Başkentin eski simgesi Hitit Güneşi, su şişesi üzerinden bir kez daha yeniden gündeme geldi. Gazeteci İsmail Arı sosyal medya hesabından Ankara Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan Seğmenler Su’ya ait Hitit Güneş logolu su şişesini, “Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), AKP’li Melih Gökçek’in Ankara’nın her yanından silmek için yıllarca elinden geleni yaptığı ve başkentin simgesi olan Hitit Güneşi’ni Seğmenler Su’yun şişesine koymuş. Görünce mutlu oldum” ifadeleriyle paylaştı.
***
Sudaki logo aslında yeni yapılan bir değişiklik değildi ancak son paylaşımla dikkatleri Hitit Güneşi’ne çekti. Kentin eski logosuna dönüş, 2019 yerel seçimleri sonrası bazı kent sakinlerinin Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’tan talebiydi. Ankaralılar, seçimi kazanan Yavaş’tan sosyal medyada başlattıkları kampanya ile Hitit Güneşi simgesinin amblemde tekrar kullanılmasını istedi.
Belediye yönetimi, direkt bir değişikliğe gitmedi fakat Hitit Güneşi, ABB’nin meyve suyu satışı yaptığı ‘BELKO Vitamin Büfeleri’nde kullanılarak geri dönmüş oldu. Belediye, başkanlık makamındaki toplantı salonundaki fonda belediye amblemine ek olarak Hitit Güneş Kursu Heykeli, Anıtkabir, Ankara Kalesi, Hacı Bayram Camii ve Kocatepe Camii’ne de yer verdi. Hitit Güneşi ile ilgili somut atılan bir diğer adım ise EGO’nun yeni kırmızı otobüslerinde oldu. Yapılan anketle başkentlilerin tercihi sonrası yeni alınan kırmızı-beyaz otobüsler Hitit Güneşi amblemiyle hizmet vermeye başladı.
Sabah güneşe güvenip tişört giyenler öğleden sonra aniden bastıran yağmurla, akşam yağan karla, titrediler. ‘Üşürüm’ diyerek kazak giyip üstüne mont çekenler güneşin altında şıp şıp terleyip durdular. Ankara’nın sürekli şaşırtan havası sosyal medyanın da dilindeydi. Bir hafta içinde güneşle soğuğu bir arada görüp bir gün kışı ertesi gün yazı yaşayanların bazı paylaşımlarına gelin birlikte bakalım.
KAFASI KARIŞANLAR
@aytac_______gok: “Ruh halim Ankara’nın hava durumuna çok benziyor bu aralar, bir iki gün iyi, haftanın geri kalanı kötü, kötü günlerde arada bir güneşli ama geri kalanı bulutlu.”
@Ankaraagibiyiz: “Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Ankara hava tahmin raporu: her an her şey olabilir valla.”
@serendip_erwa: “Yağmurdan kaçmam ama doluya fena yakalandım. Güzel hava sonrası şaşırtma Ankara.”
@gntchr: “Ankara dünyanın en değişken havasına sahip. Öğlen çıktığımda tişörtle dolaşılacak bir hava vardı şimdi dolu yağıyor.”
@yaseminna06: “Ankara’ya Voldemort ve ruh emicileri geliyor sanırım bu nasıl kapalı hava.”
@yarenn_ergull:
***
‘Ankara ve deprem’ denilince akla ilk gelen yer her zaman Demetevler oluyor. Uzmanların da ‘Ankara’nın yumuşak karnı’ tanımlaması yaparak başkentte olası bir depremde dikkat çektiği ilk yer olan bu bölge için Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, göreve geldiği günden bu yana adeta çırpınıyor. Hürriyet Ankara olarak biz de yıllardır bölgeyi haberlerimizle defalarca gündeme getirdik, ancak hiçbir ilerleme olmadı. Demetevler, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yine gündeme geldi. Fethi Yaşar, 10 Mart Cuma günü düzenlediği basın toplantısında bir kez daha uyarı yaptı ve “Allah göstermesin herhangi bir depremde veya sarsıntıda can kaybımız fazla olur. Bitişik nizamda yapıldığı için domino taşı gibi bu binalar yıkıldığında kurtarmaya bile vatandaşların gitmesi mümkün olmayacaktır” dedi. Yaşar, yazımın girişinde bahsettiğim diyaloğun yer aldığı haberle birlikte Hürriyet Ankara’nın çok sayıda manşetini de gösterdi, hatırlatma yaptı.
***
Demetevler sosyal medyada da gündemdeydi. Ben de ‘kim ne yazmış’ diye bir bakayım dedim. Bölgede oturup hem Fethi Yaşar ve diğer yetkililere seslenen hem de durum tespitinde bulunan ilginç paylaşımlarla karşılaştım. Tonajlı kamyon geçerken binalarının titrediğini belirten de vardı ‘artık üstüme üstüme geliyor evim’ diyen de... İşte o paylaşımlardan bazıları.
YOLDAN GEÇEN ARAÇLAR BİLE EVLERİ TİTRETİYOR
***
Mesela @evcimen_warlock, “Şanssızlığıyla meşhur bir arkadaşımın ‘Ankara tehlikeli deprem bölgesinde değil kanka’ diyerek aldığı Bağlıca’daki evin dibinde fay hattı çıkması. Şimdi evin sağlamlığını araştırıyor. İşte başımıza gelmeden bilinçlenmeyen bir toplumuz” paylaşımını yaparak ilginç bir noktaya dikkat çekti. @mugednmz84, “Ankara’da da ne olacağını bilemeyiz ki. Çayyolu tarafını araştırdım MTA diri fay haritasında. Eskişehir Yolu karşısında fay görünüyor(Bağlıca tarafı gibi) Ama rengi siyah, aktif mi değil mi anlamadım?” diye sordu. @Asokopat paylaşımında, “Bağlıca tüm depremlerde çok sallanıyor o fay etkilerse ne olur bilemiyorum. Gerçekten artık kafayı yedik!” dedi.
@Lapemaia, “Ankara Bağlıca diri fay hattı mevcutmuş. Dikkat edilmeli. Orası küçük bir köydü 10 yılda şehir gibi oldu maşallah hızlı yapılaşma. Umarım binalar sağlamdır” tespitini yaparken, @KizilcikJK, “MTA’nın yeni fay hattı haritasına göre diri fay hattı Bağlıca’dan geçiyormuş. Burnumuzun dibi olması ve tarım arazisine çok katlı bloklar dikilmiş olması dışında sorun yok” paylaşımıyla endişesini dile getirdi.
***
Vatandaşlar, deprem alanındaki uzmanlara da tweet üstüne tweet atarak fayı sordu. En çok soru sorulan isimlerden birisi, Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür’dü. Naci Hoca’ya da “Hocam MTA Ankara’da yeni ve diri bir fay hattı bulunduğunu açıklamış. Bölgesi de Yapracık ve Bağlıca arası deniyor. Bu konuda ne dersiniz?”, “Hocam Ankara’daki Bağlıca fay hattı ile Tuz Gölü fay hattı tehlikeli ve yıkıcı olabilir mi sizce?”, “Hocam Ankara’da Bağlıca Yapracık arası diri bir fay olduğu söyleniyor, doğru mu?”, “Naci Hocam Ankara Bağlıca/Yapracık arasında keşfedilen fay hattı risk durumu nedir?” soruları yöneltildi.
***
Bu felaket hepimizi bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleştirdi. Depremin ardından herkes oturduğu bina için dayanıklılık testinin nasıl yapılacağının, riskli binanın nasıl anlaşılacağının, ev alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin, oturduğu evin altından fay hattının geçip geçmediğinin peşine düştü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) beklenen İstanbul depremi nedeniyle 2019’da bir ‘Bina Tespiti Projesi’ başlattı. Proje kapsamında binaların risk durumunu saptayabilmek için ‘hızlı tarama yöntemi’ uygulanıyor. Başvurular internet üzerinden alınıyor.
***
Ankara’da yaşayanların da Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden (ABB) ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’tan bu yönde talepleri var. İşte sosyal medyaya da yansıyan o taleplerden bazıları.
@moamanomorebets: “Ankara’da neden deprem dayanıklılık testi yapılmıyor?”
@denissskilic: “Sayın başkanım Ankara için deprem konusunda nasıl önlemler aldınız? Lütfen site yönetimlerinden binaların deprem dayanıklık testi yaptırmalarını şart koşmanız. Ankara’da kuzey fay hattından dolayı etkilenecek bir bölge özellikle Demetevler ve Yenimahalle. Binalarımızın zemin etütlerinden ve sağlamlığından endişeliyiz. Site yönetimi çoğunluğa göre karar veriyor para vermek istemeyen yaptırmıyor ama şart koşulursa çoğunluğa bakmadan yaptırmak zorunda kalırlar.”
@Bayram51060668:
Öncelikle depremzedelerin çoğunluğunun Ankara’yı tercih ettiğini belirteyim. Bunu hem sokaklardaki deprem bölgesindeki illerin plakasının olduğu araçlardan hem kapasitesi dolan yurtlardan hem de zor bulunabilen kiralık evlerden anlamak mümkün. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda afet bölgesinden diğer illere nakil yaptıran öğrenci sayısının 18 Şubat Cumartesi günü itibarıyla 48 bin 457 olduğunu açıkladı. Bakan Özer’in paylaştığı nakil verilerine göre de en çok tercih edilen il 6 bin 622 öğrenciyle Ankara oldu. Bu rakam da afet bölgesinden göç edenlerin Ankara’yı tercih ettiklerinin bir göstergesi.
***
Başkentte kamu ve sivil toplum kuruluşları el ele vererek depremzedelerin yaralarını sarmaya çalışıyor. Kıyafetten ev eşyasına, gıdadan oyuncağa kadar herkes için her şey temin edilmeye çalışılıyor. Depremzedelerin şu anda bu kentte ihtiyaç duydukları bir konu da ücretsiz ulaşım imkânı. Çoğunun kent içinde bir yerden başka bir yere gitmek istediklerinde kullanabilecekleri tek alternatifleri toplu taşıma araçları ancak yaşadıkları afet nedeniyle maddi imkânları hepimizin malumu...
‘SINIRSIZ BİNİŞ HAKKI’ MESAJLARI YAYILDI
Binlerce depremzedenin Ankara’ya gelmesinin ardından geçtiğimiz günlerde şöyle bir durum yaşandı; özellikle WhatsApp gruplarında, 65 yaş üstü ve engelli vatandaşlara 40 TL’lik kart ücreti karşılığında sınırsız biniş hakkı veren uygulamanın sanki tüm depremzedeler için geçerli olduğu yönünde mesajlar yayılmaya başladı. Mesajlar yayıldıkça bu tür talepler arttı ve EGO Genel Müdürlüğü şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı:
‘EGO’NUN BÖYLE BİR UYGULAMASI BULUNMAMAKTA’
Yaşanan acılar, kelimeleri tüketti, enkaz altından günler sonra gelen mucize haberler umutları yeşertti. Geride kalanlar ise hiçbir zaman unutulmadı. Hem deprem bölgesinden gelenlere kucak açıldı hem de elde avuçta olanlar afet bölgesindekilerle paylaşıldı. Bu hafta Ankara’da iyilik seferberliğinde olanlardan bazılarını unutmamak için, “Sosyal Medyada Kalmasın” dedim ve bu köşeden bir not düşmek istedim...
TIR YOKSA DOLMUŞ VAR
Başkentten deprem bölgesine yardım seferberliği başlayınca bir anda kamyon ve TIR bulunamaz oldu. Kızılay-Sokullu durağındaki dolmuşçular da “TIR ya da kamyon yoksa dolmuş var” dediler ve deprem bölgelerine yardım seferlerine başladılar. Yardımları götürdüler, dönüşte Ankara’ya gelmek isteyenleri ücretsiz getirdiler. Ankara’daki tüm dolmuşçular aralarında topladıkları parayı da AFAD’a bağışladılar. Ankara’daki özel halk otobüsü esnafı da hem bölgeye gidip geldi hem de yardımları ulaştırdı. Gelirler depremzedelere bağışlandı. Özel halk otobüsleri, belediye personellerini de bölgeye taşıdı. Ayrıca Sivas’tan Yüksek Hızlı Tren ile Malatya’dan tahliye edilen vatandaşların Kırıkkale Tren Garı ile Ankara Tren Garı arasındaki ulaşımlarını da yine özel halk otobüsleri ücretsiz sağladı. Taksilerde de taksimetreler üç gün depremzedeler için çalıştı. Başkentteki özel toplu taşıma esnafının iyilik seferleri devam ediyor. Servisçisinden dolmuşçusuna, özel halk otobüsçüsünden taksicisine, bu süreçte direksiyonu iyilik için dönen tüm esnafın tekerine taş değmesin...
‘SİZ ORADA ÜŞÜRKEN BİZ DONUYORUZ’
Ücretli olarak gezilebilen bu bölümlerde sergilenen ‘karakulak’ kedileri, geçen hafta sosyal medyanın gündemindeydi. @buket2707 tarafından 1 Şubat’ta, “Yer: Ankara Nata Vega AVM. Bu ne vicdansızlık?” notuyla paylaşılan videoda cam fanus içerisindeki karakulak kedilerinin önlerindeki fare ile oynadıkları görülüyordu. Çocuklu ziyaretçiler de camın karşısından bunu seyrediyor ve cep telefonu ile kaydediyordu. Bu görüntü sosyal medyada infiale neden oldu. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı duruma tepki gösterdi. Yaşananlara ünlü isimlerden de tepki geldi. Oyuncu Ali Aksöz yetkililere, “Bu zavallı hayvanların durumuna müdahale etmeyi düşünüyor musunuz?” diye seslendi. Gonca Vuslateri, “Bu rezalete son verilmesini istiyoruz” çağrısı yaptı. Kerem Bürsin’den “Felaket!!! Bu hayvanların ne işi var bir AVM’de!!!” tweet’i geldi.
ABB: YETKİ BİZDE DEĞİL
Videonun sahibi @buket2707 ve sosyal medya kullanıcıları Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ile ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı da paylaşımlarına ekledi. Çok sayıda kişi ABB’ye çağrı yapınca belediyeden paylaşımlara yanıt geldi: “Bahse konu olan AVM’nin denetim yetkisi Tarım ve Orman Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü ile Çankaya Tarım İlçe Müdürlüğü’ne aittir. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir yetkisi bulunmamaktadır.”
‘YASAL MI’ SORUSUNA UZMAN YANITI
Peki bu hayvanlar orada nasıl bu şekilde sergileniyordu? Bu durum yasal mıydı? Bu soruların yanıtını ise yine sosyal medyadan karakulak ve yaban hayatı araştırmacısı, biyolog, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin verdi: “Bu Karakulaklar Afrika orjinli. Anadolu bireyleri değil. Ülkemizde ve Avrupa’da doğadan alınan yaban hayvanlarının ticareti, bulundurulması kanunlara göre yasak ciddi cezaları var. Bu görüntülerdeki bireyler ise esaret altındaki anne babalardan çoğalmış CITES belgeleri olan bireyler gibi duruyor. Tabii bu onların böyle şartlar altında sergilenmesinin kesinlikle gerekçesi olamaz! Ancak uygun zooloji parkalarda bakılabilir ama burada değil. Konuyu @milliparklar ve bakanlığımız @VahitKirisci üst yönetimine ilettim. Gerekenin yapılacağından eminim.