Paylaş
Terminal binası çatısının yıldırım düşmesi sonucu çöktüğü haberiyle şok olmuştuk! Ancak nasıl bir hikmetse bu yıldırım yangına sebep olmamıştı. Ayrıca bir milyar voltluk elektrik akımının boşalması sonucu dahi o an terminal binasında bulunan binlerce yolcudan bir kişi dahi hayatını kaybetmemişti .Bu gerçekten bir mucizeydi!
ÇATI ‘ALARM’ VERİYORDU
Vaziyet böyle olunca evliyalar kenti Bursa bir kez daha farkını göstermişti! Neyse; bir hususa değinmek isterim aklıma gelmişken. 16 Haziran 2022 tarihli köşemde neredeyse sayfanın tamamını kaplayan bir haberimiz vardı. Konu başlığı da; ‘BURSA TERMİNALİ’NDE KOVA KRİZİ’ olmuştu. Haberimizde, her yağmurla birlikte çatının yüzlerce noktasından akan suları kontrol altına almak için terminal esnafının bina içine serdikleri yüzlerce kovalara dikkat çekmiştik. Yani çatı ‘alarm’ veriyordu aslında. Ya da ‘imdat’ diyordu! Nitekim de çatının bir bölümü geçtiğimiz hafta zararsız yıldırım düşmesi sonucu çöktü!
AYRI BİR MUCİZE
Hürriyet Bursa gazetesi olarak dikkat çekmeyi başaramadığımız kova krizi terminal meselesi çatısını uçurdu gitti! Bu olayda kimsenin canının yanmamış olması da ayrı bir mucize! Teselli aramak ve bu teselliyi de bulmak o da ayrı bir meziyet bence… Aslına bakarsanız o kovalar bu çatının zarar göreceğinin habercisiydi. Çünkü fizik kanunu da bunu söyler. Mesela; aracın motor kısmından bir yerlerden sızan su damlasının sebebini önemsemezsek ne olur? Bu durum o aracın ileriki günlerde ama çok ama orta boyutta zarar vereceğine ya da kazaya sebebiyet vereceğine yönelik haberci değil midir? Bu da böyle oldu işte. Kovaların dili yok ki derdini anlatsın!
DENETÇİLERİ DENETLEYEN YOK!
Basın mensubu olan Burak Türker, özetimle: “Yedi yaşındaki oğlum Yunus Emre ile birlikte Osmangazi ilçesi Timurtaş Paşa Türbesi yanındaki (Balibey Han karşısı) dinlenme parkında yürüyorduk. Oğlum Yunus Emre, fotoğrafımdaki saçma sapan sivri demirleri de bulunan bol elektrik kablolu anlamsız kalıntıya takıldı ve düştü. Dizindeki hafif kanamalı çizikler harici çok şükür ki oğluma bir şey olmadı. Ya o saplamalardan birisi oğluma çok ciddi zararlar verseydi...
ENGELSİZ YÜRÜMEK YASAK MI?
Yetkililer vicdanen bunu hesabını verebilecekler miydi? Bu şehirde engelsiz yürümek yasak mı? İşin üzücü yanı benzeri sorumsuzluk örneklerinden yüzlercesi var. Bunların var oluş sebebine gelince… Çünkü denetçi çok ama denetçileri denetleyen yok!” diyor. Değerli meslektaşım; çok büyük geçmiş olsun. Bu şikâyetin sonrasında umulur ki müdürünüz tarafınca azarlanmazsınız! Ne güzel demiş merhum Nasreddin Hoca: “Damdan düşenin halini damdan düşen anlar” Kendilerine anlatılanla işlerine yön veren yani makam koltuklarından kalkmayan yöneticiler nasıl anlasın ki vatandaşın dertlerini… Tek çare; denetçilerin denetlenmesi için denetçileri denetleyen müdürlük ve bunları da ayrıca denetleyecek denetçiler daire başkanlığı kurulmasıdır!
NE YOLA BENZİYOR NE KALDIRIMA...
Hürriyet Bursa gazetesi abonesi olan bir kıraathane işletmecisi, özetimle şöyle diyor: “Osmangazi ilçesi Beyazıt Sokak Bilgiç Apt. No. 83 karşısındaki depo girişine onay veren yetkiliyi kutluyorum! Yol desem yol değil kaldırım desem kaldırım hiç değil. Bursa’dan orijinal manzaralarla selamlar!”
KİMSENİN DİKKATİNİ ÇEKMİYOR MU?
Adının açıklamamasını istemeyen bir BURULAŞ çalışanı olan özel güvenlik personeli: “Osmangazi Metro İstasyonu girişinde devam eden çalışmalar yine başladı! Başlar ya da başlamaz benim sorgulama hakkım yok. Lakin buradaki devasa mezarı aratmayan kuyunun üstüne köprü olsun diye bırakılan bağımsız mermer plakalarını izliyorum da… Allah sizi inandırsın bu olay başlı başına tam bir trajikomedidir. Böyle hizmet mi olur Allah aşkına? Bu saçma hizmet hiç mi bir yöneticinin dikkatini çekmez? Daha bir gün önce yine bu kuyuya bir çocuk düştü. Yapmayın ne olur yapmayın. En azından şu aralar bolca yabancı turiste ev sahipliği yaptığımız bir dönemdeyiz. Bari onlara rezil olmayalım…”
Paylaş