Paylaş
“EN önemli sorunumuz, UEDAŞ’ın yönetim ve denetiminde olan aydınlatma direklerimizdeki tellerden şikâyetçiyiz. Tellerin ilkel diye tanımlayabileceğim şekilde havai sistemle hizmet verir olması bizleri çok üzüyor. Nahoş olan görüntüsünden ziyade sorunları hiç bitmiyor. Kışın kardan, yazın sıcaktan, yağmurda ıslanmasından, rüzgarda sallanmasından kaynaklı olarak yüzlerce kez enerji kesintileriyle karşı karşıya kaldık. Kalmaya da devam ediyoruz. Biz muhtarlık vazifesine talip olduğumuz vakit UEDAŞ’ın, “Telleri yer altına alacağız. Modern olacağız. Bunu da en kısa zamanda yapacağız” sözüyle mutlu olmuştuk. Verilen söz tutulmadı. Maliyetli bir çalışma olması sebebiyle elini taşın altına sokan yok! Öyle bir durumdayız ki artık kabloların yer altına alınması işinden geçtik. Çıplak kabloların kapalı kablolarla yenilenmesine de şükür edecek hale geldik. Bunları bari yapsınlar. Çünkü ardı arkası kesilmeyen arızalar var.”
ONLARCA KEZ YAZDIM
“Konuyu UEDAŞ’a onlarca kez aktardık. Ama sekiz yıl önce olduğu gibi bugün de bir netice alamadık. Hatta muhtarlık mazbatamı aldığımda yazmış olduğum ilk resmi dilekçem UEDAŞ’a nasip olmuştu. Halen de yazmaya devam ediyorum. Ama çözüm de yok yanıt da. Böyle gidişle alamayacağız da galiba.”
MEŞHUR AMA YERİ KÖTÜ
“Mahallemizde çok muteber bir semt pazarımız var. Yani meşhur salı pazarımız. Bursalı olup da bu pazarımızı bilmeyen yoktur. Ancak bu meşhur pazarımız meşhur olduğu kadar çok üzgün ve dertlidir. Pazarımız, içinde bulunduğumuz yüzyıla rağmen sokak arasında hizmet vermektedir. İşin asıl trajikomik kısmıysa bu sokak da tam Duaçınarı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi önündedir. Bu durumdan kaynaklı olarak birçok mağduriyet yaşanmış ve yaşanmaktadır. Kavgalar olmaktadır. Bizler bir kez, hastane başhekimi Sami Unus, on kez mutsuz bu durumdan. Çünkü Unus, “Diş deyip geçmeyin. Ambulansla taşınması gereken hastalarımız var. Bu hastalarımız pazar kurulduğu gün hastaneye çok zor ulaşıyor. Diş kaynaklı olarak ölümler dahi olabilir” diyor... Biran evvel çözüm sunulmalı pazar yerimize.”
BAYRAK ALANI MÜSAİT
“Bunun için alan gösterdim. Belediyemizin hemen yanı başında bulunan ve Bayrak Alanı olarak telaffuz ettiğimiz çok müsait bir alanımız var. Pazar yeri hizmetinin buraya taşınması hususunda bolca başvurularım oldu. İşin ilginç yanı pazar yerinde tuvalet yok. Hem nasıl olsun ki? Pazar sokak ortasında... Vaziyet böyle olunca tuvalet ihtiyacı olan hastaneye dalıyor. Hastane yönetimi yerden göğe haklı olarak bu durumu istemiyor. Daha sonra harala gürele tartışmalar bitmiyor!Bu durumdan pazarcı esnafı çok dertli.”
OTOPARK SORUNU CİDDİ BİR SIKINTIMIZ
“ŞÜKRANİYE Mahallesi Yıldırım ilçesinin başkenti konumundadır. Çünkü; Yıldırım ilçesinin belediyesi, kaymakamlık binası, emniyet müdürlüğü binası, milli eğitim müdürlüğü binası, ilçe müftülük binası, bizim mahallemizdedir. Ankara, Türkiye için nasıl önemliyse bizim Şükraniye Mahallesi de Yıldırım için o kadar önemlidir. Bu mahalle her şeyiyle en ön planda olmalıdır diye düşünüyoruz. Bahsettiğim kamu kuruluşlarının çokluğu bizim avantajımızdır. Ancak otopark sorunu doğuyor vaziyet böyle olunca da... Çok ciddi otopark sıkıntımız var.”
ALTYAPI SİSTEMİ ESKİ
“Sağlık ocağımız çok kötüydü. Taleplerimiz doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi tarafından harika sağlık ocağımız oldu. Kanalizasyon sorunlarımız var. Bitmek bilmiyor bu sorunlar. BUSKİ ihbarlarımıza anında yanıt verip sorunları gideriyor. Kurumun Genel Müdürü Güngör Gülenç işinde çok başarılı. Ancak sistem eski. Eskiyen pantolona yama üstüne yama atıyorsunuz. Nereye kadar gider bu iş. Çözüm, pantolonu yenilemekten geçmektedir. Şu an iki önemli caddemizde asfalt yenileme çalışması var. Ancak alt yapılardaki sistem yenilenmediği müddetçe atılan asfaltın ömrü uzun olmayacaktır.”
TEK ÇÖZÜM KENTSEL DÖNÜŞÜM
“GÜNÜ kurtaran çalışmalara son vermeliyiz. Bunun da tek çözümü kentsel dönüşümdür. Sokaklarımız dar mı dar, kaldırımlarımız duman, otoparklarımız yalan... Hepsinin tek çözümü kentsel dönüşüm startıyla son bulacaktır. O zaman her şey dört dörtlük olacaktır. Bizler Nilüfer ilçesine özeniyoruz. Çünkü oradaki yapılaşmayı görüyoruz. Biz de bu imkânlardan faydalanmayı çok isteriz. Bu iş biraz zor ancak olmaz diye bir şey yok. İlimiz deprem bölgesinde. Depremden kaynaklı olarak göçen binaları, yitirilen canları, heder olan milli servetimizi ve mallarımızın faturasını düşünürsek hiç de maliyetli bir iş değil aslında. Diyeceğim o ki Allah göstertmesin bir deprem olmuş olsa yıkılan binalar yeniden yapılacak mı? Yapılacak elbette. Öyle ise deprem yıkmadan biz yıkalım ve yenisini yapalım.”
VATANDAŞ BİLİNÇLİ OLMALI
“Konuşmak kolay denilebilir. Ancak mevzu hayatsa, konuşulur ve konuşulmalıdır. Okul olarak pek sıkıntımız yok. Hatta bu konuda başarılıyız. Çöplere değinecek olursam... Temizlik ekiplerimiz çok başarılı. Fakat vatandaşlarımız (bazıları) çöp kuralını kendisi oluşturuyor. Böyle olunca da aksaklıklar olmuyor mu? Oluyor... Eğitim şart. Vatandaşlarımızdan bazıları izmaritlerini ve küçük çöplerini rast gele fırlatıyor. Bu durum beni cidden üzüyor. Ne olur insan olduğumuzu ve bu dengeyi korumak için insani sorumluluklarımızı yerine getirme mecburiyetimizi unutmayalım.”
Paylaş