Memleketin de yedeği var ya!

Okurlarımızdan olan ve adının açıklanmasını istemeyen bir polis memuru, özetimle: “İlgili fotoğrafımın adresi İstanbul Caddesi Orman Bölge Müdürlüğü önüdür. Bakımı da pek sağlıklı olmadığı belli olan yeşil alanda binlercesi izmarit ve yüzlerce muhtelif maske, peçete ve çöp atığı bulunmaktadır. Oluşturulan üzücü-düşündürücü kirlilik sadece burada mı? Elbette hayır! Ancak burasının ayrı bir önemi ve değeri var diye düşününce… Gel de dert etme! Ne olacak bizim halimiz?” Bir şey olacağı yok polis kardeşim, kendimiz çalıp kendimiz oynayacağız. Nasıl olsa cennet ülkemizin bir yedeği var!

 Burası da yalan oldu

Okurlarımızdan Reyhan Günsen, özetimle: “Bursa’mızın en yoğun defin işlemlerine ev sahipliği yapan Hamitler Kent Mezarlığı girişine bizlere hizmet olarak sunulan ‘çiçek satış ve mezarlık bakım’ notası da yalan oldu! Yani, bakım noktası bakıma muhtaç durumdadır. İşte bu cidden çok büyük bir acıdır. Sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi Tarım AŞ.’de olan yapıya acilen bakım lazımdır. Baksınlar bakalım orası ne hale gelmiştir! Hatta ilgili yetkililer bakmak için gitme niyetine girerlerse cenaze çelengi ile gitsinler oraya!” diyor. Ne dersiniz öfkelenmekte haklı mı?

 İnsanlıktan çıkmışlar

Hürriyet Bursa gazetesi abonesi iş insanı Ömer Gönülkırmaz, diyor ki: “Sadece Bursa için değil, Türkiye’miz içinde bir simge olan Uludağ Sarı Alan girişinden bir kare fotoğraf çektim. Uludağ’a her çıktığımızda bu çirkin manzarayı görmenin üzüntüsü içindeyiz. Cennet gibi alana yapılana bakın lütfen. İşin ilginç yanı burasının şehir merkezinden uzakta olması... İnsan olmadıkları her hallerinden belli olan yaratıkların buralara kadar ulaşır olması cidden çok endişe verici! Bu esnada oraya bir çöp kutusu koyulsa fena da olmaz diye düşünüyorum. Saygılarımla.”

 Temizlik imandandır da peki ya sizdeki nedir?

Okurlarımızdan İhsan İrfanlı’nın e-postasını olduğu gibi aktarıyorum: “Geçtiğimiz hafta ailecek ‘Orhaneli ilçesine bağlı mahalleleri (köyleri) gezip görelim, görelim ve tanıyalım’ diye yola koyulduk. İlk durak noktamız olan Erenler Mahallesi’nde mola verdik. Zorunlu tuvalet ihtiyacımızı gidermek üzere mahalle meydanındaki tuvalete girdik. Girmez olsaydık. Tuvalete girmemizle çıkmamız bir oldu. Rezil mi rezil bir durumla karşılaştık çünkü. Kendimizi dışarıya zor attık. Yoksa istifra edecektik.”

YAZMAK MÜHİM DEĞİL

“Daha sonra kararımızı değiştirdik. Yol yakınken geriye dönüş yaptık. Bize rahat battı! Otursana evinde… Bu esnada ilginç olan bir şey de bu alanın hemen üstünde cami bulunmasıydı. Pes! Mahalle sakinleri cami ve tuvaletlerin önündeki çay bahçesinde keyifle oturuyorlardı! Bu arada da tuvaletlerin yanındaki abdest alma alanına alay eder gibi TEMİZLİK İMANDANDIR hadisinin asılı olduğunu gördük. Yazmak mühim değil. Mühim olan buna uymak ve uygulamaktır! Son bir ayıp daha diyeyim. Tuvaletlerden birinde musluk kırıktı. Lavaboların birindeki musluk da bozuktu. Su boşa akıyordu…”

 HÜRRİYET BURSA YAZIYOR SORUNLAR ÇÖZÜLÜYOR

PRENSİNİ BEKLEYEN TABELA başlıklı yayımımızla birlikte (Osmangazi Gençlik Merkezi önü) aynı günün erken saatlerinde; altı aydır uykuda olan tabelanın prensin teşrifleri sonucu uyandırıldığı bilgisini aldım. Prense teşekkür ederim! Kurallara ve trafik işaretlerine uyan hemşehrilerimize hayırlı olsun…