Paylaş
DÜSSELDORF
Almanya'nın Köln Kenti'nde önceki gün sona eren AB zirvesinde Türkiye yine dışlanırken, bu ülkede ilginç gelişmeler oluyor.
Türkiye'ye uzun süredir kapanan kredi muslukları AB zirvesinin gerçekleştiği Köln'ün 35 dakika ilerisindeki Düsseldorf Kenti'nde açılıyor.
Halk Bankası, Alman WestB bankasından bulduğu 200 milyon marklık kredi anlaşmasını imzalıyor.
Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen, kredi bulmanın sevincini fazla yaşayamıyor.
Kredi anlaşması sonrası verilen yemekte, Demir-Halk Bankası Düsseldorf şubesi yöneticilerinin önüne koydukları gazete ilan kupürlerinde aynen şu ifadeler yer alıyor:
‘‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin garantisinde mevduatınıza yüzde 13.5 faiz...’’
Bu ilanı veren, Türkiye'deki özel sektöre ait bankaların Almanya'daki şubeleri.
Buna göre, Almanya'daki Türk bankalarına mevduatınızı koyduğunuzda faiz zengini olursunuz.
* * *
Sistem aynen şöyle işliyor.
- Alman bankaları yüzde 6 ile 2 yıl vadeli tüketici kredisini isteyene veriyor.
- Bu parayı alan ve sistemi bilen bir Alman, doğruca Türk bankasına gidiyor ve yüzde 13.5 faizle aldığı bu krediyi yatırıyor.
- Aradan bir yıl geçtikten sonra gidip parasını çekiyor. Kazandığı ise döviz üzerinden yüzde 7.5 oluyor. Yani yüzde yüzden fazla kazanıyor. Hem de hiçbir şey yapmadan, emek sarf etmeden.
Bu sistem bir süredir Almanlar veya bu ülkede yaşayan Türkler'in geçim kaynağı olmuş.
Peki, Türk bankaları bu paranın karşılığını nereden buluyorlar?
Onun da izahı basit. Türk bankasının Almanya'daki şubesi, yüzde 13.5 ile topladığı parayı Türkiye'deki merkezine transfer ediyor. Para anında Türk Lirası'na çevrilip, devlet tahvili veya bonosuna yatırılıyor. Hem de yüzde 90-120'lere varan bir faizle.
Banka vade sonunda tahvil veya bononun karşılığını alıp marka çeviriyor. Dövizdeki artış bunun çok gerisinde kaldığından aradaki fark, Almanya'daki mevduat sahipleri ve bankacıların cebine gidiyor.
Kaybeden ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oluyor.
* * *
Avrupa Türk İşadamları Derneği Başkan Yardımcısı Eşref Ünsal, yıllardır bu sistemden birçok kişinin zengin olduğunu söylüyor.
Hatta, bazı Alman bankalarının, işadamlarına yüzde 3-3.5 ile kredi verdiklerini belirtiyor. Bu durumda sistemden daha fazla kazanç elde edildiğini söylüyor ve ekliyor:
‘‘İki yıl önce Almanya'daki faizler daha aşağıdaydı. Bizim bankalar bir geldi, Almanya'daki faizleri de yükseltti.’’
Ünsal, son dönemde Almanya'da şube açan Türk bankalarının sayısının pıtrak gibi arttığına dikkat çekiyor. Ünsal, ATİAD olarak yaptırdıkları bir araştırmadan da söz ediyor. Almanya'da yaşayan Türkler'in sayısı şu an 2 milyon 200 bin civarında. Bunun 300 bini daha hayatında Alman televizyonunu izlememiş. 300 bin kadarı ise çeşitli dernek, cemaat ve terör örgütlerinin üyesi.
Ünsal, yaptırdıkları araştırmada ileriye dönük projeksiyonlara da yer verildiğini kaydediyor. Buna göre 2010 yılında şu an 62 bin olan Türk işyeri sayısı 100 bini aşacak. Türkler'in işyerlerinde çalışan 200 bin civarındaki kişi sayısı ise 1 milyonu geçecek. Bu işyerlerinin 2010 yılında yapacakları ciro miktarı ise 200 milyar markı aşacak.
Bu rakamlar AB zirvesinden dışlanan Türkiye'nin Almanya'daki gerçeği...
Ancak, bir de Türkiye'nin kendi gerçeği var.
Bu da, bankacılık örneğinde kendini gösteriyor.
Paylaş