Bu kıvılcım herkesi yaktı

“Birileri bu kıvılcımı çakmalıydı” diyorsun ama yeri burası mı olmalıydı Volkan?

Haberin Devamı

Şimdi, bundan daha ağır ve toplu tezahüratlarda niye o kıvılcımı çakmadığını soranlar çıkabilir. Bu krizi, “Kan kusup kızılcık şerbeti içtim” anlayışıyla atlatabilirdin. Ve sana küfredenler statlara sokulmamakla kalmamalı, hukuken yargılanmalı.

Volkan Demirel olayı neden yaşandı? Stadı terketme davranışı doğru muydu?


- VOLKAN, son dönem saha içi olayların içinde çok yer alan bir sporcu. Özellikle de TT Arena’da veya Galatasaray ile herhangi bir şehirde oynanan maçta yaşanan her krizde onun ismi geçiyor. Volkan, tecrübeli bir kaleci. Tecrübeli sporcular bazen krizleri hiç kimseye hissettirmeden çözebilirler. Volkan ısınmaya çıkıyor... Birkaç kişi veya bir grup kendisine küfür ediyor. Volkan da onlarla muhatap olup, sevimsiz bir diyaloğun içine giriyor.
Ben Volkan’ın yerinde olsam “Bu ortamı ilerleyen dakikalarda ve maçın içinde yaşayabilirim ve bu beni; dolayısıyla takımı da son derece olumsuz etkiler” diye düşünürdüm. Isınırken Alper Hoca’ya, “Belim ağrıyor” işaretini de yapabilirdi. Çünkü haftalardır süren bir bel problemi de yaşıyor. Onunla birlikte Fatih Hoca’ya gidip, “Hocam, belimde çok büyük bir sorun yok fakat ısınmaya çıktığımdan beri görüyorum ve hissediyorum ki bu atmosfer maç içerisinde de devam edecek. Ve bu da bana ve bize zarar verecek. Dolayısıyla kalede rahat ve konsantre olmama olanak vermeyecekler. Bu bakımdan herhangi bir olumsuzluk yaşamamak için, takım ve de herkesi de düşünerek, sizden bu ortamda bana görev vermemenizi rica ediyorum. Taktir sizindir” derdim.

Haberin Devamı

MUHATAP OLMADAN ÇÖZEBiLiRDiN

HOCA ve futbolcu ilişkileri güven üzerine kurulur. Hocan da bir karar verir ve muhtemelen senin durumunun takımı bu atmosferde olumsuz etkileyeceğini düşünerek, sana yardımcı olur. Bunu niçin yazıyorum? Şunun için: Aynen Volkan’ın ifadelerini kullanıyorum. Volkan diyor ki, “MİLLİ FORMA BENİM İÇİN HER ŞEYDEN DAHA KUTSALDIR”.
Madem öyle düşünüyorsun, yukarıda söylediğim gibi hareket etseydin, bu hem krizi önleyecek formül olurdu hem de bu şartlarda kimse sana “Milli görevden kaçtı” diyemezdi. Çünkü yaptığın hareket, bir yerde takım için katlandığın bir fedakârlık sınıfında değerlendirilebilirdi. Daha sonra da eğer gerek görülürse, kamuoyuna bu konuyla ilgili bir açıklama yapılırdı. Ve bundan sonraki maçlar için de benzeri olaylara çok daha ciddi tedbirler alınabilirdi.
Milli formaya hizmet, oynayarak yaptığın katkılar gibi bazen de olayları doğru yorumlayarak, başarılı olma koşullarının ortadan kalktığını düşünüp oynamayarak da katkı sağlayabileceğin bir durumdur. Şunun için söylüyorum yani hiç kimseyle; tribünle sana küfür edenlerle muhatap olup bu olumsuz görüntüyü ortaya çıkarmadan da çözebilirdin.
Senin tecrüben artık bunları düşünüp paylaşman için yeterli. Ama sen, maalesef Türkiye gibi bu konularda son derece hassas bir ülkede tam tersini yaparak, hem kendini hem de bir çok insanı olumsuz etkileyebilecek bir tercihte bulundun.

Haberin Devamı

KÜFREDENLER FATURAYI AĞIR ÖDEMELiLER

YİNE kendi ifadenle, “BİRİLERİ BU KIVILCIMI ÇAKMALIYDI” diyorsun. Doğru olduğunu kabul edelim. Peki, yeri burası mı olmalıydı? Bundan çok daha ağır ve toplu yapılan tezahüratlarda niye o kıvılcımı çakmadın? Bunu herkes ve kamuoyu merak eder. Senin haklı olduğun konu bir milli maçta kendi sporcusuna böyle davranan insanlara karşı bir tepki koymaktı. Bunu kabul ediyorum. Ancak eğer, “MİLLİ FORMA BENİM İÇİN HER ŞEYDEN DAHA KUTSALDIR” diyorsan, o kutsal forma için bazı şeyleri ‘kan kusup kızılcık şerbeti içtim’ yaklaşımıyla atlatabilirdin ve maçtan sonra yaşadığın bu acıyı herkesle paylaşıp yapılan bu haksızlığı çok daha güzel ifade edebilirdin.
Benim anlatmak istediğim bu...
Ayrıca sana ve sahada mücadele eden sporcusuna küfredenlerin cezası, statlara sokulmamak değil, hukuken yargılanıp bunun karşılığını en ağır şekilde ödemeleridir. Bu sadece milli maç için değil, her maç için geçerli olması gereken bir konu olmalıdır.

Haberin Devamı

Milli forma endişesinde haklı

- Volkan Demirel olayının sonuçları neler olabilir?
- Bunun sonuçları ne olur, akıllardan nasıl çıkar? Volkan, yine kendi ifadesinde yanılmıyorsam, “BİR DAHA MİLLİ TAKIM FORMASINI BANA GİYDİRİRLER Mİ, BİLMİYORUM” diyor. Bence böyle düşünmekte haksız değil.

İki kriz yaşandı ikisi de yönetilemedi

“Hakan, Ömer ve Gökhan Töre olayı ile Volkan konusunda arka arkaya iki önemli kriz yaşandı, ikisinde de iyi sınav verilemedi.”

- Bu kriz ortamından Milli Takım nasıl çıkar?
- Onu federasyonumuz ve hocamız birlikte çok daha sağlıklı değerlendirebilir. Tablo ortadadır. Yeni bir yol haritası yapılacaksa, yapılır. Herkes fikrini ortaya koyar ve paylaşır. Yoksa futboldaki gidişimiz, gidiş değil! Futbol bu ülkede yaşayan nüfusun asgari yüzde 70’inin günlük yaşamının çok önemli bir parçası. Ama son yıllarda bu oran devamlı düşüyor, devamlı düşüyor! Yani bunu ortak akılla kurtardık kurtardık, kurtaramazsak geçmiş olsun!

Haberin Devamı


HAKAN, ÖMER, GÖKHAN OLAYI...

- Sizce üst üste yaşanan krizler iyi yönetiliyor mu?
- Milli Takım gündemi, son zamanlarda maalesef Milli Takım içinde yaşanan olaylardan oluşuyor. Hakan, Ömer ve Gökhan olayının üzerine bu son yaşanan, zaten gruba iyi başlayamamanın getirdiği bir takım olayların da futbolun önüne geçmesinden kaynaklanıyor. Neticede Milli Takım iki tane önemli kriz yaşıyor. Ve bunlar öyle veya böyle iyi yönetilemiyor...

İstanbul’da oynamak doğru tercih değil


“Kadıköy’de G.Saraylı, Arena’da F.Bahçeliler huzursuz. Sorumsuz ağızlardan çıkanların hesabını futbolcular ödüyor. Bunları bile bile İstanbul’a maç koymak fayda sağlamıyor.”


- A Milli Takım size göre İstanbul’dan taşınmalı mı?
- Türkiye bunu ilk kez yaşamıyor. Türkiye’de sorun Milli Takım sorunu değil. Türkiye’deki sorun Fenerbahçe-Galatasaray sorunu! Dolayısıyla Kadıköy’de oynanan maçlarda Galatasaraylı, Türk Telekom Arena’da oynanan maçlarda Fenerbahçeli futbolcular devamlı huzursuz. Keza İnönü’de de benzeri şeyler yaşandı. Yani İstanbul, milli takım için asla bir doğru tercih olmadığını defalarca göstermiştir. Bu çirkin rekabet bitmedikçe, bu çirkin konuşmalar; bu haddini aşan konuşmalar olduğu müddetçe bunun faturasını milli takım ve burada görev yapan futbolcular ödemek zorunda kalıyor.

Haberin Devamı

SÜPER KUPA’DA SiNYAL VERiLMiŞTi

‘Filler tepişiyor, çimenler eziliyor’ misali, sorumsuz ağızlardan çıkanların hesabı futbolculardan soruluyor. Bunları bile bile İstanbul’a maç koymak artık bize hiç bir fayda sağlamıyor. Bunu da en iyi bilenlerin başında Fatih Terim geliyor.
Böyle bir olayın sinyali Manisa’da oynanan Süper Kupa finalinde açık açık verilmişti. Dolayısıyla bunlar beklenmeyen şeyler değildi. Bunu şunun için söylüyorum, milli maçların oynanacağı şehir ve stat meselesi teknik bir konudur. Bu konuda kararı verecek olan federasyon değil, milli takım sorumlusudur.

MİLLİ MAÇLARA 4 ŞEHİR ÇOK UYGUN

- Ay yıldızın kimyasına en uygun şehirler hangisidir?
- Takımın kimyasına en uygun yerler futbolu çok sevip kendi takımının başarılarıyla gururlanamayan ama hep statları dolduran şehirlerdir. Bu Samsun, Adana, Eskişehir veya İzmir olabilir ancak İstanbul, bu sınavlardan başarıyla çıkamadı. Bu çok açık.

Yazarın Tüm Yazıları