Tarihi bir dönemeç

Geçtiğimiz günlerde iki önemli olayı andık: Malazgirt Savaşı ve Büyük Taarruz. Biri bu toprakları yurt edinmemizin, diğeri bu topraklarda yaşama kararlılığımızın göstergesi...

Haberin Devamı

Bugün, yani 3 Eylül ise dünya tarihi için bir başka dönüm noktasının yıldönümü: ‘Aynicâlût Savaşı’nın. Peki ama bu savaş kimler arasındaydı ve neden önemliydi? Bu soruya cevap verebilmek için 13. yüzyılın başlarına dönmeliyiz; tarihin akışını değiştiren Moğol istilalarına...

Tarihi bir dönemeç

DURDURULAMAYAN GÜÇ

Cengiz Han’ın muazzam ordusu, Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar uzanan çok büyük bir yayılma hareketine girişmişti. Anadolu Selçuklu Devleti de bu yıkıcı fırtınaya direnemedi ve 1243’ten itibaren Moğollara tabi oldu. 1258’de İslam medeniyetinin kültür ve bilim başkenti Bağdat’ı yıkan Moğolların sonraki hedefiyse Suriye’ydi. Müslüman devletler birer birer egemenliklerini kaybediyordu... Bu güçlü istilacılarla kim başa çıkabilirdi ki?

Haberin Devamı

PARALI ASKERLERİN İKTİDARI

Moğol istilaları sürerken, Mısır’da Eyyûbi Devleti, Haçlılarla mücadele halindeydi. Ordunun seçkin gücü, eğitimli köle askerlerden, yani memlûklerden oluşuyordu. Bunlar çoğunlukla Türk boyları içinden seçilirdi. Memlûk komutanları, 1250 yılında iktidarı ele geçirdiler. Onların yönetime gelmesindeki kilit isimlerden birisi de yine Türk kökenli olan melike (kraliçe) Şecerüddür idi.

 

Tarihi bir dönemeç

Moğollar Mısır’a dayandığı sırada Memlûklerin lideri olan Kutuz, ortak Moğol tehlikesine karşı Haçlılarla bir saldırmazlık anlaşması yapmayı başardı. Kutuz’un güçlü kumandanı Baybars ise yerel kuvvetleri cesaretlendirip birlikte hareket etmeye ikna etti. Sıra büyük adımı atmaya gelmişti...

YENİLMEZLERİN  YENİLGİSİ

Memlûk ve Moğol orduları, 3 Eylül 1260 tarihinde, Filistin bölgesindeki Aynicâlût isimli beldede savaşa tutuştular. Kazanan taraf, “yenilmez” gibi görülen bir orduyu yenmeyi başaran Memlûkler oldu. Moğollar, daha önce de yenilgiler almış olsa bile bunların hiçbirisi Aynicâlût kadar sarsıcı olmamıştır. Öyle ki Memlûkler ilerleyen yıllarda tekrar galip gelmiş, hatta Selçukluların çağrısıyla Moğolları 1277’de Elbistan’da (Kahramanmaraş) yenmişlerdir.

*

Haberin Devamı

Bu zaferler sayesinde Memlûkler, Osmanlıların yükselişine kadar bölge coğrafyasının en kritik gücü haline gelecek; halifelik kurumu varlığını, onların denetiminde Mısır’da sürdürecektir. Aynicâlût Savaşı, Moğolların ilerlemesini durdurmuş, onların yerleşik düzene geçip zamanla Müslümanlaşmalarına da zemin hazırlamıştı. Hem Anadolu ve Türk halklarının tarihi, hem de İslam medeniyeti için işte böylesine önemli bir dönüm noktasıydı Aynicâlût.

Tarihi bir dönemeç

GOLYAT-CALUT

AYNİCÂLÛT beldesi, adını Tevrat’ta “Golyat”, Kuran’da ise “Calut” olarak anılan cengaverden alır. İnanmayanların ordusundaki Calut, ürkütücü bir savaşçıdır. Tevrat’taki anlatıma göre dev cüsselidir. Karşısına çıkmaya kimseler cesaret edemez. Ne var ki Kral Talut’un (Saul) komuta ettiği orduda yer alan Davud Peygamber, sapanla attığı bir taşla Calut’u alnından vurarak öldürür.
*
Calut’un ve ordusunun yenilmesi, Kuran’da inananların kendilerinden çok daha büyük bir orduyu Allah’ın izniyle yenebileceklerinin örneği olarak anlatılır (Bakara 246-251). Davud Peygamber’in dev savaşçı Calut’u yenmesi gibi, Memlûkler de yenilmez sanılan dev bir savaş gücünü durdurmuş, böylece hem İslam, hem de dünya tarihinde önemli rol oynamıştır.

Haberin Devamı

Tarihi bir dönemeç


AKAN BİR NEHİRDE BİLE...

İSKİ’nin verilerine göre geçtiğimiz ağustos ayında İstanbul’da tüm zamanların su tüketim rekoru kırılmış. Diğer şehirlerde de benzer bir eğilim olduğunu tahmin etmek zor değil. Yani hepimiz giderek daha fazla su tüketiyoruz. Zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın raporları, “su kıtlığı” seviyesinde olduğumuzu söylüyor.

*

Geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla Türkiye’de resmi olarak 89.445 cami bulunuyor. Malum... Şadırvanlar ve abdest alınan bölümler, camilerin ayrılmaz parçasıdır. Üstelik abdesthanelerde sadece namaz vakitlerinde değil gün boyu su kullanılır. Öyleyse, her gün on binlerce kişiye iyi bir örnek oluşturmak adına... Bu mekânlarda su tasarrufu sağlayan musluk uçlarının kullanılması çok daha faydalı olmaz mı? Ne de olsa, Hz. Peygamber’in dediği üzere “akan bir nehirde abdest alsanız bile” suyu israf etmemek gerek. 

Yazarın Tüm Yazıları