Egli’nin izlerinin peşine düşün

Ankara başkent olur. Olur, ama bildiğin kasaba! Adeta bir imar seferberliği başlar.

Haberin Devamı

Egli’nin izlerinin peşine düşün

Seferberlik içinde yabancı mimarlardan iki tanesi önemli ve çok sayıda esere imza atanlar olarak öne çıkar; Clemens Holzmeister ve Ernst Egli. Holzmeister Türkiye’den kendisine gelen daveti Egli’ye iletir. Egli çıkar, gelir. Gelme nedeni olan proje biter ama dönmez. Yıllarca da kalır.
Egli’den “gülümseme garantili” bir anıyla başlayalım:
1928 yılının başlarıdır. Egli’nin Türkiye’ye gelişinin ardından Holzmeister da gelir. Ankara’da, Bakan Recep Peker, iki ünlü mimarı yemeğe götürür. Su bardaklarına, su doldurulur – daha doğrusu Egli öyle düşünür! Bakan bardağını kaldırınca Egli kendi kendine;
“Bunu sonuna kadar içmek zor olmasa gerek!” der. Bir dikişte bitirir.
İçtiği rakıdır ve anlaşılacağı üzere susuz içmiştir.
Bütün boğazı alev alev yanarken “Milli içkimiz” dendiğini duyar gibi olur! Bardaklar tekrar doldurulur. Durumu tam kavrayamadığından olsa gerek, aynı şekilde içer.
Bir süre sonra Egli sadece “sesler duyduğunu” söyleyecektir.
“Egli, duvar gibi bembeyaz görünüyorsunuz!”.
Sonra masanın altına doğru kaydığını hisseder.
Ve karanlık!
Sabah uyandığında iyi ki eşinin onunla kalmadığına şükretmektedir.
Birden yanında yatan birine çarpar.
“Yanımda kim olabilir ki?” diye şaşırır. Yanındaki Holzmeister’dır. Bir süre sonra Holzmeister’ın da aynı durumda getirilip yatırıldığını anlayacaktır.
“Ankara’da bir hoş geldin içkisi bile tehlikesiz olmuyor!” der.

* * *

Haberin Devamı

İçer. Ama artık daha dikkatlidir!
Gezer. Elmadağ’da, eşekle gezerken eşekten düşer. Yılmaz!
Anadolu’da pek çok yeri gezer. Türk evi tipini yaygınlaştırmak için çok çalıştığını ama bu konuda Türklere yenildiğini söyler.
9 yıl İstanbul ve Ankara’da aynı anda çalışır. Sadece iki şehir arasında 270 kez (kendisi saymış!) yolculuk yapar.
Sever. Türkiye’yi anavatanından ayırmayacak kadar sever.
Atatürk’ten söz ederken bir şekilde “mucize” kelimesini kullanır.
Türkiye’de kadınlara verilen öneme bayılır. Yaptığı kız lisesinin mezunlarıyla tenis oynar, çok mutlu olur.
Avrupa’ya şaşırır! Türkiye’de kadınların kendilerine layık mevkilere gelmelerine ve yerlerini hakkıyla doldurmaları çok hoşuna gider. Daha sonraları, İsviçre’de kadına şiddet gibi benzeri söylemlere şahit olunca afallar!
Vefasızlığı anlamaz. Atatürk’ün eski dostuna hediye etmek için istediği evi çizer. Olmaz, bir daha çizer. Yapar. Dostu, Atatürk’ten sonra evi satar. Ev yıkılır. Biri para kazanır, bizimki mimarlığa bağlılığını sorgular.

* * *

Haberin Devamı

Eserleri arasında üniversite olarak Mülkiye, Ziraat Fakültesi’nde altı, Gazi bünyesindeki iki yapı, lise olarak Ankara Ticaret, Gazi ile İsmet Paşa ve Ankara Kız Liseleri sayılabilir.
Musiki Muallim (günümüzde Mamak Kültür Merkezi), Egli’nin Ankara’daki ilk eseridir. Saray Orkestrası’nın müzisyenleri, okulun ilk öğretmenleri arasında yer alırlar. İstiklal Marşı’nın bestecisi Osman Zeki (Üngör) okulun ilk müdürü olur. İlk 12 öğrencinin yarısını İstanbul’daki öksüz yurtlarından gelen öğrenciler oluşturur. Yetimler Yurdu’ndan gelen öğrencilerle sayı 40 olur. Unutmadan, okulun öğretmenleri arasında Ahmet Adnan Saygun da vardır. Yetim ve öksüz öğrencileri çok değerli müzik öğretmenleri ve müzisyenler çıkarken aralarında Ruhi Su da olacaktır.
Bugün yapıda, Mamak Belediyesi tarafından müzik dâhil pek çok dalda eğitim veriliyor. ‘Çiçekler Solmasın’ isimli oyun, her cumartesi saat 15’te sergileniyor. Tüm kurslar gibi oyun da ücretsiz.

Haberin Devamı

Kaynaklar:
Ernst Egli, Genç Türkiye İnşa Edilirken, İş Bankası Yayınları.
İnci Aslanoğlu, Ernst A. Egli (Dosya) – Değerli Araştırmacı Gönül Genç’in arşivinden-teşekkürlerimle.

DOĞUM GÜNÜ KUTLU OLSUN

Egli’nin yapıları arasındaki Ziraat Fakültesi ve Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) birer müze bulunduğunu da hatırlatalım.
AOÇ yapıları arasındaki Marmara Köşkü geçtiğimiz aylarda, Fuat Bulca Evi ile Şükrü Koçak Evi önceki yıllarda ne yazık ki yıkıldılar. Egli’nin izini sürmek için Ankara’daki diğer yapılarını sıralayalım:
* Altındağ’da Eski Sayıştay Binası, Koç Han ve Türk Hava Kurumu
* AOÇ’de Bira Fabrikası, hamam ve çeşitli yapılar. Kent Kâşifi Sevgili Ahmet Soyak’ın geçen gün çektiği fotoğraflardan, fabrikanın Sümerbank’a devredildiğini, hamamınsa çevresinin kapalı olarak durduğunu öğrendik. Kendisi, Ankara ile ilgili güncel fotoğraf ve video konusunda bildiğim, en geniş arşive sahip kişidir-adını kaydedin.
* Çankaya’da İsviçre ve Irak Büyükelçilikleri
* Etimesgut’ta Havaalanı, Uçuş Okulu ve Yatı Mektebi

* * *

Haberin Devamı

Egli, bugün (17 Ocak 1893) doğmuştur.
Egli’nin izini sürün, sürün ki; unutulmadığını bilsin ve doğum günü kutlu olsun!

Egli’nin izlerinin peşine düşün

Kent Kâşifi Ahmet Soyak’ın objektifinden Sümerbank binası olan
Egli’nin bira fabrikası

Yazarın Tüm Yazıları