İyi ki varsınız

Yaşanan acılar, kelimeleri tüketti, enkaz altından günler sonra gelen mucize haberler umutları yeşertti. Geride kalanlar ise hiçbir zaman unutulmadı. Hem deprem bölgesinden gelenlere kucak açıldı hem de elde avuçta olanlar afet bölgesindekilerle paylaşıldı. Bu hafta Ankara’da iyilik seferberliğinde olanlardan bazılarını unutmamak için, “Sosyal Medyada Kalmasın” dedim ve bu köşeden bir not düşmek istedim...

TIR YOKSA DOLMUŞ VAR

Başkentten deprem bölgesine yardım seferberliği başlayınca bir anda kamyon ve TIR bulunamaz oldu. Kızılay-Sokullu durağındaki dolmuşçular da “TIR ya da kamyon yoksa dolmuş var” dediler ve deprem bölgelerine yardım seferlerine başladılar. Yardımları götürdüler, dönüşte Ankara’ya gelmek isteyenleri ücretsiz getirdiler. Ankara’daki tüm dolmuşçular aralarında topladıkları parayı da AFAD’a bağışladılar. Ankara’daki özel halk otobüsü esnafı da hem bölgeye gidip geldi hem de yardımları ulaştırdı. Gelirler depremzedelere bağışlandı. Özel halk otobüsleri, belediye personellerini de bölgeye taşıdı. Ayrıca Sivas’tan Yüksek Hızlı Tren ile Malatya’dan tahliye edilen vatandaşların Kırıkkale Tren Garı ile Ankara Tren Garı arasındaki ulaşımlarını da yine özel halk otobüsleri ücretsiz sağladı. Taksilerde de taksimetreler üç gün depremzedeler için çalıştı. Başkentteki özel toplu taşıma esnafının iyilik seferleri devam ediyor. Servisçisinden dolmuşçusuna, özel halk otobüsçüsünden taksicisine, bu süreçte direksiyonu iyilik için dönen tüm esnafın tekerine taş değmesin...

 ‘SİZ ORADA ÜŞÜRKEN BİZ DONUYORUZ’

Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okullarla beraber, “Siz orada üşürken biz donuyoruz”, “Yaraları birlikte sarıyoruz”, sloganlarıyla hemen harekete geçti. Müdürlük koordinesinde meslek liseleri durmadan, yorulmadan üretim yapmaya başladı. İşte onlardan bazıları.

 -Ankara’da 20 okulda günlük toplam bin çadır sobası üretiliyor. Örneğin Gazi Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde sanayi bölgesinden elde edilen varillerle çadır içi ve çadır dışı soba üretimi yapılıyor.

 -15 okulda günlük toplam bin 500 koruyucu tulum üretimi de var. Örneğin Altındağ Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, harıl harıl uyku tulumu üretiyor.

 -Meslek liselerinde üretilen binlerce ekmek, poğaça, kek ve simit deprem bölgelerine gönderildi, gönderilmeye de devam ediyor. Örneğin Gölbaşı Mogan Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde ekmek üretiminin yanında uzun süre tazeliğini koruyan simit üretimi yapılıyor.

 -Başkentten yüzlerce gönüllü öğretmen de bölgede bulunuyor. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Arama Kurtarma Ekipleri (AKUB) depremden etkilenen bölgelerde çalışıyor. Rehber öğretmenlerden oluşan Psikososyal Destek Ekipleri de deprem bölgesinde afetten etkilenenlere destek sağlıyor.

Herkesin tek yürek olduğu bu süreçte başta Ankara İl Milli Eğitim Müdürü Harun Fatsa olmak üzere el ele veren Ankara’daki tüm eğitimcileri tek tek kutlamak gerekiyor...

GAZİLİ GENÇLERİN YÜREK ISITAN ADIMI

Başkentteki tek yürek seferberliğinde üniversitelerin de çalışmalarını es geçmemek lazım. Gazi Üniversitesi’nin başlatmış olduğu yardım kampanyası kapsamında Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu personeli ve öğrencileri el ele vermiş ve sobalar üretmiş. İlk etapta 30 adet soba deprem bölgesine gönderilmiş. Gazi Üniversitesi yönetimine, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Alpay Özer’e, Setkay Sanayi Makineleri Tic. Ltd. Şirketi’ne, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu personeline ve öğrencilerine de kocaman bir alkış...

 ALKIŞLAR ANKARA’NIN SAĞLIK NEFERLERİNE

Ankara demek ‘sağlıkta marka kent ve güven de’ demek. Her yıl binlerce kişi hem Türkiye’nin dört bir yanından hem de yurt dışından şifa bulmak için başkentteki hastanelere gelir. Üniversite hastaneleri de sağlık neferlerini depremzedeler için bölgeye gönderdi. Gazi Üniversitesi, 34 ve 53 kişilik iki ayrı cerrahi ekip ile 37 kişilik sağlık ekibinin yanı sıra Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne de 5 kişilik gönüllü bir hekim grubunu gönderdi. Hacettepe Üniversitesi hastanelerinde görev yapan 71 hekim de hava yoluyla deprem bölgesine ulaşarak ilk günden itibaren yaralanan hastalara müdahale etmek için görev yapmaya başladı. Fedakârlık gösteren tüm kıymetli sağlık neferlerini de saygıyla alkışlıyoruz...

BEDENLERİ KÜÇÜK YÜREKLERİ BÜYÜK

Çankayalı Alparslan, Keçiörenli Buse, Altındağlı Zeynep... Başkentten oyuncaklarını, kıyafetlerini, kumbaralarını deprem bölgesindeki kardeşlerine gönderen binlerce Ankaralı çocuktan sadece üçü. Alparslan almış kumbarasını Çankaya Belediyesi’nin yardım toplama merkezine gitmiş ve “Biriktirdiğim parayla depremzede çocuklara oyuncak almak istiyorum” demiş. 4.5 yaşındaki minik Zeynep de oyuncaklarını ve kumbarasını Altındağ Belediyesi’nin yardım merkezine iletmiş ve annesinin yardımıyla şu notu düşmüş: “Sevgili depremzede kardeşlerim sizlere en sevdiğim oyuncaklarımı ve kumbaramı gönderiyorum. Sizi çok seviyorum ve unutmayın Allah’ım sizi bu zor günlerden kurtaracaktır. Size çokça dualar gönderiyorum...” Özel halk otobüslerinin Ankara’dan götürdüğü yardımlar arasında da Buse’den bir mektup vardı. Buse ise notunda, “Ben sizleri tanımadan sevdim. Bu zor günleri birlik ve beraberlikle el ele atlatacağız. Önce Allah’a sonra bizlere emanetsiniz” Bedenleri küçük yürekleri büyük Ankaralı küçükler; Yüreğinize sağlık... Ağlattınız bizi..