Dört Köşeli Üçgen

Mümtaz SOYSAL
Haberin Devamı

Yarınki olay, aritmetiği yeniden gündeme getirdi. Demokrasinin kelle hesabına indirgendiği ülkede, başka şey değil, yalnız ve yalnız toplama-çıkarma işlemleri revaçta. Sabah Gazetesi, küskünlerle barışıklar ve seçim isteyenlerle istemeyenler arasındaki dengeyi inceden inceye hesap etmiş, Adalet ve Anayasa Komisyonlarındaki çeşitli olasılıkları rakamlarla ortaya koymuş. Örneğin, 25 kişilik Anayasa Komisyonu'nda 4 küskün ile 4 de listedışı varmış. Fazilet'in de 7 üyesi. Seçimlerin geleceği, o blokun tutumuna göre şekilleniyor: Şöyle davranırlarsa böyle, böyle davranırlarsa şöyle.

Sayı toz-dumanında kişilerle düşünceler görülmüyor. Sorunları mantıkla ele almak zorlaşmıştır.

Aritmetikle geometrinin uyuşmadığı durumlarda, geçen gün sonsuzluğa giden Salah Birsel'i anımsamadan durabilir misiniz? Oktay Rıfat ve Metin Eloğlu'yla birlikte Prevert'vari ‘‘zeka şiiri’’nin öncülerinden olan Birsel bir de roman yazmıştı: ‘‘Dört Köşeli Üçgen’’ diye. Rakamlar, mısralarında da dolaşır onun:

‘‘Behey sersemler, salaklar

Üçgen üçgen duruşalım

İki artı bir

Altı eksi üç

Bakıp bakıp gülüşelim’’

...

‘‘Üç artı bir

Yedi eksi üç

Dörtgen dörtgen sevişelim

Hey angutlar, ablavutlar

Kalkıp kalkıp öpüşelim’’

...

‘‘Dört artı bir

Sekiz eksi üç

Durup durup koklaşalım

Hey bönler, hey şapşallar

Beşgen beşgen sarışalım’’

Ne yazık ki, şu günler gülüşme, koklaşma, sarışma günleri değil. Herkes birbirini hesap ve fesat peşinde koşmakla suçlamakta.

Küskünlerin durumu malum: Ne deseler, inanılmıyor. Öbürleri, angut, ablavut, bön ve şapşal yerine konup oyuna gelmek istemiyor. Belki, haklılar.

Ama, 1995'te kimlerin ne yaptığını unutanların şimdi çok kızdıkları ‘‘küskünler’’ de büsbütün haksız mı?

Murat Birsel, Sabah'ta, Kesici'den naklen, örnekler veriyor: Güneş Taner, İstanbul'daki önseçimde 93 aday arasından 91. olmuş; listeler açıklandığında 3. sırada. ANAP Milletvekili İbrahim Yılmaz, Kayseri'deki önseçimde birinci; ama, listede hiç yok! Doğruyol'un Bursa'yı ikiye bölerek yaptığı önseçimde, bir bölgede Turan Tayan birinci, öbüründe de Gazi Yılmaz. Listeler açıklanınca, Gazi Yılmaz hiç yok, Tayan var; ama, Doğruyol'un değil, ANAP'ın listesinde birinci olarak!

Bunları bıraksalar da, hazır toplanmışken, birbirlerini yemeyi değil, Türkiye için gerekli olanları yapmayı düşünseler daha iyi olmaz mı? İki kutuplu zıtlaşmaları uçlarından birleştirip akıllı üçgenlere ve dörtgenlere dönüştürecek formüller bulunamaz mı?



Yazarın Tüm Yazıları