Paylaş
Bunu bilir, bunu söylerim her zaman. Mekan, yörenin çekim merkezi eşsiz vilayetimiz Gaziantep. Konumuz ise malum olduğu üzere Antep fıstığı… Özellikle yöre insanının tek geçim kaynağı yani Antep’in altın hatta elmas madeni, fıstık. Anlatmak istediğim projeyse, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü ile üreticiler arasında bir köprü oluşturan, TEMA Vakfı ve Nestlé DAMAK iş birliğinde geliştirilen “Fıstığımız Bol Olsun” projesi. Bu örnek girişimle yaklaşık 210 bin kişinin geçim kaynağı olan Antep fıstığında, sürdürülebilir tarım uygulamaları ile verim ve kalitenin yükseltilmesi, bu yolla da üretici dostlarımızın gelirlerinin daha da artırılması ve en önemlisi de kırsal kalkınmaya ciddi bir katkı sunmayı amaçlıyor.
TAMAMEN YERLİ VE MİLLİ
Her şeyiyle yerli ve milli ögeler barındıran proje 2011’de başlatıldı ve bugüne kadar ilk iki fazı tamamlandı. Şimdi ise üçüncü faz çalışmalarıyla bir çığ gibi büyümekte. İlk fazda, sürdürülebilir tarım örneklerinin uygulandığı örnek bahçeler oluşturulup, bahçe sahipleri lider üretici haline getirildi. İkinci faz ise beş yıllık olarak kurgulandı. Bu dönemde de yaygınlaştırma ve bölgesel sorunlara çözümler üretme üzerine odaklanıldı. Şimdiki faz ise 2023’e kadar sürecek. Yani kazanımlar yaygınlaştırılıp, geleceğe taşınacak. Türkiye’nin dünya Antep fıstığı bahçelerinin %35’ine sahip olduğu düşünülürse her şeyi devletten beklemeyip vakıflarla el ele vererek topraktan daha fazla üretim elde etme fikri bir macera değil, tamamen yerli ve milli bir uygulama olarak görülmekte. Bu noktada amaç İran’ın üretim potansiyelini geçebilmek. Çünkü dünya fıstık üretimindeki payımız yalnızca %12. Bu durum da tabii ki verim düşüklüğünden kaynaklanıyor. Düşük verimin en önemli nedeni ise bilimsel bilgi ile üreticinin birbirine kavuşamaması.
FISTIK EĞİTİMİ İLKOKUL SIRALARINDA BAŞLAYACAK
İşte ‘Fıstığımız Bol Olsun’ projesinde, çözüm odaklı ve uzun vadeli bir sosyal sorumluluk çalışması olarak bilginin üretilmesi esas tutuluyor. Hem teoride hem pratikte, çiftçimizin kalkındırılması, daha çok ve daha kaliteli ürün elde etmesi sağlanıyor. Ciddi anlamda başarılara da imza atılıyor. Usta belgesel yapımcısı ve gazeteci Coşkun Aral Ustamızın, bir fıstık fidanıyla Gaziantep’te başlayıp Meksika’da bir kakao çiftliğine uzanan süreci anlattığı “Efsane Tadın İzinde: Fıstık ve Çikolata” belgeseli de üreticilerimize ilham veriyor elbette. Sürdürülebilirlik açısından çocukların proje ve Antep fıstığının önemi konusunda bilgi sahibi olması son derece önemli, işte bu nedenledir ki, çocuklara yönelik düzenlenecek eğitim
etkinlikleri ile 4 bin 5 yüz çocuğa da ulaşılacak. Yani ağaç yaşken eğilecek. O çocuklar geleceğin üreticileri olacak. Bilgiyle, araştırmayla, sevgiyle fıstık üretimimizi hak ettiği yere getirecekler.
Paylaş