St. Petersburg Meydanı’nda özçekim yapın!

"Türkiye’nin kalbi olan Ankara’da bulunan bu meydan, bundan sonra Rusya’nın kültür kalbi olan Saint-Petersburg’un kalbinin bir parçası olarak atacak”.

Haberin Devamı

St. Petersburg Meydanı’nda özçekim yapın

Bu sözlerin sahibine gelmeden önce, bugünkü yazımıza konu olan mekânlardan birini yapan kişiden, Osmanlı Padişahı II. Murat’ın kazaskeri (hâkim) Karaca Bey’den bahsedelim. Karaca Bey, adına bir külliye yaptırmak istemiş. Önce cami yaptırarak işe başlamış. Derken temeli atılmış camiden vazgeçip hamamı yaptırmış! Çifte hamam olarak adlandırılan yapının ustalıkla yapılan sütunları bugün hala yapının içini aydınlatırken, çatısında leylekler artık yuva yapmıyorlar. Diğer taraftan hamam hükmünü sürmeye devam ediyor! Günümüzde önündeki bölgeye Hamamönü, arkasınaysa Hamamarkası deniliyor. Bu iki alandaki evlerin çoğu yenilenmek yerine yıkılıp yeniden yapıldığı için eleştirilse de Ankara’nın havasına çok şey katıyor ve katmaya da devam edecek gibi görünüyor. Hamamın yanında İnci Sokak var. Bu sokağa girin.

Haberin Devamı

KISA YÜRÜYÜŞLE MEYDANA ÇIKIN

Sokakta kısa bir yürüyüş sizi küçük bir meydana çıkaracak. Kentlerin önemli mekânlarıdır meydanlar. Halka açık; buluşma noktası; sosyal, kültürel, siyasi veya ticari amaçlara hizmet eden; en merkezi ve ünlü yeri veya kentin soluk aldığı yerler olarak tarif edilirler. Bu topraklar antik dönemlerden itibaren agora veya forum gibi adlar verilen meydan örneklerine bolca sahiptir. Dünyaca ünlü meydanlar diye internette bir arama yapacak olursanız Kızıl Meydan, Saray Meydanı, Tiananmen Meydanı, Trafalgar Meydanı ve Concorde Meydanı isimleri karşınıza çıkacaktır. Bu meydanların kentlerde; dünyanın en çok merak edilen, en zengin kültürel ve tarihi mirasa sahip, en çok turist çeken yerler gibi başlıklarla uzatılabilecek listelerde mutlaka üst sıralarda yer aldığını görebilirsiniz. İçinde bulunduğumuz meydan küçük ama olsun!
Zira Ankara, meydanlarını gün be gün kaybediyor.

MERMER BİR YAZIT GÖRECEKSİNİZ

Meydanda, hemen önünüzde, mermer bir yazıt göreceksiniz. Üzerinde meydanın iki dilde yazan adı sizi şaşırtmasın: St. Petersburg Meydanı. Adı, Altındağ Belediyesi’nin bir kararı olarak hayata geçirilmiş ve Rusya’nın sanat merkezi sayılan kentinin ismini taşıyor.
Meydan adını, kent meydanını (Saray Meydanı) dünyanın en ünlüleri listesinin en üstlerine yerleştirmiş bir kentten almış. Tam karşınızdaki ev, meydanın adında etkili olmuş (Karacabey Hamamı gibi buradaki bazı yapıların isimlendirme konusunda etkin olduğunu düşünmeye başlıyoruz!). Burası Rus Büyükelçisinin (sefirinin) konutuymuş. Günümüzde, yenilenmiş haliyle Rus-Türk Dostluk Evi olarak işlevini sürdürüyor. Evin içi tamamen eski zamanda olduğu şekilde döşenmiş. Bazen sergi veya konser gibi etkinlikler oluyor. Bugünlerde hüzünlü.

Haberin Devamı

EN ZORLU GÜNLERDE...

Rus sefirinin buraya yerleştiği günlerde Ankara henüz başkent değildir. Az sayıdaki kişi inanmış ve çokça kişi için olanaksız gibi görünse de Ankara, başkentliğe emin adımlarla yürümektedir. Güvenlik sorunları vardır. Sanatsal etkinlikler veya konfor gibi kavramlar henüz söz konusu bile değildir. Adım adım büyük Milli Mücadele’nin son savaşına doğru gidilmektedir. En sempatik anlatımla “Düşmanı denize dökmeden önce deniz suyu sıcaklığının ölçüldüğü günlerdir” yani! Tüm yurtta olduğu gibi çok zorlu günler yaşanmaktadır Ankara’da. Sovyet ve Azerbaycan büyükelçileri o günlerde Ankara’dadırlar. Ankara Başkent olduktan yıllar sonra bile bazı batılı ülke temsilcileri Ankara’ya gelmemek için ayak direteceklerdir. O günlerden çok önce, yani en zorlu günlerde, Sovyet Elçisi Aralov meydandaki bu evdedir.

Haberin Devamı

RUS ELÇİSİNİN KARA AYISI

İlk Adana milletvekillerinden Damar Arıkoğlu, Hatıralarım (1961) isimli kitabında bugünkü köşemizde konu olan mekânlarla ilgili bir anıya değinir. Sefir, beraberinde bir kara ayı getirmiştir! Bir gün kara ayı evden kaçar. Nerelere uğradığı bilinmez ama biraz ilerdeki Kurşunlu Camisi’ne gider. Müezzin ezanı okumak için şerefededir. Ayı da minarenin dar merdivenlerden tırmanır ve tam müezzinin karşına çıkar! Müezzinin sesi oldukça gürdür, çok korkar (kim korkmaz ki!) ve çok yüksek sesle bağırır. Ayı da çok korkar! Hemen aşağıya yönelir ve minareyi terk eder. Yerel gazeteler günlerce iki farklı tarafa çılgınca koşan müezzin ve Rusların kara ayısını yazıp duracaktır. Aralov’un kara ayısının akıbetinin ne olduğunu bilmiyoruz! Cumhurbaşkanlığı Müze Köşk’ün çalışma odasında bugün görebileceğiniz beyaz bir ayı postu serilidir. Bildiğimiz, bu postun yine bir Rus Sefiri olan Muhtar Bey’in hediyesi olduğudur!

Haberin Devamı

St. Petersburg Meydanı’nda özçekim yapın

İYİ Kİ ANKARA’YA GELMİŞİM

Yazının başındaki sözler, ilk gelişinde “İyi ki Ankara’ya gelmişim” diyen ve geçtiğimiz günlerde Ankara’da, kentin adını taşıyan gezginlerinin düzenlediği, St. Petersburg meydanının fotoğrafının da olduğu bir sanat etkinliğinin açılışında elim bir suikast sonucu kaybettiğimiz son Rus Büyükelçisi Andrey Gennadiyeviç Karlov’a ait. Bulunduğumuz meydanın açılışında söylemiş…

BURASI BAŞKENT ANKARA!

Alın mermer yazıtı arkanıza, meydanın adının gözüktüğünden emin olun ve bir özçekim (Türkçenin Diriliş Hareketi’ne selam olsun!) yapın. Sonra da bugüne dek yaşanan tüm olumsuzluklara inat, şehit ve gazilerimize, tüm kayıplarımıza yürekten selam ve minnetle, bundan sonra bu güzel memleketin sonuna dek hak ettiği tüm güzelliklerin yaşanması inancı, azmi, hırsı, istek ve dilekleriyle, “Burası Başkent Ankara!” notu düşün.

Yazarın Tüm Yazıları