Kentte sürekli gezen ve turizm adına sık sık çağrı yapan Ankara Büyükşehir Belediye(ABB) Meclisi MHP Grup Başkanvekili Murat Ilıkan’ın daveti üzerine birlikte Çubuk’u gezmeye gittim. Ilıkan aynı zamanda ABB Meclisi’nde Turizm Komisyonu üyesi. Kent keşif gezimizin rehberi, Ankara üzerine kültür ve tarih araştırmaları yapan Abdülkerim Erdoğan’dı. Cumartesi sabahı saat 7.30’da Çubuk’a doğru yol alırken Esenboğa yolu üzerinde Cafenomi’de kahvaltı için çorba molası verdik. Yarım saatlik molanın ardından tekrar yola koyulduk. Çubuk denilince genelde akla iki şey gelir; bir turşu, iki, 1402 yılında Osmanlı Devleti ile Timur imparatorluğu arasında yaşanan Ankara Savaşı. Aslında Çubuk’un ardında saklı kalmış başka güzellikler de var. Ankara’nın kuzeyindeki bu güzelliklerden bazılarını görmek için Çubuk’a doğru giderken Çankırı Bulvarı’na döndük oradan da Akkuzulu yoluna düştük. Çubuk’un Akkuzulu ve İmamhüseyin köylerini geçtikten sonra Eski Çöte köyüne ulaştık.
İKİ KATLI FINDIKLA ŞELALESİ
Çubuk’a 24 kilometre uzaklıktaki Eski Çöte’de iki katlı Fındıkla Şelalesi yer alıyor. Şelaleye ulaşım rahat. Yeşillikler içindeki şelalenin üst kısmında berrak suyuyla bizi şaşırtan küçük gölet, rengiyle şelalenin manzarasını daha da güzelleştiriyor. Alttaki şelaleden süzülerek aşağıya doğru akan su, gür akışıyla dikkat çekiyor.
‘Hababam Sınıfı’ ile 1975’te seyircilerine ‘merhaba’ diyen Akün Sineması, 20 yıl önce bugün aynı filmle perdelerini bir daha açmamak üzere indirdi. Ankara’nın en eski ve en büyük sinemalarından olan Akün’de Ertem Eğilmez’in unutulmaz eseri ‘Hababam Sınıfı’, açılış filmi olarak tam 26 hafta gösterimde kaldı. 23 Mayıs 2002’de yine Hababam Sınıfı ile Ankaralılara veda eden 911 koltuklu modern Akün Sineması, bir kuşağın çocukluk ve gençlik hatırasıydı. Büyük salonu, havalı balkonu, perdesi ile bir film izlemekten daha ötesiydi. En yeni filmler ilk Akün Sineması’na gelirdi.
SALONUNU HİÇ BÖLMEDİ
Kimi için Grease, kimi için Gremlinler 2, kimi için Hayalet Avcıları 2, kimi için Jurassic Park, kimi için Eyvah Çocuklar Küçüldü, kimi için Şampiyon filmleriydi Akün. O yıllarda tarihe karışan ‘frigo buz’un da satıldığı tek yerdi. Bakanlıklar, Tunalı, GOP, Çankaya bölgesinin buluşma mekânıydı. Sinema önünde birbirini bekleyenler vardı. Önündeki otobüs durağıyla da özdeşleşti. Akün durağıydı orası. Pasosuz öğrenci bileti kesilmezdi sinemada. Özellikle hafta sonu bilet kuyruğunda bekleyenler ‘Bilet kalmadı’ lambası yandığında hüsrana uğrardı. Akün, sahip olduğu tek sinema salonunu hiçbir zaman bölmedi. Çok salonlu sinemaların sayısının artması seyircinin Akün’e olan ilgisini azaltınca, 27 yıllık sinema Ankaralılara veda etmek zorunda kaldı.
KENTLİ BÜYÜK İLGİ GÖSTERDİ
20 yıl önce bugün gerçekleşen ‘veda’ gösterimine Ankaralılar büyük ilgi gösterdi. 911 koltuklu salonun tamamı doldu. O günün izleyicileri, çektikleri fotoğraflarla Akün Sineması’nın son gününü ölümsüzleştirdi. Öyle ki o akşam ağlayanlar bile oldu. Ücretsiz olarak düzenlenen veda gecesinde ziyaretçiler Akün Sineması ile ilgili hatıralarını ve düşüncelerini anı defterine yazdı. Akün Sineması’nın çok sayıda sinemaseverde güzel anılar bıraktığını kaydeden işletmeci Sadi Erata, “Akün bir markaymış. Şanı şerefi ile kapanıyor” dedi. 2002’deki son gösterimini yaparak hizmete kapatılan Akün Sineması, aynı yıl Devlet Tiyatroları’na devredildi. Atatürk Bulvarı 227 numaradaki Akün Sineması, 2003’ten bu yana Akün Sahnesi ismiyle tiyatro sahnesi olarak kullanılıyor.