Paylaş
"Ve Rabbin semalarda ve yeryüzünde olan kimseleri en iyi bilir. Andolsun ki biz 'Nebiler'in bazılarını diğerlerine üstün kıldık. Ve Davud'a Zebur'u verdik." (Kuran - İsra 55)
Davut(as)'ın 'Mezmurlar'ından seçtiklerimi paylaşmaya geçen haftadan devam ediyoruz. Bu şaheser ilahileri okumaya doyamıyor insan ve sanki zamanı hiç geçmiyor, geçmeyecek… Çünkü hepimiz insanız, günah işliyoruz, düşüyoruz, kalkıyoruz, ebedi kurtuluşu arıyoruz. Öyleyse bu ilahiler bizimdir, lutfen ve keremen!
37. Mezmur - Davud'un mezmuru
Kötülük edenlere kızıp üzülme, suç işleyenlere özenme!
Çünkü onlar ot gibi hemen solacak, yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
Sen Tanrı'ya güven, iyilik yap, ülkede(toprakta) otur, sadakatle(imanla) çalış.
Tanrı'dan zevk al, O senin yüreğinin dileklerini yerine getirecektir(sorduklarının karşılığını verecektir).
Her şeyi Tanrı'ya bırak(kendini Tanrı'nın yoluna ada), O'na güven, ve O(Hu) gerekeni yapar.
O senin doğruluğunu(sıdkını) ışık gibi, hakkını öğle güneşi gibi aydınlığa çıkarır.
Tanrı'nın önünde sakin dur, sabırla bekle; kızıp üzülme işi yolunda olanlara(yolunda başarılı olanlara), kötü amaçlarına kavuşanlara(kötülük yapanlara).
Kızmaktan kaçın, bırak öfkeyi, üzülme, yalnız kötülüğe sürükler bu seni.
Çünkü kötülerin kökü kazınacak, ama Tanrı'ya umut bağlayanlar ülkeyi(toprağı) miras alacak.
Yakında kötülerin sonu gelecek(kötülük olmayacak), yerini(makamını) arasan da bulunmayacak.
Alçakgönüllüler(fakirler) ülkeyi miras alacak, derin bir huzurun(selametin) zevkini tadacak.
Kötü insan doğru insana(sıddık kişiye) düzen kurar, diş gıcırdatır.
Efendi kötüye güler, çünkü (görür ve)bilir onun sonunun geldiğini.
Kılıç çekti kötüler, yaylarını gerdi, mazlumu, fakiri yıkmak, doğru yolda olanları öldürmek için.
Kılıçları kendi yüreklerine saplanacak, yayları kırılacak.
Doğrunun azıcık varlığı(sıddıkın azıcık iyiliği), pek çok kötünün servetinden iyidir(kötünün çok servetinden iyidir).
Çünkü kötülerin gücü kırılacak, ama doğrulara(sıddıkları) Tanrı destek olacak(sevindirecek).
Tanrı yetkinlerin(inananların) her gününü gözetir(bilir), onların mirası sonsuza dek sürecek.
Kötü günde utanmayacaklar, kıtlıkta karınları doyacak.
Ama kötüler yıkıma uğrayacak; Tanrı'nın düşmanları kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek, duman gibi dağılıp yok olacak.
Kötüler ödünç alır, geri vermez(ödemez); doğrularsa(sıddıklarsa) cömertçe verir.
Tanrı'nın kutsadığı(mübarek kıldığı) insanlar ülkeyi miras alacak, lanetlediği insanların kökü kazınacak.
Tanrı insana sağlam adım attırır, insanın yolundan hoşnut olursa.
Düşse bile yıkılmaz insan, çünkü elinden tutan Tanrı'dır.
Gençtim, ömrüm tükendi(hem yaşlandım), ama hiç görmedim doğru(sıddık) insanın terk edildiğini, soyunun dilendiğini.
O hep cömertçe ödünç verir, soyu kutsanır(mübarek olur).
Kötülükten kaç, iyilik yap; sonsuz yaşama kavuşursun.
Çünkü Tanrı doğruyu sever, sadık(said) kullarını terk etmez. Onlar sonsuza dek korunacak, kötülerinse kökü kazınacak.
Doğrular(sıddıklar) ülkeyi(toprağı) miras alacak, orada sonsuza dek yaşayacak(sonsuza dek yücelerde iskan edecek).
Doğrunun ağzından bilgelik akar, dilinden adalet(hak söz) damlar.
Allah'ın yasası yüreğindedir, ayakları kaymaz.
Kötü doğruya pusu kurar, onu öldürmeye çalışır.
Ama Tanrı onu kötünün eline düşürmez(yanına koymaz), yargılanırken mahkum etmez.
Tanrı'ya umut bağla, O'nun yolunu tut(gözet), ülkeyi miras almak üzere seni yükseltecektir(irşad edecektir). Kötülerin kökünün kazındığını göreceksin.
Kötü ve acımasız adamı gördüm, ilk dikildiği toprakta(kendi yerinde) yeşeren ağaç gibi dal budak salıyordu(yayılıyordu);
Ve geçip gitti, yok artık, aradım, bulunmaz oldu.
Yetkin adamı gözle, doğru adama bak, çünkü yarınlar barışseverindir(islam/selamet üzere olanındır).
Ama başkaldıranların(fesatçıların) hepsi yok olacak, kötülerin kökü kazınacak.
Doğruların(sıddıkların) kurtuluşu(tövbesi) Tanrı'dan gelir, sıkıntılı günde ona kale olur.
Tanrı onlara yardım eder, kurtarır onları, kötülerin elinden alıp özgür kılar, çünkü kendisine sığınırlar.
"Ey Davud! Muhakkak ki Biz, seni yeryüzünün halifesi kıldık. Bunun için insanlar arasında hak ile hükmet! Ve hevaya(nefse) tabi olma! Aksi halde seni, Allah’ın yolundan saptırır. Muhakkak ki Allah’ın yolundan sapanlar için hesap gününü unutmaları sebebiyle şiddetli azap vardır." (Kuran - Sad 26)
30. Mezmur - Davud'un tapınağa adanan (Hanuka) şarkısı
Seni yücelteceğim(sana ram ederim) ey Tanrı(Yahuve), çünkü beni kurtardın, düşmanlarımı bana güldürmedin(bana karşı sevindirmedin).
Allah'ım Yahuve, sana yakardım(ağladım), bana şifa verdin(beni sağalttın).
Ey Tanrı, beni ölüler diyarından çıkardın(nefsimi cehennemin dibinden yükselttin/beni Şaul'un üzerine yükselttin), hayat verdin bana, çukura düşürmedin(çukurda bırakmadın, düşkünlüğümden canlandırdın).
Ey Tanrı'nın sadık(has) kulları, O'nu ilahilerle övün, kudsiyetini anarak(zikrederek) O'na şükredin.
Çünkü öfkesi bir an sürer, lütfu ise bir ömür(arzusu hayattır); gözyaşlarınız belki bir gece akar, ama sabahla sevinç doğar.
Huzur duyunca dedim ki(ve dedim ki selametlikte), "Asla(dünyada) sarsılmayacağım".
Ey Tanrı, lütfunla(arzunla) beni güçlü bir dağ gibi(dağımı) sarsılmaz kıldın; ama sen yüzünü(cemalini) gizleyince dehşete düş(müş)tüm.
Ey Tanrı sana sesleniyorum(okuyorum/seni çağırıyorum), ve sana ey Efendi (Hannan isminle)yalvarıyorum:
"Ne yararı olur senin için dökülen kanımın(ne kârı var kanımın), (ölüm) çukur(un)a inersem(indiğimde)? (Toz)Toprak sana övgüler sunar mı(seni bilir mi), Senin sadakatini(gerçekliğini) ilan eder mi(söyleyebilir mi)? Dinle(duy) ey Tanrı, (Hannan isminle) acı bana; yardımcım (ol), ey Tanrı!"
Yasımı şenliğe döndürdün, çulumu çıkarıp(şekavetimi, haydutluğumu açıp, soyup) beni sevinçle kuşattın(sarmaladın).
Öyle ki, gönlüm(kuvvetim) seni ilahilerle övsün, susmasın! Ey Allah'ım Yahuve, sana sürekli(alemin ötesine değin) şükredeceğim.
32. Mezmur - Davud'un mezmuru / Maskil(?)
Ne mutlu isyanı(haddi aşması) bağışlanan, günahı örtülen insana!
Suçu Tanrı tarafından sayılmayan("Tanrı eşit davranmıyor" diye düşünmeyen), ruhunda hile(hinlik) bulunmayan insana(adama) ne mutlu!
Sustuğum sürece kemiklerim eridi, gün boyu inlemekten(inledi).
Çünkü gece gündüz elin üzerimde ağırlaştı. Dermanım tükendi yaz sıcağında gibi. (Sela)
Günahımı açıkladım sana, suçumu gizlemedim. "Tanrı'ya isyanımı itiraf edeceğim" deyince, günahımı suçumu(hatamı) bağışladın. (Sela)
Bu nedenle her sadık(has) kulun ulaşılır olduğun(bulunduğun) zaman sana dua etsin. Engin sular taşsa bile ona erişemez(ancak engin sular taştığında ulaşılmaz olacak).
Sığınağım sensin(sen bana Settar'sın), beni sıkıntıdan korur, çevremi kurtuluş ilahileriyle kuşatırsın(sararsın). (Sela)
Eğiteceğim seni, gideceğin yolu göstereceğim, öğüt vereceğim sana, gözüm sendedir.
At ya da katır gibi olmayın, idrakleri yoktur; onları idare etmek için gem ve dizgin gerekir, yoksa sana yaklaşmazlar.
Acı çoktur kötülere, ama Tanrı'ya güvenenleri O'nun sevgisi kuşatır.
Ey doğru insanlar(sıddıklar), sevinç kaynağınız Tanrı olsun, coşun; ey yüreği temiz(doğru) olanlar, hepiniz sevinç çığlıkları atın!
Amin! Vesselam…
not. Yararlanılan kaynaklar: Zebur/Kitabı Mukaddes Şirketi, www.mechron-mamre.org
Paylaş