BAŞBAKAN Bülent Ecevit, dün ‘‘Ulusal solu özümseyen demokratik solcuların DSP çatısı altında toplanması’’ çağrısında bulunurken, CHP Lideri Deniz Baykal, 12 saat öncesinde solda birlik arayışlarına kapılarını kapattığını açıkladı:
‘‘Solda birlik arayışını biz bir kenarda bıraktık, bundan sonra solda birlik için uğraş olmaz...’’
Baykal, bu sözleri önceki gün Antalya'da Mustafa Erdoğan'ın sahneye koyduğu, yeni adı ‘‘Anadolu Ateşi’’ olan dans gösterisini izlerken söyledi.
Baykal, gösterinin yapıldığı Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'na eşi Olcay Baykal, kızı, torunları, aile dostları ile birlikte spor bir kıyafet giymiş olarak geldi. Ne koruma ordusu, ne de rahatsız edecek boyutta etrafını sarmış kalabalıklar söz konusuydu.
Açıkhava Tiyatrosu'nu tıklım tıklım dolduran kalabalıktan bazıları Baykal yanından geçerken uzatıp elini sıkıyor, ‘‘İyi gidiyorsunuz, desteğimiz yanınızda’’ diyor, bazısı ayağa kalkıp el sallarken ‘‘Aynen devam, tamam mı?’’ diye bağırıyordu.
Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden gelmiş, kendisine el sallayan turistlerden bazılarını Baykal tanıyor, uzaktan ‘‘Yahu seçime gidiyoruz, sen hálá burada mısın?’’ diye gülerek sitemini iletiyordu.
Baykal bununla da kalmadı, tanıdığı bazı kişilere, ‘‘Belediye başkanını birinci sıraya koyarsak ne dersin? İkinci sıra için bir düşündüğün var mı?’’ sorularını yöneltti.
Dikkati çeken, aldığı yanıtların hep aynı cümle olmasıydı:
‘‘Yeter ki örgütten olsunlar...’’
SOLDA BİRLİK BİTTİ
Baykal'la yerine oturduktan sonra sohbete başladık. İlk sorumuz, Ecevit'in ulusal solu özümseyenlerin partisinin çatısı altında birleşmesine dönük bir gün sonra yapacağı açıklamaydı.
Baykal, önce gülümsedi ve ardından sorularla dolu şu sözleri söyledi:
‘‘Sayın Ecevit'e, gelin baba ocağına dönün dedim. Şimdi Ecevit ulusal sol görüşü benimseyenlere çağrıyı yapıp da ne olacak? Ne fayda getirecek? Zaten partisi dibe inmiş. CHP'ye gelmeyip de ne yaptılar? AB, pazar ekonomisi diyorsa burada var, sosyal demokrasi, çağdaşlık, laiklik diyorsa hepsi burada var. Ne eksik? Ecevit'in çağrısı sanırım bize olmayacak, Mümtaz Soysal'a falandır o çağrı. Zaten solda birlik çabasını biz bir kenara bıraktık. Artık uğraşmıyoruz...’’
İŞTE ANADOLU SOLU
Gösteri başladığında sohbetimize ara verdik. Tam Mevlevi semah gösterisinin bölümüydü.
Baykal, omzumuza dokunup ekledi:
‘‘İşte Anadolu solu. Ben bunu söylediğimde, Mevlana dediğimde, beni sağcılıkla suçladılar. Bakıyorum şimdi herkes aynı noktaya geldi. Ama yolumuza devam ediyoruz. Anadolu solunu biz kucaklıyoruz.’’
Bu aşamada, bazı sürpriz adaylardan da söz etmeye başladı. İnönü ailesinin bir ferdi olan merhum Metin Toker'in kızı Gülsün Toker'in kendilerinden aday olduğunu anımsattı. Ömer İnönü'nün oğlunun aday olmasını istediğini vurguladı.
Ayrıca ASO Başkanı Zafer Çağlayan, eski Sanayi Bakanı Yalım Erez, eski Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu'nu da kucaklamaya hazır olduklarını bildirdi.
SEZER VE KIVRIKOĞLU
Baykal, seçimi erteletme ve hükümeti yıkma çabalarının da kendilerinin çok uzağında olduğunu belirtti. Seçimin ertelenmesi olasılığının ortadan kalktığını vurgulayan Baykal, bunu da iki açıklamanın pekiştirdiğini belirterek şöyle dedi:
‘‘Önce Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözcüsü aracılığıyla, ardından Genelkurmay Başkanı'nın bizzat beyanı çok önemliydi. Asker seçim istemiyor söylentilerini yok etti. Seçimi erteletme çabalarının gücünü kırdı. Artık seçimin ertelenmesi zor.’’
Tiyatroya geldiğinde olduğu gibi yine benzer ilgi içinde ayrıldı.