklerini söylemiş.
Bolu'da yeni doğan her bebek için Bebek Meyve Ormanı'na farklı cins meyve fidanlarının dikildiğini anlatan Yılmaz eklemiş:
"Adına fidan dikilen evlatlarımız gelecekte burayı ziyaret ederek, bu ağaçlardan meyve yiyebilecekler. Bu da onlar için çok özel bir anlam ifade edecektir."
***
Haklısınız başkan.
Benim de doğduğumda dikilmiş değil ama küçükken kendi diktiğim bir ağacım var.
Bırakın meyvesini yemek, ağacın nasıl büyüdüğünü görmek bile büyük keyif veriyor.
Manisa'ya tüp bebek
merkezi yapılacak
Bebek Ormanı’nı yazdık ya, Manisa'da Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) ile Manisa Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nin tüp bebek merkezi yapımı için protokol imzaladıklarını da yazalım.
Hafsa Sultan Hastanesi'ne yapılacak olan tüp bebek merkezi ile ilgili protokolün imza törenine CBÜ Rektörü Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bilal Gümüş, Prof. Dr. Muzaffer Tepekaya, Prof. Dr. Birol Kovancılar, Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Emin Kurt, CBÜ Yükseköğrenim Vakfı Başkanı eski Çevre Bakanlarından Rıza Akçalı, Genel Sekreter Ali Emirosmanoğlu, Manisa Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Recep Çınar ve yönetim kurulu üyeleri katılmış.
Bu isimleri yapılacak işe sahip çıkmaları için yazdım.
DHA muhabiri Mehmed Hakkı Özbayır’ın haberine göre, Rektör Prof. Dr. Çelebi törende şöyle konuşmuş:
"Celal Bayar Üniversitesi'nin önemli misyonlarından birisi çevresine eğitim, sağlık, kültür ve spor gibi birçok alanda gerekli hizmeti sağlamaktır.
Kurumsal olarak ihtiyaçlarımızdan bir tanesini karşılama konusunda Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanlığı ile protokol imzalıyoruz.
Üniversitemiz Hafsa Sultan Hastanesi'nde tam olarak faaliyete geçiremediğimiz tüp bebek merkezimiz var ve Kooperatif Başkanı Recep Çınar ve yönetim kurulu üyelerinin olumlu yaklaşımları sayesinde burada imzaladığımız protokol kapsamında tüp bebek merkezi en kısa sürede Manisalıların hizmetine girmiş olacak."
Kooperatif Başkanı Recep Çınar da temel görevlerinin esnaf ve sanatkârın finansman ihtiyacını karşılamak olduğunu söyleyerek "Buradan elde ettiğimiz küçük birikimlerle kendi giderlerimizi karşılarken, arttırdıklarımızı da gerek sağlık gerekse eğitim noktasında yardımlarda kullanıyoruz. Bu desteğe devam edeceğiz. Bu ünitenin hastanemize güç katacağını umuyor, hayırlı olmasını temenni ediyorum" diye konuşmuş.
* * *
İhtiyaç kişiye göre değişiyor.
Manisa’da bir soruna çözüm bulmak için atılan adımı alkışlıyorum.
Dilerim, çocuk sahibi olmak isteyen aileler bebeklerini kucaklarına alır.
Kemik kırıklarını kısa sürede iyileştirecek
bor madeni katkılı implant geliştirildi
Bor madeninin ne kadar önemli olduğunu, Türkiye’nin bor zengini olduğunu, dünyaya satsak Türkiye’nin dış borcunun kalmayacağını anlatan mesaj bombardımanının başladığı yıllarda tanıdım Hasan Çetin’i… Ben ona ‘bor’u söyledikçe o da bana ‘Neden olamayacağını’ anlattı.
Sonunda ikna etmek için 2005'te 'Bor Kapanı’ isimli kitabını yazdı.
Hikâye çok kapsamlı…
Hasan Çetin, kitabında ‘bor’un baş ağrısından kanser tedavisine kadar birçok hastalık için ‘deva’ olduğunu iddia edenlerin bulunduğunu, bunun ticaretinin yapıldığını, 1950'li yıllarda gazetelere verilen ilanları bile göstererek yazdı.
Yıllarca önüme gelen ‘Bor’lu haberlere hep Hasan Çetin’in penceresinden baktım.
Bu haberleri onunla paylaşırken de “Hasan Çetin, hep sen karşı çıkıyorsun. Türkiye’nin kurtulmasına engel oluyorsun” diyerek takıldım.
Devletten kredi almak üzerine geliştirilen projelerde hep Hasan Çetin haklı çıktı.
Bugün umarım AA muhabiri Deniz Açık’ın Eskişehir’den gönderdiği habere Hasan Çetin’in itirazı olmaz.
* * *
Haberin özeti şu:
“Türkiye'den 4 üniversitenin iş birliğiyle üretilen bor katkılı implantlar sayesinde kemik kırıkları enfeksiyon riski olmadan kısa zamanda iyileşiyor.”
Bor katkılı malzemeyi geliştiren Prof. Dr. Nuray Ay, "Bu yeni implant malzemeleri Türkiye'de üretip, dünya pazarına sunmak istiyoruz" diyor.
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuran Ay, "Bor nitrür ve hidroksiapatit'in kemik kırık iyileşmesindeki rolü" adlı projeyle kemik kırıklarının enfeksiyon riski olmadan daha kısa sürede iyileşmesini sağlayan yeni bir implant malzeme geliştirdiklerini açıklamış.
Ay, 2013 yılında TÜBİTAK'a sunulan, Atatürk Üniversitesi yöneticiliğinde, Yeditepe ve Sabancı üniversitelerinin de içinde yer aldığı projeyle kemik kırıklarının iyileşmesi ve kemik hasarlarının giderilmesi amacıyla yeni implant malzemeler tasarladıklarını anlatmış.
Erzurum'un bir kayak merkezi olması sebebiyle bu spora bağlı olarak çeşitli ortopedik sorunlar yaşanabildiğini anlatan Ay, Atatürk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Zekai Halıcı'nın kemik kırıklarına bir çare bulmak, daha hızlı iyileştirmek için araştırma yapmak amacıyla kendileriyle temasa geçtiğini aktarmış.
AÜ olarak kemik kırıklarının kaynamasında kullanılacak, bordan, toksik bir etkisi olmayan tamamen biouyumlu implant malzemelerini laboratuvarda üretmeyi başardıklarını vurgulayan Ay, şunları söylemiş:
"Üretilen numunelere, Atatürk Üniversitesi tıp, eczacılık ve veterinerlik fakültelerinden büyük bir grup akademisyen tarafından kemikler üzerindeki etkilerini belirlemek için testler yapıldı.
Laboratuvar koşullarında toksikolojik araştırmalarını Yeditepe Üniversitesi ve karakterizasyonlarını Sabancı Üniversitesi'ndeki ekipler gerçekleştirerek projeyi başarı ile tamamladık."
"DÜNYAYA SATACAĞIZ"
Ay, kemik kırıklarında kullanılacak bor katkılı malzeme üzerinden yapılan ön denemelerinden çok olumlu sonuçlar ortaya çıkartıldığına işaret ederek, söz konusu kemik implantların kullanımının ardından, kırıklarda olumlu sonuçlar belirlendiğini söylemiş.
Prof. Dr. Nuran Ay, şu bilgileri vermiş:
"Normalde kemiklerin iyileşmesi çok uzun zaman alıyor ve pek çok enfeksiyon meydana gelebiliyor.
Bu çalışma ile söz konusu enfeksiyonların ürettiğimiz malzeme kullanıldığında hiç oluşmadığı ve enfeksiyonu önlemek için kullanılan ilaçlara gerek kalmayacağı saptandı.
Bu yeni geliştirilen malzeme ile kemik iyileşmesi normal süresinin yarısı kadar bir zamanda gerçekleşiyor.
Sonuçta enfeksiyon riski yok, kemik oluşumu çok hızlı ve beklenen süresinin yarısı kadar süreçte kemik iyileşmesi meydana geliyor.
Bu buluş, kemik kırık problemi yaşayan kişilerin yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı yapacaktır."
Prof. Ay, bundan sonraki aşamada, yeni implant malzemelerini Türkiye'de üreterek, dünya implant pazarına sunmak istediklerini sözlerine eklemiş.
* * *
Sayın Hocam, inşallah dedikleriniz hayata geçer.
Buna arkadaşım Hasan Çetin de benim kadar sevinecektir.
* * *
Herkesin, her zaman iyi haberler alması dileğiyle…
Paylaş